4 Yıldır Orada Yaşayan Bir Ekşi Sözlük Yazarından: Kanada'nın Avantaj ve Dezavantajları

Kanada'ya yerleşeli 4 yıl olan bir Ekşi Sözlük yazarı, göçmenlerin en çok tercih ettiği ülkelerden biri olan Kanada'nın artı ve eksilerinden bahsetmiş.
4 Yıldır Orada Yaşayan Bir Ekşi Sözlük Yazarından: Kanada'nın Avantaj ve Dezavantajları

kanada, 4. senemi geçirdiğim huzurlu ülkem. göçmenlik düşünen arkadaşlara tavsiye niteliğinde yazacağım. kıyaslama yaparken önceliklerin her zaman aşağıdaki sac ayakları üzerine oturması gerektiğini düşünüyorum.

kanada'nın artıları

1) iyi eğitim: pisa testi her dönem en iyi 5 ülkeden biridir. ilk 100'deki üniversite sayısı nüfusuna oranla en iyi ülkedir. eğitim ücretsizdir. çocuğu olanlar için eğitim kısmı başlı başına tek kriter bile olabilir.

2) yüksek alım gücü: kazandığınız parayla neyi ne kadar alabildiğinizi ölçerseniz burası yine ağır basacaktır. örn: toyota rav4 sıfır fiyatı cad$35,000 ortalama kişi başı gelir cad$73,000/usd$54,000 (2022). ecnebiler disposable income diyor yani senin üzerine bir şey yapmadığın sürece hayatını saman gibi idame ettireceğin mortgage/kira, araba giderleri, gıda giderleri gibi zaruri ihtiyaçlar çıktıktan sonra elinde kalan para. bunun buradan daha fazla olduğu 1 tane avrupa ülkesi yok 0. çünkü avrupa'da hem vergiler daha yüksek hem de hayat daha pahalı: ev/kira, araba, benzin, elektrik, elektronik eşya, et met temel şeyler. buradan da fazla olan bir ülke var: amerika birleşik devletleri. ileride değinicem buraya.

3) politik istikrar: içeride veya dışarıda savaş olma ihtimali en düşük ülkelerden birisi. tek komşusunun abd olması gibi bir coğrafi şansı var. dünya savaşlarını * buradan çekirdek çitleyerek izlemişler. halen de öyle.

4) doğal kaynak zenginliği: dünyanın en büyük 3. petrol rezervinin üzerinde oturuyor. 15-20 yıl sonra en önemli kaynak olacak su konusunda da zengin zira sadece quebec eyaletindeki içilebilir su kaynakları tek başına dünyanın toplamının %30'undan fazlasını oluşturuyor.

5) göçmen ülkesi: abd veya burası dışında nereye giderseniz gidin birilerinin ülkesine gidiyor olacaksınız. buranın tek kadim sahipleri first nations/yerliler. kalan herkes 1. nesil jenerasyonla 7.-8. nesil jenerasyon arasında bir skalada göçmen. birinin diğerinden tek farkı daha erken veya geç göçmüş olması. bunu gündelik hayatta, sosyal yaşantınızda, insan ilişkilerinde hissedince hem daha çok sahipleniyorsunuz hem de daha çabuk entegre oluyorsunuz. yalnız abd'deki müşterilerimle diyaloglarımı buradaki müşterilerimle kıyaslayınca epey bir nezaket farkı var. burada okullarda ilk öğretilen şey kibar olmak. amerikalıların çoğunun kibar olma gibi bir çabasına henüz tanık olmadım. pek öyle bir gayeleri var gibi de görünmüyor.

bu ana maddeler dışında her şey kişisel beklentilere-ihtiyaçlara göre değişir.


kanada'nın eksileri

1) british columbia dışında kışlar çok soğuk. ben alberta'dayım mart ayının sonuna geldik dün kar yağdı mesela. soğuğu, karı sevmeyen için hayat çok zor olur.

