90'larda 146'dan İnternete Girerek Aileye Devasa Bir Fatura Kilitlemiş Efsane Nesil
bu kuşak için, bağlanmaktan korkmak deyiminin; aşkla, sevgiyle hiçbir alakası yoktur..
dayak yemek zorunda kalmış kuşaktır.
o zamanlar küçüktüm. internet yeni yeni gelmiş, 56 kpbs ler 146 lar gırla gidiyordu. babam'ın bi ara ixir internet paketinden almıştı, nasıl sevinmiştim. ama her şeyin olduğu gibi o paketinde bir sonu vardı ve o son geldikten hemen sonra şeytani numara 146 beni içine içine çekmişti. ne olduysa ondan sonra oldu. sene kaçtı bilmiorum ama faturanın o zaman çok büyük bi meblağ olan 157 milyon tl geldiğini çok iyi hatırlıyorum. hatırlamadığım bir çok şey ise, babamın faturayı gördükten sonra bana attığı dayaktan sonraki 8-10 saat..
modem baglanmaz da baglanmazken, "bilgisayar belki ben bakarken yapamiyodur" deyip iceri gittigimi bilirim.
ille de olmuyorsa 146 cevrilir, gote kacmasi kar$iliginda da olsa icq'dan, irc'dan geri durulmazdi.
hatta sevgilinin omur boyu olan superonline $ifresi ele gecirilir, ayrildiktan sonra bile takilinirdi. malum, ekmek aslanin agzinda.
ilk olarak adsl edinip bilgisayari gece bile kapatmayabilecegimi gordugumde beynim uzun sure idrak edemem$ti bunu. halen cok uzun sure internet ba$inda durunca garip bir eziklik, bir sucluluk hissediyorum. sanki her an annem odama dalip "yeter bak hala uyumami$sin" diyecek veya ay sonunda gelen faturayla "allahim aileme 9575758 milyor odetiyorum" hissine kapilacakmi$im gibi.
1999 senesinde eve 500.000.000 tl. fatura getirerek en önde bayrak taşıyıcılığını yaptığım kara kuşaktır.
bu kuşağın temsilcileri ebeveynlerinin gözünde zaten bilgisayar sabıkalı olduğundan, internet kullanabilmek için uyumuş gibi yapıp tüm ev halkı uyuduktan sonra kalkardı. 33.600 dial up modemimin sesini ne kadar kıssam da ses çıkarırdı. gece sessizliğinde bağlanırken teknik olarak kısılamayan bu ses evde duyulduğu için kasanın üstünü battaniye ile örterdim. adeta gece üstü açık kalmış çocuğunu örten anne şefkati edasıyla.
146 fenomeni vardı.
çook girerdi çook.
türkiye sanılanın aksine pahalı bir ülkedir.
bu kuşak da bahtsız bir kuşaktır.
"internet'i kapat arayan olur" lafının ne anlama geldiğini çok iyi bilen kuşaktır.
bu kuşaktan olanlar, her mp3'ü sonuna kadar dinler, lyricleri ezberlerdi. tek mp3 günlerce tekrar eder dururdu. şimdiki gibi 10 tane albüm indirip, 2-3 parça dinledikten sonra silmek gibi sapkınlıklar yoktu. 3kb ile downoad yaparken orgazm sigarası yakanlar da aynı kuşaktan.
yine de iflah olmamış kuşaktır. bu faturalardan ebeveynin canı artık iyice yanınca abonelik kesilirdi ama çocuklar vazgeçmezdi.
(bkz: 146)
aboneliğin kesilmiş olmasına rağmen konu komşunun "aradık sürekli meşgul çalıyordu size ulaşamadık" demelerine bir türlü anlam veremezlerken çocuklar da ortamdan sessizce sıyrılabilmenin hesabını yapardı...
babaları tarafından evlatlıktan reddedilme tehlikesi geçirmiş, harçlıklarına haciz konmuş kuşaktır.
aynı zamanda internete girip telefonda konuşamayandır. hiç bir zaman arkadaşını arayıp "lan haberi gördün mü şu sitede" online halde diyemez. önce bağlantı kesilir sonra arkadaş aranır vs. bu böyle gider. oyunun tam ortasındayken "kapat interneti halangili arıycam" gibi emir kiplerine pek çok kere maruz kalır.
- oğlum bi kapat onu teyzenleri arıycam.
- mp3 indiriyorum, 4 hafta 3 gün 19 saat sonra arasan olmaz mı anne?
250tl fatura gelmesiyle babayla birlikte soluğu telekom da almanın neticesinde görevlinin 'oğlunuz porno sitelere girmiştir' demesiyle içine doğru çöken evlatlar barındıran nesildir.
fahis fiyatlari sebebiyle hic istemese de, internet paketi bitince en az bir kere 146 yi aramisligi olan nesildir.
eski zaman olur ki modem sesi icin;
dayak yemiş nesildir. 1999 falandı sanırım. 550 milyon fatura gelmişti. asgari ücretten fazlaydı sanırım o zaman yani şimdinin 1000 tl'si falan yapar.
babam kafama televizyon kumandasıyla kemik sesi gelecek şekilde küt küt vurduydu. kafamın orası eğik, kumanda bozuk, kalbim kırık kaldı.
internetin kıymetini bilen nesildir.
evine adsl aldığı ilk ay bilgisayarın açık kaldığı her an download yapması gerektiğini düşünen nesildir
(bkz: boşa akmasın)