BİLİM 16 Ekim 2019
26,8b OKUNMA     724 PAYLAŞIM

60 Bin Yıl Öncesine Dayanan Afrika'dan Çıkış Hipotezine Dair Teori ve Tahminler

İnsanoğlunun doğum yeri bildiğiniz üzere Afrika. Afrika'dan neden ve nasıl çıktığı ise haliyle bilinmiyor. İşte buna dair teori ve akıl yürütmeler.


homo sapiens, afrika'dan ilk defa 60 bin yıl önce çıkar

afrika'da evrildiğini düşündüğümüz homo sapiensler, 60 bin yıl öncesine kadar afrika'dan hiç dışarı çıkmamıştı. yaklaşık 300 bin yıl önce ortaya çıktığını tahmin ettiğimiz, belgelerin ise 200 bin yıl önceye kadar götürebildiği homo sapiens, ne oldu da 60 bin yıl önce göç etmeyi akıl etmişti? her şey gibi, bilmiyoruz! ama her şey gibi, teorilerimiz var!

genetik çalışmalar, homo sapiens nüfusunun bu dönemlerde, türü 'soyu tükenme tehlikesinde olan tür' kılacak kadar, büyük bir azalma yaşadığına işaret etmektedir. tüm homo sapiens nüfusu, 10 binden aşağıya kadar gelmişti, yani bayburt'un onda biri kadar bir şey! homo sapiens kıyımını kimin niçin nasıl gerçekleştirdiğine dair en iyi tahminimiz, iklim yönünde. homo sapiens o dönemde buz devri'nde olduğu için, ve 60 bin yıl öncesi buz devri'nin sonlarına denk geldiği için, buz devri de sona yaklaştıkça soğukluk arttığı için, türümüzün can sıkıcı saatlere maruz kaldığını düşünebiliriz.


her halükarda, bu günlerden kurtulduk

kurtulurken izlediğimiz yol avrasya'ya doğru olmuştur. avrasya'nın ilk halkı, buraya yemen ve cibuti'yi günümüzde ayıran, geçmişte ise muhtemelen birleştiren bab'ül mendep boğazından gelmiş olmalıdır. bab'ül mendep boğazını geçen ilk göçmenler, kıyılardan devam edip hindistan'a, oradan endonezya'ya, oradan da en geç 50 bin yıl önce avustralya'ya geçip avustralya'nın yerlilerini oluşturmuşlardır. avustralya yerlilerinin yeni gine yerlileriyle genetik benzerlikler taşıması da yeni gine'nin o dönemlerde avustralya'yla birleşik olduğunu (oluşturdukları kıtaya da sahul kıtası derler), birbirlerinden 8 bin yıl önce ayrıldıklarını gösterir. sahul kıtası, yeni gine hariç düz bir coğrafyaya sahipti. toprakları bereketsiz, iklimi de yağışsızdı. daha önce bir parçası olduğu gondwanaland kıtasından 100 milyon yıl önce kopunca, keseli hayvanlar faunasını da kendisiyle götürmüştür. o yüzden avustralya’nın hayvan ve bitki yapısı karakteristiktir.

konuya dönersek, genetik dışında arkeolojik belgeler de vardır elbette

mesela avustralya'nın kuzey toprakları'nda, 55 bin yıl önceye ait taş barınaklar bulunmuştur, ama avustralya'daki en eski insan fosilleri 10 bin yıl öncesine aittir. bu göçmenlerin avustralya'da köklü değişikliklere sebep olduklarını da görürüz. yaklaşık 45 bin yıl önce, kuş ve büyük memeli hayvan türlerinin %60'ının soyunun tükendiğini görüyoruz. bunun nedeninin bölgede çıkan yangınlar yüzünden olduğu düşünülür, ve muhtemelen bunun sorumlusu da insanlardı. avustralyalı arkeolog rhys jones (1941-2001), avustralyalı yerlilerin bu ateşli hareketliliklerini "firestick farming" dediği, yani 'ateş çubuğu tarımı' dediği bir yöntemle ilişkilendirir.

