ABD'nin Bir Tarikatı Tanklarla Ezip Geçtiği 51 Gün Süren Felaket: Waco Kuşatması

David Koresh liderliğindeki Branch Davidian tarikatı üyeleri ile ABD federal ve eyalet kolluk kuvvetleri arasında yaşanan Waco Kuşatması, Amerika tarihinin en trajik olaylarından biri.
ABD'nin Bir Tarikatı Tanklarla Ezip Geçtiği 51 Gün Süren Felaket: Waco Kuşatması

şimdi bir tarikat düşünün:

* 1950'li yıllarda mürit toplamaya başlasın.

* waco, teksas'ta bir tepeye kilise kursun ve bu kilise çevresinde yayılmaya başlasın.

* kilisenin kurulduğu tepeye eski ahit'teki bir dağın adını (carmel) versin.

* 1959 yılında, tarikat liderinin karısı "çok kısa bir zaman sonra isa mesih yeniden dünyaya gelecek" desin. 

* müritler satsın savsın, tepeye yerleşip isa mesih'in gelişini beklesin.

* isa mesih gelmeyince, tarikat yönetimi el değiştirsin. yeni lider lois roden, kendi çocuğunun (bkz: george roden) ileride tarikatı yönetemeyeceğini düşününce, kilisede gitar çalıp şarkı söyleyen vernon howell adlı genci tarikatın başına geçirmeye kalksın.

Wayne Howell (David Koresh)

* bunu duyan george roden, vernon howell ve yandaşlarını carmel dağı'ndan kovsun.

* bununla da kalmasın, ölen annesinin cenazesini mezardan çıkarıp; vernon howell'a, tarikata olan bağlılığını göstermek için meydan okusun.

* vernon howell, polise şikayette bulunsun. polis şikayetini belgelemesini istesin. howell yanına silahlı adamlarını alıp, carmel dağı'na ceset fotografı çekmeye çıksın. çıkarken polise yakalansın. 

* bu arada, wayman dale adair adlı bir tarikat üyesi george roden'e "ben mesih'im" desin. roden, "sen misin bunu diyen" diyip adair'in kafasını baltayla parçalasın.

* roden, tımarhaneye kapatılsın.

* vernon howell, para biriktirip carmel dağı'nın mülkiyetini satın alsın.

* tarikatın adı branch davidian, liderinin adı mahkeme kararıyla david koresh olsun.

filmini çekseler "olur mu böyle şey" der ve beğenmeyiz değil mi?
asıl film şimdi başlıyor.

ups'in ihbarını değerlendiren atf (bureau of alcohol, tobacco and firearms) ekipleri, tarikatın yaklaşık 150 parça silaha ve binlerce mühimmata sahip olduğunu öğrenir. silahların çoğunluğu ar-15 denen, bazı modifikasyonlarla m-16'ya dönüştürülebilen yarı otomatik tüfeklerdir. tarikat binaların yakın oturan komşular, zaman zaman otomatik silah atışları duyduklarını atf yetkililerine bildirir. atf'nin amacı koresh'i dışarıda yakalamaktır. ancak koresh, tekkeyi bekleyen bir yapıya sahiptir. atf, carmel dağı'na operasyon kararı alır. ajanlar, bu tür operasyonlar konusunda deneyimsiz olduklarını düşünmüş olmalılar ki, operasyondan önce iki gün boyunca özel kuvvetler'den saldırı eğitimi alırlar.

atf, 28 şubat 1993'te saldırı kararı alır. atf ekibinden bir personel, postacıya tarikatın adresini sorunca bütün sürpriz bozulur. postacı, koresh'in kayınbiraderidir. koresh, silahlı adamlarını çoktan mevzilere yerleştirmiştir.

atf; 75 personel, 3 helikopter, bol miktarda silah ve mühimmatla binaların etrafını kuşatır. ilk atışı kimin yaptığı taraflar arasında hâlâ bir tartışma konusudur. ancak koresh'in ilk çatışmada yaralandığı bir gerçektir. tarikat üyeleri, helikopterlere ateş açar ve vurmayı başarır. koresh'in odasına yaklaşan atf personelinden biri öldürülür, diğeri yaralanır. atf, el bombası atar ve binanın içine girer. içeriye giren personelden biri daha başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeder. bir diğer atf personeli, bina dışında çatışırken vurulur ve ölür. iki saatin sonunda, atf'nin cephanesi bitmeye başlamıştır ama branch davidian'da daha çok vardır. atf'nin iki günlük özel kuvvetler eğitimi, kıyamet gününe inanan bir tarikatla başa çıkmaya yetmemektedir. ilk gün 4 atf ajanı hayatını kaybeder.

kuşatmanın bitmesi için, 50 gün daha vardır.

