A Milli Takım ve Villarreal Oyuncusu Enes Ünal'ın Ekşi Sözlük Yazarlarına Verdiği Cevaplar
merhaba, ben enes ünal.
a milli futbol takımı ve villarreal takımı oyuncusuyum.
sosyal mecralarda mümkün olduğunca yer almaya ve trendleri, gelişmeleri, eleştirileri takip etmeye çalışıyorum. ekşi sözlük de bu mecralardan birisi. diğer mecralarda karşılıklı diyalog kurma şansım var, burada da bu diyalogu bu şekilde sağlamak güzel olur diye düşünüp bu uygulamaya dahil oldum.
1 saat boyunca sözlük formatına uymaya çalışarak, sorularınıza cevap vermeye çalışacağım.
ne tür kitaplar okumayı seversin ve en sevdiğin yazar kimdir? (lets cook mr white)
biyografi ve tarih kitapları okumayı seviyorum. şu anda okuduğum kitap pep guardiola'nın biyografisi ve oyun üzerine görüşleri.
(bkz: oyunu değiştiren felsefe)
kariyerindeki en üst hedef nedir? hayalinde bir takım var mı (recelcanavari)
oynayabileceğim kadar çok oynamak, potansiyelimin en üst seviyesine ulaşabilmek, futbolu bıraktığımda -ki bunu asla istemiyorum- asla pişmanlık duymamak.
villareeal'de hedefin nedir? (nicho tesla)
villarreal'deki öncelikli hedeflerim kültüre, dile ve orada oynanan farklı futbol tarzına uyum sağlamak, bundan sonraki dönemde top class seviyesine ulaşabilmek.
bursa'dan sonra gittiğin ingiltere'de ya da şu an yaşadığın şehirde ne gibi kültürel zorluk yaşadın? (cibiliyetsiz adam)
şu ana kadar avrupa'nın 3-4 farklı ülkesinde futbol oynadım ve bu ülkelerdeki yaşantıyı tecrübe ettim. tek zorlandığım yer belçika'ydı diyebilirim. nedeni ise avrupa'ya ilk kez yaşamak üzere gitmiş olmamdı. özellikle ilk etapta yalnız yaşamak ve dil konusu beni biraz zorladı. sonra lisa'yla tanıştım. :)
gelecek için planların neler? türkiye'de hangi takımı tutuyorsun? (deepstateoftrance)
çok defa söyledim, bir kez daha belirteyim; türkiye'de tuttuğum takım bursaspor.
enes merhaba, altyapıdan gelecek futbolcuların kulüp dışında bireysel antrenörlerle çalışmalarını gerekli görüyor musun? (crimsonalchemist)
bu durum tamamen futbolcunun ulaşmak istediği noktayla ilgili bir durum. küçüklüğümden beri en büyük tutkum futbol, dolayısıyla ben yaşam tarzımı buna göre belirliyorum ve her detayı düşünmek zorunda hissediyorum ama bu herkes için aynı olmak zorunda değil.
benim için eğer bir futbolcu profesyonel manada işinin gereklerini yerine getiriyorsa bu yeterlidir. fazlasını yapan da bu duruma iş olarak bakmayıp kendinden en yüksek verimi almaya odaklanmıştır.
enes sözlüğümüze hoş geldin. tatillerini nerede geçirmeyi tercih ediyorsun? türkiye’de mi yoksa yurt dışında mı? sürekli gittiğin bir yer var mı? (kleinsisesi)
türkiye'de keşfedemediğim çok fazla yer var, aynı zamanda dünyanın her yerinde de güzel destinasyonları not ediyorum. hem yurt içi hem de yurt dışı olmak üzere karma tatilleri daha çok tercih ediyorum. sürekli gittiğim yer henüz yok, keşfedecek çok yer var.
hollanda ligi'nin forvetler için rahat bir lig olduğu fikrine katılıyor musun? bu bağlamda geçen seneki yüksek performansının hikayesini bizimle paylaşır mısın? (ben en kötü ihtimal bile olsa özgüven kattığını düşünüyorum) (ricky the emotinal)
evet; hollanda ligi, avrupa'nın dört büyük ligine göre daha farklı bir yapıya sahip. yarışmacı özelliği daha az fakat geliştirici özelliği daha fazla.
geçtiğimiz sezondan her anlamda çok büyük keyif aldım. bir üst basamağa çıkmak için çok doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum. genç oyunculara aşılanan özgüven ve oynama şansı dışında öğretilen futbolun temelleri onların bir sonraki adımı atmasını kolaylaştırıyor. bunu da kolaylıkla ligin yaptığı ihracattan görmek mümkün.
askerlik işini naptın? (juliadreaming)
şimdilik yok yazmıyorlar, tecilli. :)
1. dil durumun nedir? ingilizce ve şimdi de ispanyolca.