firestick nedir? hani bir çubuğu iki elinin arasına alıp sürtünmeyle ateş yakma meselesi var ya, heh oradaki çubuktur işte ateş çubuğu. firestick farming ise, kısaca, ateş yakarak çevreyi çeşitli amaçlar uğruna değişime uğratmaktır. avustralya yerlileri, ateş kullanarak kontrolsüz yangınlara bir sınır koymuş ve yeni bitkilerin büyümesini tetiklemişlerdir. yeni bitkiler de, öteki hayvanların avlamaya meraklı olduğu kanguruları bölgeye çekmiş, insanların kanguruları bir yem olarak kullanmasına sebep olmuştur. lakin nihayetinde avustralya'nın kuraklığa dayanıklı ormanları yok olur ve onların tahtına ökaliptus ağacı gibi günümüzdeki ateşe dayanıklı bitkiler geçer.


neyse, bunlar avustralya'da yaşamlarını sürerken 50 bin yıl önce afrika'dan ikinci bir grup çıkış yapar

yani, afrika'dan iki ayrı grup çıkmıştır, biri avustralya yerlilerini oluşturmuş, öteki de amerika dahil geri kalan hepsini. zira, 2011'de yapılan bir araştırmaya göre, avustralya yerlilerinin genleri, avrupalı ve asyalılardan çok, afrikalıların genlerine yakındır. eskiden, afrika'dan sadece bir grup insanın çıktığı düşünülürken, bu keşifle birlikte bu teori gümbürtüye gitmiştir.

ikinci grup, afrika'dan çıkınca ilk önce orta doğu'ya yerleşir, sonra da oralardan bölünüp kimisi asya'ya, kimisi avrupa'ya, kimisi kuzey afrika'ya gider, kimisi de hiçbir yere gitmez. orta doğu'daki bu ikinci gruptan orta asya'ya geçmiş bir grup, gazını alamayarak doğuya yardırmış, amerika ve asya'yı o zamanlar birbirine bağlayan bering boğazı'ndan 20 bin yıl önce geçerek taa amerika'ya gelmişler, sonra güney'e doğru giderek güney amerika'ya ulaşmışlardır. avrupa'ya gelirsek, ikinci grup orta doğu'dan en geç 45 bin yıl önce ulaşmıştır avrupa'ya. ama direkt değil, ilk önce orta asya'ya gitmişler, avrupa'ya oradan geçmişlerdir. sonra, avrupa'dan ingiltere'ye geçen bir grup çok geçmeden ingiltere iklimine dayanamayıp 25 bin yıl önce avrupa'ya geri döner. 12 bin yıl önceye kadar ingiltere'de bir yerleşmeye rastlamıyoruz. 12 bin yıl önce, buzlar eriyip sıcaklıklar artmaya başlayınca ingiltere'ye tekrardan geçişler başlar.

12 bin yıldan günümüze, buzulların erimesi.

işin ilginç yanı, arap yarımadası'nın güneydoğusundaki umman'da 106 bin yıl öncesine ait mızrak uçları keşfedilmiştir, bu da afrika'dan çıkışın tarihini geçmişe götürür. lakin bunların genleri günümüze kadar ulaşmadığı için, yani atalarımız olmadıkları için, ölmüş olduklarını varsayabiliriz. kendilerine nubiya orta taş çağı uygarlığı denir, merak eden varsa. bulunan mızrak uçları, nubiya kompleksi olarak bilinen, afrika'daki nil vadisinde yaşamış göçebe avcı-toplayıcıların mızrak ucu işleme yöntemlerine benzer.

Amerikan Yerlileri, Amerika'nın Keşfinden Çok Daha Öncesinde Bu Kıtaya Nasıl Ulaştı?