atf'nin aldığı bu büyük darbeden sonra, fbi operasyonun komutasını devralır ve kadın ve çocuklarla birlikte yaklaşık 75 kişiden oluşan koresh ve müritlerinin etrafını:

* 1 adet britten-norman defender izleme uçağı,
* 1 adet fairchild c-26 metroliner izleme uçağı,
* 2 adet uh-1 helikopter,
* 2 adet m1a1 abrams tank,
* 10 adet m3 bradley zırhlı personel taşıyıcı,
* 5 adet m728 zırhlı paletli istihkâm aracı,
* 1 adet m88 zırhlı paletli tank kurtarıcı
* ingiliz ordusu'na bağlı sas komandoları (koresh'in evindeki ingiliz vatandaşları nedeniyle),
* 10 adet özel kuvvetler personeli,
* abd kara kuvvetleri'ne bağlı danışman subaylar,
* yüzlerce federal ajan

ile sarar. fbi, sadece koresh'le telefonda pazarlık yapması için 25 ajan görevlendirir. koresh, bir yandan fbi ile pazarlıklara, diğer yandan gazete ve televizyonlarla röportaja devam eder.

pazarlıklar sonucu, koresh bazı çocukları serbest bırakır. fbi'ın eve gönderdiği kamerayla, tarikat üyeleri bazı çekimler yapar. koresh, kameraya "karılarını ve çocuklarını" tanıtır, içerideki herkesin kendi isteğiyle orada bulunduğunu, kimsenin esir olmadığını söyler ve kamerayı fbi'a geri gönderir. fbi, görüntüleri izler ve bunun kamuoyuyla paylaşılmasının, koresh'e büyük bir sempati kazandıracağını düşünüp vazgeçer.

koresh'in binadan kendiliğinden ayrılacağını düşünen fbi, bu röportajlardan birinde, koresh'in "tanrı bana 'binayı terk etme, bekle' dedi" açıklamasıyla kendine gelir. kuşatma süresince, fbi uzmanlarca uyarılır. zira kuşatılanlar, kıyamet gününe inanan insanlardır. aralarından biri de isa'nın ikinci kez dünyaya gelmiş hâlidir. fbi, biryandan keskin nişancılarını devreye sokmayı düşünürken, diğer bir yandan da tarikat üyelerinin topluca intihara kalkışmalarından çekinir.

1993'ün nisan ayına gelindiğinde fbi, haftalık maliyeti bir milyon dolar'a yaklaşan bu kuşatmaya son vermeye karar verir. dönemin ve abd tarihinin ilk kadın adalet bakanı janet reno'ya koresh'in 'içerideki bebekleri dövdüğü ve çocuklara cinsel tacizde bulunduğu' söylenir. fbi daha sonra böyle bir kanıtı olmadığını açıklayacaktır, ancak iş işten geçmiştir. clinton ve reno'dan gereken izinler çoktan alınmıştır.

19 nisan 1993'te onlarca zırhlı araç ve personel, yüzlerce göz yaşartıcı bomba ile binaya saldırılır. fbi, saldırı sırasında sadece gaz kullanma niyetindedir. tarikat, zırhlı araçlara ateş açmaya başlayınca gazın ve zırhlı araçların miktarı artar. atılan gaz miktarı o kadar fazladır ki, binada yangın çıkar. fbi, yangınların tarikat tarafından çıkarıldığını savunur. 6 saat süren gazlı saldırı sonucu hiçbir tarikat üyesi dışarı çıkmayınca, zırhlı araçlar binaları yıkmaya başlar. tüm bu saldırılar sırasında, sadece dokuz tarikat üyesi dışarı çıkar. içeride kalanlar feci şekilde can verir.

gün sonunda, 25'i çocuk toplam 75 tarikat üyesi hayatını kaybetmiştir.

yapılan otopsilerde, bazı kadın ve çocukların kafataslarında kırıklar olduğu görülür. zırhlı araçların yıktığı duvarlar üzerlerine yıkılmıştır. bazıları gazdan zehirlenmiş, bazıları yanmıştır.

bazı çocukların göğüslerinde açılan tek bir kurşun yarasıyla öldükleri anlaşılmıştır. bu ölümlerle ilgili, kurtulan tarikat üyelerinden biri olan clyde doyle şunları söylemiştir:

"bir insanın başka bir insanın acısını, özellikle de gazdan zehirlenen ve yanmakta olan bir çocuğun ızıdırabını sona erdirmek için öldürmesinin nedenini anlayabiliyorum. bu durum, tarikatla ilgili söylenen 'toplu intihar' iddialarını daha anlamlı kılıyor. bunu söyleyenler, yanmanın ne demek olduğunu bilmiyor"