2. eğitimine ne şekilde devam edeceksin veya edecek misin? (son pelikan)
ingilizce rahatlıkla kitap/gazete okuyabilecek durumdayım. zaten son 2 yıldır hayatımın büyük bölümünü ingilizce kullanarak geçiriyorum.
ispanyolca için de sezon sonuna kadar iyi bir noktada olacağım sanırım.
kral selamlar, futbol dışında ilgilendiğin bir spor var mı? ilgiliysen ne kadar ilgilisin. futbol hayatına olumlu etkisi olduğunu düşünüyor musun? (bu nasil oksijen kafasi)
basketbol oynamayı seviyorum.
ilk izlediğim superbowl maçından bu yana amerikan futboluna da özel ilgi duyuyorum.
farklı oyun felsefeleri bakış açınıza zenginlik katar. her sporu bu kategoriye sokabilirim.
başka bir mevkide futbol oynaman şart olsa hangisini tercih ederdin? oyuncu değişikliği hakkı bitmişken kaleciniz kırmızı kart yerse kaleye geçme sorumluluğunu almak ister misin? kaleye geçtiğin oldu mu hiç? (maximus decimus meridius)
forvet oynayıp gol atmaktan çok büyük keyif alıyorum ama o tarz özelliklerim olsaydı agresif bir orta saha oyuncusu olmak isterdim.
bursaspor'da oynarken bir kupa maçında kaleye geçmiştim.
enes selamlar, bize önerebileceğin yerli ya da yabancı dizi var mı? (fil ve heykel)
önermekten ziyade sevdiğim dizileri söyleyebilirim. son dönemde elementary ve designated survivor diyebilirim. tekrar tekrar izlemekten keyif aldığım dizi ise friends.
twente'de oynarken "taktiksel olarak, fiziksel olarak, yaşam stili olarak çok şey öğrendim. daha rahat olmayı öğrendim. türkiye'de üzerimde çok baskı vardı. artık fazla baskı hissetmiyorum, kafamı temizleyip işime odaklanıyorum" şeklinde bir açıklama yapmıştın.
bazı oyuncular baskı altında daha konsantre, daha iyi oynadığını ifade ederken, senin, bundan yakındığını görüyoruz.
türkiye'de olduğunu söylediğin 'baskı' diğer baskılardan farklı mı? ve söz konusu baskı genç türk futbolcularının gelişimine pozitif katkı sağlayamaz mı? (plays well under pressure)
öncelikle "baskı var" demedim; türkiye'deki gazeteciler yanlış bir çeviri yaptı.
zaman geçtikçe futbolun doğasında olan baskıyı yönetmeyi ve bunu stresten çok olumlu yönde bir enerjiye çevirmeyi öğrendim. oradaki ana fikir aslında buydu.
lebron mu, curry mi?
federer mi, nadal mi?
messi mi, ronaldo mu? (baston seker)
hepsi birbirinden farklı özelliklere sahip. hepsini izlerken de inanılmaz keyif alıyorum. tercih yapmamam daha doğru olacak.
maçtan önce uğurun var mı? (bvhsg)
maçlardan önce standart olarak yaptığım tek şey müzik dinlemek. özel bir uğurum yok.
16 yaşında süper ligde ilk attığın gol 15 metre önümde olmuştu. kale arkasında bir gs taraftarı olarak beni üzmüştün.
o golü atarken ne hissettiğini anlatır mısın? (lian yu)
saha içindeyken bunu düşünmeye de bunun keyfini almaya da vaktiniz olmuyor çünkü her an, her dakika performans göstermelisiniz. o anla ilgili kafamda net bir fotoğraf yok ama o gece uyuyamadığımı çok net hatırlıyorum.
valencia'da yaşıyorum, 10 eylül'deki betis maçınıza geleceğim el madrigal'e (ceramica). tanışıp forma alma şansım olur mu? teşekkürler. (city upon a hill)
bul beni adım garavel.
