38 Yaşında Bile Premier League'de Etkili Olan Galatasaray Efsanesi: Tugay Kerimoğlu

Türkiye'nin en değeri bilinmemiş (underrated) sporcularından biri olan Tugay Kerimoğlu'nun kariyerini anlatan iki güzel yazıyı derledik.
38 Yaşında Bile Premier League'de Etkili Olan Galatasaray Efsanesi: Tugay Kerimoğlu

türk futbolunun yükselişinde damgasını vuran, galatasaray'ın avrupa'daki başarılarında büyük pay sahibi olan, oynadığı sürece galatasaray orta sahasını taşımış, eskinin 6, sonrasında 5 ve en son 20 numaralı formasını giyen eski galatasaraylı, sonra glasgow rangers'lı ve blackburn rovers'lı oyun kurucuydu tugay.

tugay kerimoğlu'nun değerini aslında çoğu galatasaraylı çok iyi bilir. ancak bunu hiçbir zaman dile getirmese de çoğu galatasaraylının gönlünde yeri vardır onun hala.

80'li yılların efsane takımı ve kaptanı cüneyt tanman'dan sonra ki kaptan, tugay kerimoğludur. onun kaptanlığı sırasında, 1990'lı yılların başında galatasaray avrupa'da kükremeye başlamış, onun bıraktığı (bıraktırıldığı) kaptanlık pazu bandı bugün büyük kaptan diye andığımız (ki sonuna kadar helal olsun) bülent korkmaz'ın kolundayken avrupada zirve yaşanmıştır.

galatasaray altyapısından a takımına aynı sene yükselen 4 futbolcu içinden tugay kerimoğlu ve bülent korkmaz birer galatasaray efsanesi olmuşlardır.


tugay özellikle galatasaray'da oynadığı son senelerde çok eleştiri almıştır, çok geriye pas yapıyor diye, ama tugay kerimoğlu kadar mükemmel ara pası atabilen bir oyuncu daha galatasaray'a gelmemiştir (hagi bir kenara). zaten tugay kerimoğlu'nun performansındaki düşüş biraz da gheorge hagi'nin gelip, onun mevkisini ele geçirmesi ile paraleldir ancak tugay asla pes etmemiş ve her zaman en iyi performansı ile gözlere hitap ederken, galatasaray taraftarının sevdiği isimlerden olmuştur.

en son en mükemmel maçı olan 4-1'lik hertha berlin maçındaki gol sevinci, manchester'a 3 atan bir takımın kaptanı olarak gözlerindeki sevinç... hayatım boyunca unutamayacağım bir futbolcudur.

tugay kerimoğlu profesyonelliği ile de birçok türk futbolcusuna ornek gösterilmesi gereken bir adamdır, lakin en az tugay kadar yetenekli olan bir sergen yalçın avrupa'ya açılamadıysa bu, tugay kerimoğlu'nun vizyonunun ve profesyonelliğinin ne kadar ileride olduğunu göstermektedir. gerçi tugay her daim avrupa'da oynamak istediğini belirtmiştir.

1999-2000 yılında her ne kadar uefa kupasını kazanan o takımın o tablosu içerisinde tugay kerimoğlu'nun yer alamamış oması beni hüzünlendirse de, o kupada en az bülent, hakan, hagi, okan, taffarel ve diğerleri kadar alın teri vardır tugay'ın.

hala atv'de bizim stadyum'da glasgow rangers'a transfer olacağını açıklamasını hatırlarım. galatasaray taraftarı olarak, galatasaray adına üzülsem mi yoksa tugay adına delicesine sevinsem mi diye ikilemde kalmıştım. lakin blackburn'deki ilk maçında kaçırdığı ilk pozisyondan sonra ingilizce küfretmesi yüzüme gülümseme ve kupa maçına blackburn kaptanı olarak çıkması, gurur ve gözümde yaş olarak yer etmişti.

şunu biliyorum ki, tugay kerimoğlu bir gün galatasaray'a teknik direktör olarak geri dönecek ve fatih terim'in yükselttiği çıta onun sayesinde çok daha yükseklere çıkacaktır.

galatasaray taraftarı, tugi'sini bu takımın başında görmekten büyük keyif alacaktır.

Avrupa macerasına bir parantez açalım

kerimoğlu, galatasaray'da oynadığı ve gönderilmek istediği son sezonda hayatının en önemli ve doğru kararını vererek şu an bulunduğu konuma ulaşmıştır.

evet kolayı seçebilirdi herkes gibi. kendisini trabzonspor istiyordu mesela. bilen bilir, tugay aslen trabzonludur. gidip trabzonspor'da oynayabilirdi 1-2 sene. sonrasında adı bilinmeyen bir anadolu takımında emekliliğini verebilir, birbirinden şahane futbol tartışma programlarında birilerine ağız dolusu hakaret edebilirdi. "galatasaray vefalı değil, vefa bir semt ismi olarak kaldı" kalıbını kullanan ilk oyuncu olarak tarihe geçebilirdi yerel futbol tarihimizde. ama o öyle yapmadı. çalışmaya ve öğrenmeye karar verdi. gitti kendini futbolun gerçekten oynandığı topraklara attı. iskoçya'nın en büyük iki takımından biri olan rangers'da oynadı. orada bir şeyler öğrendi ve gerçekten sevildi. işte burada hata, ben başta olmak üzere tüm galatasaray taraftarında. biz sevemedik tugay'ı onların sevdiği kadar. bu sevgiyi görünce birden gençleşti zaten. buradayken gitmeyen ayaklar orada tutulamaz oldu.

ve premier lig. zamanı karıştırıyor olabilirim ama yanlış hatırlamıyorsam 9 sezon bu ligde oynadı tugay. hem de bu ligin kurucu kadrosunda olan bir takımda. bu takımın kaptanlığını bile yaptı. dikkatinizi çekerim. türkiye'de gönderilmek için yer aranan bir adamdan bahsediyoruz burada. gidiyor ve bir premier lig takımının kaptanlığını yaptı. ayrıca ölesiye sevildi. millet oyundan çıktığında ayakta alkışladı, kendisinden maestro diye bahsetti. hatta yabancı kaynaklı bir haber sitesinin yorumlarında bir blackburn taraftarı "hayatımda ilk kez pazar günü ağlayacağım galiba, gitme tugay" yazmıştı...

yolun açık olsun.

Galatasaray, Neden Son 30 Yılın En Çok Başarı Kazanan Türk Futbol Kulübü?