ABD'nin Pearl Harbor'a Cevap Olarak Yaptığı Az Bilinen Saldırı: Doolittle Baskını

doolittle baskını... kağıt üstünde çok da büyük bir askerî harekât gibi görünmese de, pearl harbor baskını'na cevap olarak japonya'nın ana karasına yapılan ilk amerikan saldırısıdır ve savaşın gidişatında psikolojik anlamda çok büyük bir kırılma noktası yaratmıştır.
“bize yapılanın cevapsız kalmayacağını” göstermek isteyen amerika’nın yumruğunu masaya vurmasıydı. harekât, adını operasyonu yöneten albay james doolittle'dan almıştı. 7 aralık 1941 sabahı amerika birleşik devletleri için tam anlamıyla kıyamet gibiydi. hawaii adalarındaki pearl harbor deniz üssü, sabah saatlerinde japon imparatorluk donanması tarafından düzenlenen sürpriz bir hava saldırısıyla yerle bir edildi. japonlar bu saldırıyı o kadar sessiz ve sinsice yaptı ki, amerikan ordusu neredeyse tepki bile verememişti. bu öyle alelade bir saldırı değildi, baya baya organize, planlı, üzerinde aylarca belki de yıllarca çalışılmış bir operasyondu. toplamda 353 japon uçağı, pearl harbor’a tam iki dalga hâlinde saldırdı. bu saldırıda 8 savaş gemisi, 3 kruvazör ve 4 muhrip ya batırıldı ya da ağır hasar aldı. 188 uçak tamamen yok edildi, 155 uçak zarar gördü. toplamda 2335 asker ve 68 sivil öldü, 1143 asker ve 35 sivil yaralandı. o güne kadar amerikan topraklarında bu kadar büyük bir kayıp yaşanmamıştı ve japonya o sabah her şeyi değiştirmişti. pearl harbor saldırısının ardından doğal olarak herkesin gözü almanya'ya döndü. japonya'nın almanya ile olan ilişkisi, ikinci dünya savaşı'nın başlarında şekillenmişti. almanya, japonya ve italya arasında kurulan üçlü pakt çerçevesinde, bu ülkeler birbirlerini destekleyeceklerini açıklamıştı. hitler, japonların pearl harbor saldırısını öğrenince bayağı memnun oldu. çünkü amerika savaşın içine çekilmişti ve dikkatini ikiye bölmek zorunda kalacaktı: pasifik'te japonya, atlantik’te ise almanya. hitler’e göre bu almanya’nın işine gelecekti. zaten çok geçmeden almanya da amerika’ya savaş ilan etti. yani üçlü kartel tam anlamıyla cephedeydi artık.
We Are Back Baby / Hangover
amerika'nın o dönemki başkanı franklin d. roosevelt, 8 aralık’ta kongre’de yaptığı konuşmada bu saldırıyı “infamy” yani “rezillik günü” olarak nitelendirdi ve japonya'ya savaş ilan etti. amerikalıların kalbindeki “bize kimse saldıramaz” özgüveni yerle bir olmuştu ve ülke resmen savaş moduna girmişti. sanayi, askerî üretime kaydı, gençler askere yazılmak için kuyruklara girdi, bir anlamda uykudan uyanan devin ayağa kalktığı andı bu. işte tam bu ortamda ortaya çıktı doolittle baskını. japonlar tokyo’da ellerini ovuştururken, amerikalılar “biz bu tokadı karşılıksız bırakmayız” dedi. ancak ortada bir sorun vardı: japonya, coğrafi olarak çok uzaktaydı. normal şartlarda amerikan uçakları japon ana karasına ulaşıp geri dönemiyordu. ta ki kafası çalışan birileri çıkıp "uçaklarımızı uçak gemisine koyar, oradan havalandırırız" fikrini ortaya atana kadar. bu çılgın plana albay james doolittle liderlik etti. operasyonda 16 adet b-25 mitchell bombardıman uçağı, uss hornet uçak gemisinin güvertesinden kalkarak japonya’nın başkenti tokyo dahil olmak üzere birkaç önemli sanayi kentine saldırı düzenledi. bu uçaklar geri dönmeyecek, çin’e iniş yapacaklardı. operasyon 18 nisan 1942'de gerçekleştirildi. aslında stratejik anlamda japonya’ya çok büyük zarar verilmedi ama psikolojik etkisi devasa oldu. japon halkı ilk defa savaşın kapılarına dayandığını hissetti, japon komutanlar ise “bu amerikalılar bizim ulaşılmaz sandığımız toprağımıza kadar nasıl geldi?” sorusuyla uykusuz geceler yaşamaya başladı.

planlandığı gibi, uçaklar japonya’ya ulaştı ve tokyo dahil olmak üzere birkaç hedefi bombaladılar. ama operasyonun asıl zorluğu dönüş kısmındaydı. uçaklar menzil dışındaydı ve yakıtları kısıtlıydı. birçoğu çin’e ulaşmak için pilotaj harikası işler yaptı. doolittle dahil birçok pilot çin topraklarına paraşütle atlamak zorunda kaldı. bazı askerler japonlar tarafından yakalandı ve öldürüldü. çin halkı da bu pilotlara yardım ettiği için japon ordusu çin’de katliam ve 250 bin çinli bu yardımlar yüzünden öldürüldü. doolittle baskını japonya için bir utançtı. çünkü savaşın en gövde gösterisi yapılan döneminde, ana karası saldırıya uğramıştı. japonya hemen tepki verdi. başta tokyo olmak üzere birçok şehre hava savunma sistemleri kuruldu. japonlar artık amerikan uçak gemilerinin nerede olduğu konusunda paranoyak hale gelmişti. ayrıca midway adası’nı ele geçirmek için acele etmeye başladılar. çünkü orayı kontrol ederlerse, pasifik’te hava üstünlüğünü sağlayacaklardı. fakat bu aceleleri onların sonu oldu. çünkü midway savaşı, japonya için tam anlamıyla bir dönüm noktasıydı ve bu savaşta büyük kayıplar verdiler. yani dolaylı yoldan doolittle baskını, japonya’nın sonraki stratejik hatalarının zeminini hazırladı.
doolittle baskını fiziksel anlamda japonya’yı yerle bir etmedi ama moral ve psikolojik olarak hem japonya’yı sarstı, hem de amerika’yı ayağa kaldırdı. halkın morali yerine geldi ve "intikam alındı" hissi yayıldı, propaganda malzemesi olarak çokça kullanıldı.