manchester city ile premier liginde bir maça bile çıkmadan başka takıma transfer olman senin için bir başarısızlık mi? (sorumluluk tasiyamaz)
manchester city'e transfer olduğum zaman 18 yaşındaydım. ingiltere'deki yabancı oyuncu kriterlerine uymuyordum ve tecrübesiz bir oyuncuydum. bu transferi yaparken bunun kiralık sistemi üzerine olacağını biliyordum.
bu sezonun başında da durum aynıydı ve ben daha uzun vadeli bir plan yapabileceğim, benim gelişimimi daha yakından takip edip bana destek verebilecek bir kulüpte oynamayı istedim.
dolayısıyla bu bir başarısızlık değil; avrupa'da çizdiğimiz yol haritası.
ailen dışında türkiye ve bursa’da özlediğin şey nedir? (ayvancu)
bursa çocukluğumun geçtiği şehir. özlenecek şey çok fazla. anılarımı özlüyorum diyebilirim. :)
gizli ekşi sözlük yazarı mısınız? :p (tojourus)
bir gece ansızın yeşillendirebilirim.
kız arkadaşının futbol anlamında senden daha yetenekli olduğunu düşündüğün oluyor mu? (cok mu zor)
yetenek konusunda hayır ama agresiflik konusunda evet.
'size' olarak biraz genişlemen gerektiğini düşünüyor musun? özellikle stoper ve orta alan oyuncularının ciddi bir fizik seviyesinde olduklarını düşünürsek, temaslı futbolun gereklerinden biri olarak vücudunu kullanmayı bilen futbolcuların fark yarattığını görebiliyoruz.
pivot santrfor tiplemesine uygun bir futbolcu olarak, bu durumla alakalı olarak bir çalışman var mı yoksa kas kütlen ve vücut anotiminden memnun musun? (ortalama bir roman karakteri)
16 yaşında a takıma ilk kez çıktığım zamanki halimle şimdiki halim arasında fiziksel olarak büyük fark var. benim için bu gelişim süreci futbolu bırakana kadar da devam edecek.
antrenmandan sonra ne yapıyorsun? çok merak ediyorum şu işi? özel antrenman mı yapıyorsun yoksa hemen kaçıp dinleneyim mi diyorsun? (kirlivemutlu)
genellikle belli bir program dahilinde ekstra çalışmalar yapıyorum. masaj ve küçük tedavilerden sonra buz havuzu ve yemek programlarımız var. bu saydığım günlük rutin sabah 8'den akşam 18'e kadar tüm zamanımı alıyor zaten. sonrasında fiziksel sürekliliği korumak için de doğru şekilde dinlenmem gerekiyor.
game of thrones'i izliyor musun? (maradaykara)
izlemedim ama kitaplarını okudum.
yurt içinde yıllık 1m euro ücret mi, yurt dışında 500 bin euro ücret mi, hangisini tercih ederdin? (ozeluniversitedekiburslucocuk)
tercihlerim sorunun cevabını veriyor diye düşünüyorum.
merhaba enes evinde beslediğin bir hayvan var mı? (minendomel)
bir köpeğim var, adı leo.
city'deki en iyi arkadaşın kimdi? (another monkey)
manchester city'e hep sezon başı kampları için gittiğimden çok fazla arkadaş edinme şansım olmadı. sadece, twente'de birlikte oynadığım ve yine city oyuncusu olan bersant celina'yı söyleyebilirim.
sevgili enes. maç öncesi, video analizlerde vesaire öğrendikleriniz gerçekten maç içinde sizi yönlendiriyor mu ? yoksa maç başladıktan sonra hepsi unutuluyor mu? ikinci olarak diyelimki maç içerisinde bariz bir sıkıntı görüyorsun taktiksel olarak ne yapıyorsun? (puantiyelikumas)
her türlü analizin işe yaradığı gibi video analizler de işe yarıyor. genel kanının aksine futbol artık çok daha mekanikleşen bir oyun. başarıya ulaşabilmek için kendi takım taktiğinizi en iyi şekilde sahaya yansıtmanız gerekiyor. gerçekten artık takımlar arasında çok büyük farklar yok; taktiksel mükemmellik bu noktada fark yaratmanızı sağlayacak en önemli unsurlardan biri.
bütün oyuncuların saha içinde bir görevi var ve bu bir takım oyunu. dolayısıyla bireysel olarak yapabileceğiniz çok fazla bir şey yok.