TARİH 23 Temmuz 2018
24,6b OKUNMA     713 PAYLAŞIM

1920'de Alman İşçi ve Memurların Greviyle Başarısız Olan Eylem: Kapp Darbesi

Almanya'da 13 Mart 1920 tarihinde Amerika doğumlu gazeteci Wolfgang Kapp önderliğinde "Kapp Putsch" denen bir darbe girişimi düzenlendi.

versailles anlaşması gereğince almanya'nın silahlı kuvvetlerini 100.000 kişinin altına indirmesi gerekiyordu. öte yandan 1919 başlarında almanya'nın 350.000 asker ve 250.000 "freikorps" (destek birlikler)'tan oluşan toplam 600.000 kişilik ordu gücü vardı.

bu kapsamda, 1920 başında marinebrigade eberhardt adlı freikorp kuvvetine terhis emri yayınlandığında söz konusu kuvvetin liderleri berlin kumandanı general walther von lüttwitz'e başvurarak bu emre itiraz ettiler. kendi de daha önce freikorp örgütlenmesinden sorumlu olarak görev yapmış olan ve monarşi destekçisi bir asker olan lüttwitz bu durumu fırsat bilerek derhal devlet başkanı friedrich ebert and savunma bakanı gustav noske 'ye terhislerin durdurulması çağrısında bulundu. ebert bu çağrıyı reddedince, lüttwitz marinebrigade eberhardt kuvvetlerine berlin üzerine yürüme emri verdi. bu kuvvetler berlin'i 13 martta ele geçirdiler. olayların buraya kadarki gidişine bakılınca, bu darbenin ardındaki asıl gücün lüttwitz olduğu anlaşılabilir. ancak darbe, doğu prusyalı bir sivil görevli ve aşırı sağcı bir milliyetçi olan wolfgang kapp'a izafeten adlandırıldı. noske, wolfgang kapp , waldemar pabst ve hermann ehrhardt'ı darbenin sorumluları ilan etti, ancak anlaşılacağı üzere berlin'in askeri kuvvetler kumandanı gibi çok üst kademede olan komutanlar da işin içine dahil olmuştu.


savunma bakanı noske'nin askeri kuvvetlere darbeyi bastırmaları için verdiği emir olumsuz karşılandı ve kendisine "alman askeri kuvvetlerinin alman askeri kuvvetlerine ateş edemeyeceği" yönünde bir imalı cevap verildi. bu şartlar altında hükümet başkenti terk etmek zorunda kalarak dresden'e gitti, ancak orada da durumu emniyetli görmeyince stuttgart'a geçti.

bu arada kapp bir hükümet kurmaya çalıştı. alt kademe kurumlardan umutsuz, hatta bazıları düpedüz suçlular olan kişilerden yararlanmaya çalıştı çünkü tanınmış muhafazakarlar ve eski üst kademe yöneticilere yapılan görev teklifleri çoğunlukla geri çevrildi, söz konusu isimler, kendilerini bu işin içine sokmak istememişlerdi.

bu arada mevcut hükümet bir bildiri yayınlayarak işçileri darbeye karşı genel greve gitmeye çağırdı. çağrı büyük bir yankı uyandırdı ve kabul gördü. bu esnada genel grev çağrısına katılan işçiler de darbecilerin terörüne maruz kalarak kayıplara uğradılar. (*) genel grevle ülke felç oldu. öte yandan ludendorff dışındaki önde gelen generaller lüttwitz'e yaptığı hareketin ve mevcut konumunun teamül dışı ve kabul edilemez olduğunu ve ülke çıkarları için istifa etmesi gerektiğini bildirdiler. bu iki gelişme "putsch"un (darbenin) ülkeyi yönetemez durumda olduğunu gösterdi ve lüttwitz ile kapp isveç'e kaçtılar.


kapp darbesinin başarısız olmasının iki temel sebebi olduğu söylenebilir: birincisi, işçilerin mevcut weimar hükümetini destekleyerek darbeye karşı direnmeleri, ikincisi ise freikorp komutanlarının çoğunun darbeye katılmayı reddetmeleridir.

(*) bu sırada hayatını kaybeden işçiler anısına weimar merkez mezarlığına 1922'de tamamlanan büyük bir anıt dikildi. 1936 yılında, almanya'da iktidara gelmiş olan naziler bu anıtı "böyle sanatın içine tükürürüz" mantığında güya sanatını eleştiren bir bahaneyle, ancak asıl politik çağrışımlarından ötürü yıkmışlardır.

Nazilerin, İktidar İçin Göze Alamayacağı Hiçbir Şeyin Olmadığının En Büyük Kanıtı: Reichstag Yangını