80 Yaşına Basan Animasyon Üstadı Hayao Miyazaki'nin En İyi Filmleri

Efsane manga ve anime üstadı Miyazaki'nin filmlerini birbirinden ayırmak olmaz ama, yine de doğum günü vesilesiyle kendisinin öne çıkan 5 filmini derledik.
80 Yaşına Basan Animasyon Üstadı Hayao Miyazaki'nin En İyi Filmleri

5) Kaze no tani no Naushika / Rüzgarlı Vadi (1984)

güzelliklerin içine kir, çirkinliklerin içine sevgi yerleştirilmiş miyazaki animasyonu. orman huzur verici cennetimsi görüntüsüne rağmen içerisindeki mantarlar ile insanı zehirleyebilir... ohmu'lar son derece çirkin böcekler olmalarına rağmen içlerinde güçlü sevgi barındırabilirler...

çoğu filminde olduğu gibi bu filmde de ana karakterin kendine ait gizli bir mekanı vardır. burası kahraman salt huzuru bulduğu, kendisini dinlediği ve dinlendiği yerdir. buraya gitmek için gizli bir geçit, uzun merdivenler, sonu görünmeyen koridorlar vardır. karakterin iç dünyasının, hatta sadece ona ait oluşu ve sadece kendisinin girebilmesi nedeniyle bu mekan bilinçaltının temsilidir.

kirliliğin, zehrin, yok oluşun asıl nedeni böcekler -doğa- değil insanlardır.

4) Mononoke-hime / Prenses Mononoke (1997)

tam bir şaman manifestodur... mutlak saflık, mutlak güç, mutlak gazap ve kozmik dengeler üzerine enfes bir pagan güzelleme! joe hisaishi mamülü piyano soloları ise harikadır ve filme ruhunu vermektedir. ibraniliğin gazabındaki dinlerce enfekte edilmiş beyinlere işlediği soru işaretleri de cabası...

3) Tonari no Totoro / Komşum Totoro (1988)

miyazaki denildiği zaman akan sular neden durur? bu soruya yanıt olarak sadece spirited away ve princess mononoke'yi referans göstereceklere şiddetle tavsiye ederim totoro komşumuzu.

her miyazaki filminde olduğu gibi üstünde konuşulacak milyon tane detay barındırır ama aslında sadece mei bile tüm filmi sırtına alıp taşıyabilecek güçtedir. mei karakterinin çizimi, animasyonu ve seslendirilmesi o kadar başarılıdır ki, şu sıralar ekranları işgal eden cgi animasyonların hiç biri "gerçeklik" adına mei'nin yanına yaklaşamaz, eline su dökemez. karakteri yaratmakla kalmamış, ayrıca içine ruh da üflemiştir miyazaki usta. bu işler 3d modellingle, renderingle falan olacak işler değildir, olmaz da zaten.

herkesin bahsettiği, durakta yağmur altında beklerken gelen "kedi otobüs" sahnesiyle de kısa bir süreliğine nefesimin kesilmesine neden olan animedir ayrıca. buna benzer bir deneyimi spirited away'in sular üstünde giden treninde yaşamıştım. miyazaki'yi gönüllerimizin "toplu taşımadan sorumlu devlet bakanı" ilan ettim gitti. şimdiden durakta beklemeye başladım howl'un yürüyen kalesini (howl's moving castle), sefer saatlerini bilen varsa haberdar etsin...

2) Sen to Chihiro no Kamikakushi / Ruhların Kaçışı (2001)

izlenip eğlenilmesi farz olan, enfes japon animesi. chihiro sadece ruhların girebildiği bir gece hamamında çalışan tek insan/küçük kız olup domuza dönmüş anne ve babasını kurtarmak için canla başla uğraşmakta bir de anormal güzellikte, neredeyse psychedelic görünümlü bir adet cadının asistanı olan yakışıklı bir animasyon genciyle dostluk kurmaktadır. bu genç biraz karanlık bir tiptir, ara ara ejderhaya dönüşür. (bkz: olaylar gelişir) kızın ingilizce dublajlı sesi sinir kaldırıcı olsa da animenin kendisi ilgiye şayandır, hatırlara princess mononoke'yi getirir.

1) Tenkuu no Shiro Laputa / Laputa Gökteki Kale (1986)

"kayıp kıta" ile ilgili tüm efsaneleri içinde barındıran miyazaki animasyonu. şato tasarımı ile tarot kartlarında karşımıza çıkan yıkılan kule simgesine, efsanesi ile atlantis ve mu'ya benzer özellikler taşır. fakat laputa'nın gücünü hepsinin üzerinde tutar çünkü bu kıtalar onun aleviyle yok olmuştur.

binaların, yer kürenin, içerisinde yaşadığımız birimlerin statik fizyolojisine karşı çıkış niteliği taşır. şatonun içerisinde duvarların şeffaf oluşu ve gökyüzünün görünmesi ile mekan algısını iyice genişletir ve içi dışa, dışı içe bağlar.

kaze no tani no naushika'daki teto'ların burada da görünmesi, miyazaki'nin kendi filmleri arasında yaptığı göndermelerden sadece bir tanesidir.