1 Gün Neden 24 Saat, 1 Saat Neden 60 Dakika, 1 Dakika Neden 60 Saniye?

1 günün 24 saat, 1 saatin 60 dakika, 1 dakikanın 60 saniye oluşu bize Sümerlerin mirası. Nasıl mı?
1 Gün Neden 24 Saat, 1 Saat Neden 60 Dakika, 1 Dakika Neden 60 Saniye?

bu konuda kesin bir şey yok ama matematik tarihinde bahsedildiği üzere, bu durum sümerlerin sayı sisteminden kaynaklanıyor. aslında bir günün 24 saat olması sorusunu cevaplamak için bir saat niye 60 dakika, bir dakika neden 60 saniye diye sormak gerekiyor. çünkü en küçük birimi tanımlayınca diğer birimler ondan türetiliyor.

bir günün 24 saat olmasının nedeni bir saatin 60 dakika, bir dakikanın da 60 saniye olması kısaca. peki bu 60 nereden geliyor dersen; o da babillerin, sümerlerin kullandığı sayı tabanının 60 olmasından dolayı. biz şu an onluk sayı tabanı kullanıyoruz.

o adamların neden 60 sayı tabanı kullandığını sorarsan eğer; bu konuda da yaygın görüş, bir elle sayılabilecek en büyük sayının altmış olmasından kaynaklanıyor. aç hocam bir elini, avuç içine doğru bak, baş parmak hariç diğer bütün parmaklar üç kısımdan oluşuyor, üç eklemin ayırdığı üç kısım yani. baş parmağını kullanarak diğer dört parmaktaki boğumları say, 12 boğum var. bir elde 5 parmak var, beş çarpı 12 boğum, etti sana 60.

bu konuda tabii ki kesin bilgiler yok ama bunlar matematikçiler ve tarihçilerin üstünde en çok anlaştığı hipotezler bunlar.

Biraz daha detaylandıracak olursak

kendinizi; not almanızı sağlayan kağıt kalemin, sayıların, cep telefonunun hesap makinesinin olmadığı bir dönemde hayal edin. bir tapınağın vergi toplama bölümünde görevli bir katipsiniz. ülkenin kralından "tapınaklar yöredeki çiftçilerin mahsülünden 1/10 oranında vergi alacaklar" emri geldi. ardından çevredeki çiftçiler de katırlara yükleyip getirdiler mahsülü. şimdi çiftçinin kaç balya mahsülü olduğunu sayıp uygun oranda vergiyi tapınağın deposuna indirmeniz gerek. mesele aslında basit bir sayı sayma sorunu. dikkat, hala günümüzdeki gibi "bir, iki, üç ..." diye sayılar bilinmiyor. bugün kolay sayılabilecek bu konu o dönem için ciddi bir sorun.

mısırlılar bunu parmak hesabı ile çözmüşler. iki eli açıp, her bir balya için bir parmağı kapatarak basit bir el hesabı ile sayı saymayı biliyorlar. her iki elde de toplam 10 parmak olduğuna göre, 10'lu gruplar halinde saymayı biliyorlar. bu yüzden günümüzde 10'lu sayı sistemini kullanırız. 10'a kadar "bir, iki" diye say, sonra "on-bir, on-iki" diye bir sonraki 10'lu gruptan devam et.

isterseniz işi büyütebilirsiniz de. bir katip ellerini açıp teker teker sayar, 10 parmağını da kapattığında yanında başka bir katip sadece bir parmağını kapatır. öncekinin bir 10 parmak sayması sonucu bir parmağını daha kapatır. böylece birinci katibin her bir 10'a kadar sayması için ikinci katibin bir parmağını saymasıyla 10x10=100'e kadar sayı sayabilirsiniz. üçüncü bir katip daha eklerseniz 1000'e kadar sayarsınız. işte basamak kavramı da budur; 1. katip birler basamağı, 2. katip yüzler basamağı, 3. katip binler basamağı vs.

fakat sümerliler bu işi geliştirmişler (herhalde kralları daha karmaşık bir vergi oranı belirlemişti) bir sümerli sayı sayarken bir elinin parmaklarını açar, baş parmağını işaretleme olarak kullanır, diğer 4 parmağının boğumlarını (katlanan eklemlerin arasında kalan etli kısımlar) sayar. her bir parmakta 3'er boğum var; 4x3 toplam 12 boğum sayılabilir, ardından bir 12'lik grup tamamlanınca diğer elde bir parmak katlanır. ilk elini tekrar açar ve tekrar bir 12 daha sayar, diğer elde bir parmak daha katlar. kısaca 5x12=60'a kadar sayı sayabilirsiniz böyle parmak hesabıyla. işte 60'lık sayı sistemi burdan gelir. basit bir parmak hesabı.

60'lık sistem sümerlerin gökyüzü hareketleri konusundaki araştırmalarına da yansır. güneşin doğudan batıya hareketini 3 dilime ayırırlar, sabah, öğle, akşam. bu dilimler sonra geometride daha hassas hesaplama gerekince 60'ar bölmeye daha bölünür. bu yüzden bütün açı 180 derece kabul edilir. güneşin onların gözünden yer altındaki hareketi de aynı şekilde bir 180 derece'dir, bu sebeple tam çember 360 derece kabul edilir.

ya da yine zaman tanımlaması da buna göre düzenlenir; gün 12 gündüz 12 gece dilimine bölünür; birer saat. daha hassas hesap gerektikçe bu dilimler de 60'ar parçaya bölünür ve dakika icat edilir. sonra onlar da 60'a bölünür ve saniye icat edilir.

yine günümüzde deste (10) ve düzine (12)'nin özel isimlerinin olmasının sebebi de mısır-sümer sayı sistemleridir. kimse örneğin 11'e ya da 13'e özel bir isim vermedi.