TARİH 18 Eylül 2024
3,8b OKUNMA     73 PAYLAŞIM

17. Yüzyılın En Çılgın Deneylerinden Biri: Köpek Havlamasıyla Boylam Bulmak

17. yüzyılın sonunda denizciler için boylam hesaplamak büyük bir sorundu. Çözüm arayışında ortaya atılan en tuhaf fikirlerden biri ise "yaralı köpek kuramı"ydı.

17. yüzyılın sonunda, eğitimli çevreler boylam sorununun çözüm yollarını tartışırken, sayısız meraklı ve fırsatçı da denizde boylam bulmak için kendi "aptalca" planlarını duyurmak üzere kitapçıklar yayımladı. şüphesiz, bu alışılmadık yaklaşımların en ilginci 1687 yılında ortaya atılan "yaralı köpek kuramı"'ydı.

bu yaklaşım, sempati tozu isimli sahte bir ilaca dayandırılıyordu. güney fransa'da, "gösteriş meraklısı" sir kenelm digby tarafından keşfedilen bu mucizevi toz, sözüm ona uzaktan da iyileştirebiliyordu. sihrini harekete geçirmek için yapılması gereken tek şey, tozu hastanın bir eşyasına serpmekti. örneğin, bir yarada kullanılmış bir parça sargıya sempati tozu serpildiğinde yaranın kapanması hızlanıyordu.

ne yazık ki bu tedavi yöntemi acısız değildi. sir kenelm'in, kendilerini kestikleri bıçaklara bu tozu serperek ya da sargılarını bu tozla hazırlanan bir çözeltiye batırarak hastalarını "tıbbi amaçlarla" acıdan zıplattığı söyleniyordu. bu safsataya inananların, digby'nin tozunu boylam sorununa uygulamak gibi "budalaca" bir fikri ortaya atmaları oldukça doğaldır.

şöyle ki; sefere çıkacak bir gemiye yaralı bir köpek bindirilecek, karada köpeğin sargısını her gün öğle saatinde sempati çözeltisine batırmak üzere güvenilir bir kişi bırakılacak, köpek ister istemez acı acı havlayarak tepki verecek ve böylece kaptana zaman hakkında bir ipucu verilecektir. köpeğin havlaması "güneşin londra'daki meridyenin üzerinde olduğu" anlamına gelir. kaptan da o saati gemideki yerel saatle karşılaştırıp ona göre boylamını belirleyecektir.

kuşkusuz, tozun denizde binlerce fersah öteden hissedilme gücüne gerçekten sahip olduğunu ve öte yandan sırrı ele veren yarayı da birkaç ay iyileştiremeyeceğini ummak gerekiyordu. hatta kimi tarihçiler, uzun yolculuklarda köpeği birkaç kez yaralamanın gerekmiş olabileceğini söylüyorlar.

bu boylam çözümü ister bilim ister hiciv adına geliştirilmiş olsun, yazarı "bir köpeği sürekli bir yarayla yaşama eziyetine" maruz bırakmanın, bir denizciden denizcilik uğruna kendi gözünü kör etmesini beklemekten daha dehşet verici ve çıkarcı olmadığına dikkat çekiyor.

"fransa'nın montpellier kentinde verdiği 1658 tarihli konferansın bu ilk ingilizce basımında, sir kenelm digby yaraları uzaktan iyileştirebilen bir tozu tarif etti. 29 yıl sonra, nüktedan bir yazar, boylam sorununu çözmek için digby'nin tozunu kullanmayı önerdi."

"ters açı ölçerler bulunmadan önce," diyor kitapçık, "çoğunlukla pruva direği kullanılıyorken, yirmi kişinin arasında bir usta denizci değil, yolunu bulmak için her gün güneşe bakmaktan tek gözü kör olmuş biri biri vardı."

bu doğruydu... ingiliz denizci ve kaşif john davis 1595 yılında ters çıtayı kullandığında, denizciler bunu hemen eski çapraz çıtanın yani jacob çıtasının yanında büyük bir gelişme olarak kabul etmişlerdi. eski gözlem çubukları, güneşin ufuktan yüksekliğini ölçmek için denizcilerin, güneş ışığına doğrudan bakmalarını gerektiriyordu. görme deliklerindeki karartılmış cam parçaları göze sadece sınırlı bir koruma sağlıyordu. birkaç yıl boyunca bu aletle gözlem yapmak, kişinin görme yeteneğini tahrip etmeye yetiyordu ancak ne var ki gözlem yapılması da gerekiyordu.

onca eski denizci enlemi bulmak için görme yeteneklerini en az yarı yarıya yitirmişken, boylam arayışında birkaç sefil köpeği yaralamaktan kim çekinecekti ki?

sir kenelm digby 1603-1665 yılları arasında yaşamış ingiliz bir diplomat, dini bütün bir katolik ve ingiliz iç savaşı sırasında fransa'ya kaçan sadık bir kralcıydı. astrolojiye ve simyaya olan ilgisinden kaynaklandığına şüphe olmayan sempati tozuna ilşkin iddialarına rağmen kraliyet cemiyetinin ilk üyelerinden biri oldu ve rivayete göre, bitkilerin yaşamında oksijenin gerekliliğini açıklayan ilk kişiydi.

çok daha insancıl bir çözüm, 12. yüzyılda icat edilen ve tüm gemilerde standart araçlar arasına giren manyetik pusulaydı ama o da başka bir günün konusu olsun...

kaynak: longitude: the true story of a lone genius who solved the greatest scientific problem of his time, dava sobel