70'lerde Sovyetler Birliği ve ABD'nin İlk Kim İnecek Yarışı Yaptığı Kızıl Gezegen: Mars

1969’da amerikalılar apollo 11 ile ay’a ayak basınca, uzay yarışının ilk büyük raundunu abd kazandı ve sovyetler birliği'nin geçmişte başardığı uzaydaki ilk uydu, uzaya çıkan ilk insan, uzaydaki ilk kadın, ilk uzay yürüyüşü gibi tüm başarılarını gölgeledi. ay’da kaybeden sovyetler, bu defa gözünü mars’a dikmişti. 1970’lerin başı, tam bir mars sevdası dönemiydi. sovyetler arka arkaya mars görevleri planladı: mars 2, mars 3, mars 4, mars 5, mars 6, mars 7... ama gel gör ki bunların çoğu ya daha mars’a varmadan pert oldu, ya da mars’a indiklerinde doğru düzgün çalışmadılar. mesela mars 3, 1971'de mars’a inmeyi başardı ama inişten 14,5 saniye sonra bir daha sesi soluğu çıkmadı ve herhangi bir veri gönderemedi. yani anlayacağınız, sovyetler birliği onca göreve rağmen bir türlü sonuca ulaşamıyordu.

bu arada amerikalılar boş durmuyordu tabii. ay'a ayak bastıktan sonra onlar da rotalarını mars’a çevirdiler. nasa, "bu işi öyle rastgele yapmayacağız" dedi ve viking programını başlattı. hem sağlam, hem uzun ömürlü, hem de mars yüzeyinde bilimsel deneyler yapacak bir araç göndermek istiyorlardı ve viking 1'in çalışmaları başlamış oldu. viking 1’in yapım süreci tam bir mühendislik destanıydı. bilgisayarların oda büyüklüğünde olduğu dönemlerde, bu gibi şeylerle uğraşıyorlardı. mars çok zor bir gezegendi ve viking 1’i tasarlarken her şeyi mümkün olduğunca sağlam, az arızalanacak ve kendi başına karar verebilecek bir yapıda kurmak zorundaydılar. uzayda saniyeler içinde bir şeyler ters gidebileceği için, viking 1 adeta düşünmeyi bilen bir robot gibi programlandı. aslında plan ilk başta çok daha hızlıydı ama sovyetler birliği'nin mars robotlarının başına gelenleri görünce, geliştirme süresini uzattılar. gövdesi üretildi, sistemleri test edildi, yazılımlar denendi... her şey defalarca baştan sona kontrol edildi. viking 1’in hem bir yörünge aracı (orbiter) hem de bir yüzey aracı (lander) taşıyacağı kararlaştırıldı. orbiter, mars’ın etrafında dönecek ve hem yüzey haritalayacak hem de iletişimde köprü olacaktı. lander ise mars yüzeyine inecek ve deneylere başlayacaktı.

bilindiği üzere mars’la dünya her 26 ayda bir birbirine en yakın konuma geliyor. eğer o fırsatı kaçırırsan, bir dahaki sefere beklemek zorunda kalıyorsun ve mühendisler bunu hesap ederek, her şeyi bu takvime göre ayarlıyorlardı. planlarda bir aksaklık olmadı ve nasa tam da doğru zamanda yani 20 ağustos 1975’te viking 1'i florida’daki cape canaveral üssü'nden titan iiie
roketiyle fırlattı, bu roket o zamanın en güçlü roketlerinden biriydi. uzay aracı fırlatıldıktan sonra yaklaşık 10 ay boyunca mars’a doğru yol aldı. yol boyunca sürekli sistem kontrolleri yapıldı, rotası birkaç kez küçük motor ateşlemeleriyle düzeltildi. çünkü uzayda bir santimlik sapma bile, milyonlarca kilometre sonra mars’a çakılmak demek olabiliyordu. aslında viking 1’in inişi için ilk başta 4 temmuz 1976 hedeflenmişti, yani tam amerika’nın bağımsızlık günü, güzel bir sembol ve mesaj olacaktı. ancak iniş yapılacak yer seçimi sırasında bazı riskler fark edilince iniş ertelendi. mühendisler, sovyetler birliği'nin mars robotlarının başına gelenlerin, kendi robotlarının başına gelmesini istemiyorlardı ve tüm bu yolculuğu riske atmak istemediler. sonunda 20 temmuz 1976’da, mars’ın chryse planitia adlı geniş, düz bir ovasına başarıyla iniş yapıldı. bu iniş, insanlık tarihinde başka bir gezegene yapılan ilk başarılı yumuşak inişti. inişten dakikalar sonra viking 1, mars yüzeyinden ilk net fotoğrafları gönderdi ve dünya’daki milyonlarca insanı ekrana kilitledi.

ilk karelerde görülen toprak, taşlar ve uzaklarda hafifçe yükselen küçük tepeler, insanlık için yepyeni bir dünyanın kapılarını aralamıştı. elbette viking 1 sadece fotoğraf çekmedi. mars’ın atmosferini inceledi, toprak örneklerini analiz etti, biyolojik deneyler yaptı. özellikle "hayat var mı?" sorusuna yanıt arandı. üç farklı biyolojik deney yapıldı, sonuçlar karmaşıktı. bir deneyde, mars toprağına su ve besin verilince bir gaz çıkışı gözlendi. bu, “acaba mars’ta mikroorganizmalar mı var?” sorusunu gündeme getirdi. ancak diğer deneyler bu bulguyu desteklemeyince bilim dünyası "belki de kimyasal bir reaksiyondur" deyip işi biraz soğuttu. viking 1, planlanan görev süresinden çok daha uzun yaşadı. tam 6 yıl boyunca mars’tan veri gönderdi! normalde yalnızca birkaç ay veri göndermesi bekleniyordu. aradan zaman geçti ve 1982'de dünya ile iletişim kesildi. viking 1’in başarısı, dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. abd, bu projeyi hem bilimsel bir zafer hem de soğuk savaşta üstünlük olarak pazarladı.

sovyetler cephesinde ise viking 1’in başarısı tabii ki buruk karşılandı. çünkü sovyetler mars’a birkaç başarısız araç göndermişti ve viking 1 bu "başarısız başarılara" adeta tüy dikmişti. sovyetler, 1971’de mars 3’ün kısa süreli iniş başarısını hatırlatıp, "biz zaten inmiştik" gibi açıklamalar yaptı ama viking 1’in bilimsel veri yağmurunun yanında bu iddialar cılız kaldı. ay yarışını kazanan abd, mars yarışını da viking 1 sayesinde kazanmış oldu.