Alışverişte Kasa Önünde Son Anda Gereksiz Harcamalar Yapmak: Plansız Satın Alma
plansız alışverişte(impulse buying) işin strateji kısmı daha ilginç, özellikle kuzey amerika'da bu strateji üstüne kurulmuş işletmeler var. abd’de marshalls, tj maxx ve ross, kanada’da ise winners impulse buy stratejisi ile kurulmuş indirim mağazalarıdır. klasik outletlerden farklı olarak, buralara giderken ne bulacağınızı veya ne almaya gittiğinizi genelde bilmezsiniz. örneğin, tommy’ye gidiyorsanız aklınızda en azından ne bulacağınızla ilgili bir fikir vardır, ne tarz bir gömlek bulacağınızı üç aşağı beş yukarı bilirsiniz atıyorum. ama bu yukarda bahsettiğim mağazalarda hem ürün seçkisi, hem de ürün kalitesi sürekli değişir. kalite konusunda bir gün calvin klein bir gömlek bulabiliyorken, ertesi gün adını sanını duymadığınız 10 dolarlık bir gömlekle karşılaşırsınız. ürün seçkisi konusunda ise, bir gün traş makinesi bulabiliyorken, ertesi gün adını sanını duymadığınız bir karamelli patlamış mısır bulursunuz. bu iki unsurun sürekli, sık bir biçimde değişmesi o mağazayla ilgili kafanızda genel geçer bir fikir oluşmasını engeller. bundan dolayı da, doğal olarak, bu tip mağazalara kafanızda planlayıp “ belirli bir ürün” almaya gitmeniz çok düşük olasılıktadır çünkü bilemezsiniz ne bulacağınızı.
işte tam da bu noktada impulse buy girer devreye
kendinizi “ aa ne ilginç bir kar maskesi alayım bunu” derken ve gereksiz bir harcama yaparken bulabilirsiniz. kulağa çok komik ve absürt geliyor dimi? “yok ya ihtiyacım olmayan bir ürünü neden alayım” diyorsunuz şu an muhtemelen. bu nokta da görece ucuzluk ve agresif indirim stratejileri giriyor devreye çünkü mağazalar dışarıya göre “fiyat” olarak daha ucuz. “fiyat” olarak diyorum çünkü f/p açısından ve uzun vadeli baktığınızda buralarda satılan ürünler aslında çok da ucuz değildir, kalitesizliklerinden dolayı. o tommy, guess, calvin klein ürünlerin birçoğu da b gradedir, ikinci sınıf kalitedir.
henüz bu tip mağazalardan avrupa’da ve türkiye’de çok bulunmasa da son olarak nasıl tuzağa düşmeyeceğimizle ilgili bir iki şey söylemek istiyorum
ilk önce bilinçli müşteri olunmalı genel olarak. ürün incelemeleri(reklam olmayan, tarafsız olanları) bizim dostumuz, bol bol okunmalı satın alma gerçekleştirmeden önce. ikincisi, eğer böyle bir mağazaya girerseniz ve bir ürün beğenirseniz, direkt internette yorumlarına ve alternatif ürünlerin fiyatına bakmanızı öneririm almadan önce. hala daha avantajlı görünüyorsa gönül rahatlığıyla alabilirsiniz. üçüncü ve son olarak, şahsen ben tarçınlı sakız ve havuç cipsi gibi saçma şeyleri alayazarken, fiyatına bakıp “ ya ben bu 3 dolara bir metro jetonu alırım” gibi o parayla ne yapabileceğimin alternatiflerini düşünüyorum, işe de yarıyor açıkcası.
ve son olarak, bu impulse buy’ı kullanan işletmelerin büyük bir çoğunluğu fiziksel mağaza olarak bulunuyor, araştırma. bu bile internet alışverişine yönelmek için başlı başına bir neden.
geleneksel olarak en çok impulse buy supermarketlerde kasa kuyruklarında beklerken, yanınızdaki raflarda bulunan çakmak, çikolata, sakız, şeker, kola gibi çok ucuz ama kar marjı yüksek ve herkesin isteyebilecegi ürünler üzerinden yapılır. yine bu nedenle kasa bekleme alanları dar yapılır ki müşteri sıkıntı duysun ve kendini rahatlatıcı bu tip alışverişler yapsın. öte yandan son yıllarda yapılan araştırmalar, artan akıllı telefon kullanımları nedeniyle müşterilerin kasada sıra beklerken etraftaki ürünlerle daha az ilgilendiklerini, bunun da impulse buy oranlarını ciddi şekilde düşürdüğünü ortaya koyuyor.
müşteri olarak impulse buy tuzaklarından sakinmanin en iyi yolu olarak, özellikle supermarket alışverişlerine çıkmadan önce alışveriş listesi yapıp, buna sadık kalmaya çalışmak öneriliyor.