2) toronto ve vancouver'da yaşayan insanlardan duyduğumuz kadarıyla ev ve kira fiyatları gelirlerin çok üzerinde yükseldiğinden hayat standartları düşmüş. abd'de böyle bir dert yok mesela. evler görece daha uygun fiyatlı. burada ev konusunda ciddi bir arz sıkıntısı yaşanıyor üzerine rekor sayıda göçmen gelince fiyatlar iyice uçtu. abd ile komşu şehirler var mesela 50 mt ötede abd şehrinde ev 50 bin dolar aynı ev kanada tarafında 250 bin dolar. büyük şehirlerde (yıllık $120,000 ve üzeri bir geliriniz yoksa) yukarıda bahsettiğim disposable income konusunda zayıflama demek oluyor. amiyane tabirle kanada'nın bir esprisi kalmıyor. ben şu ana kadar hiçbir sorun yaşamadım ama büyük şehirlerde sağlık konusunda da benzer sorunlar yaşanıyor. bu arada sağlık %100 ücretsiz.

3) maaşlı çalışmak için avrupa'dan kötü, iş kurmak için abd'den kötü. maaşlı çalışanların izin hakları çok kötü (yılda 14 gün) ve yan haklar çok zayıf (araba, ulaşım, yemek vs genelde yok). iyi bir pakette anlaşmadıysanız avrupa'daki aynı işi yapan birinden daha az izin ve yan haklarınız olacak demektir. asgari ücret abd'nin çoğu eyaletinin neredeyse 1.5-2 katı. asgari ücretle çalışan için iyi olsa da iş kuracaksanız sıkıntı bu noktada başlıyor zira asgari ücrete (saatlik 15 dolar olmasına rağmen) çalıştıracak insan bulamıyorsunuz. abd'de birkaç eyalette saatlik asgari ücret $7 ve eleman - görece - bulunabiliyor. vergiler avrupa'ya göre düşük olsa da abd'ye göre yüksek. uber'in kurucusu, binance'in kurucusu vs şirketler büyüdükçe kanada'dan vergi avantajı olan başta hemen yanıbaşındaki abd başta olmak üzere başka ülkelere gidiyorlar. çocuk yoksa ve kendi işinizi yapıyorsanız kesinlikle abd'yi tavsiye ederim. tartışmaya kapalı.

4) her yer, her şey birbirinden uzak. avrupa'da yarım saatte ülke değiştirirsin burada yandaki şehre gidemezsin. yolculuklar, uçuşlar uzundur yorar. gezmeyi seven biriyseniz, doğal ulusal parkları, kampçılığı vs de sevmiyorsanız sıkılabilirsiniz.


buradan sonrası da aşırı kişisel görüşlerim

birkaç şehir dışında trafik yok, sıra beklemek çok nadir, her yer geniş, arabalar büyük, evler büyük, porsiyonlar büyük, ürünler ve hizmetler kaliteli, standartlar yüksek. abd ve kanada'nın tamamında nüfusu 1 milyonun üstünde şehir sayısı iki elin parmaklarını geçmez. on milyonlarca insan suburblerde yaşıyor. ama işte bunlara alışmak buranın laneti gibi bir şey. buradan sonra gideceğiniz çoğu yer size dar, küçük, kalabalık, güvensiz ve genel olarak standartları düşük gelecektir.

türkler için almanya allah mertebesinde görüldüğü için oradan örnek vereyim. kanada'ya göç etmiş alman sayısı her yıl on binlerce artmakla birlikte 3,500,000. kanada'dan almanya'ya göçmüş kanada'lı sayısı 18,185. 18 bin kişi ne lan? istanbul'dan adıyman'a daha fazla insan göçmüştür heralde. bunun sebebinin yukarıda bahsettiğim buranın laneti olduğunu düşünüyorum.

türkiye'de tıpkı diğer amerika kıtası ülkeleri gibi pek bilinmeyen bir ülkedir. biz de çoğu şeyi bilmeden geldik, obamızı buraya kurduk. öğrendik. öğreniyoruz. öğrenmeye de devam ediyoruz. genel olarak huzurlu, mutlu, keyifliyiz. herkese tadını çıkaracağı bir göçmenlik serüveni diler, yakşamlar dilerim.