SEYAHAT 9 Temmuz 2024
31,3b OKUNMA     226 PAYLAŞIM

7 Yıldır Hollanda'da Yaşayan Bir Sözlük Yazarının Gözünden Oranın Artı ve Eksileri

7 senedir Hollanda'da ikamet eden bir Ekşi Sözlük yazarı, oranın artılarını ve eksilerini paylaşmış.

7 yıldır kesintisiz yaşadığım, ondan önceki erasmus dönemini de katarsam 9 senedir bağlantımın olduğu bir ülke hollanda.

hiç bu kadar soğuk bir yaz geçirmemiştim şimdiye kadar. geçen yaz da temmuzdan sonra daha bir gri geçmişti ama en azından haziran, temmuz sıcak geçmişti. gördüğümüz her güneşli anın tadını çıkarmayı öğreniyoruz. insan kıymetini daha iyi anlıyor böyle güzel havaların.

birçok kişi bu ülkenin artılarını eksilerini yazmış. ben de kendi deneyimime göre yazayım madem.

artıları

- insanları tatlı, oldukça sıcakkanlı. hiç tanımadığın insanlar yardıma ihtiyacın olduğunu görüp bir anda yardım edebilirler. bir anda aşırı samimi olmazlar tabii ama don yağı gibi asla değillerdir.

- herkes ingilizce konuşur. gerçi bu hollandaca öğrenmek isteyenler için dezavantaj olabilir. hollandaca aksanımı gören, azıcık yavaş konuştuğumu işiten hemen ingilizceye dönebiliyor. ama bunu kibarlık olsun diye yapıyorlar. yalnız özellikle ülkeye yeni geldiğiniz zamanlar için bu çok iyi bir şey tabii.

- eğlenmesini iyi biliyorlar. her bir özel günü eğlence bahanesi olarak görüp konsere, festivale, partiye dönüştürebilirler. hem çocuklar hem yetişkinler hem de yaşlılar için birçok aktivite bulabilirsiniz bu şekilde.

- gönüllü olarak çalışan (özellikle yaşlılar arasında) birçok kişi var. bu bana çok güzel geliyor. insanlar hem topluma katkı sağlamak istiyorlar hem kendilerini toplumdan soyutlamamış oluyorlar. bireyciliği azaltan bir şey olabiliyor bu gönüllülük işi. yani her ülkede var tabii gönüllüler de; hollandalılar bununla çok gurur duyuyor o yüzden söylemeden geçemeyeceğim.

eksileri

- tren biletleri bence pahalı. yani tabii şehirler arası olduğu için bir noktada normal gibi gözükebilir ama ülke küçük şehir değiştirmek çok normal. arabayla seyahat hele en az iki kişiyseniz her türlü daha ucuza geliyor.

- koronadan beri genel olarak burada horeca denilen hotel, restoran, cafe fiyatları ve kültür sanat etkinliklerinin ücretleri çok arttı. gerçi bu da her yerde biraz böyle sanıyorum yapacak çok bir şey yok galiba. ama can sıkıcı.

eğitim paralı denmiş ama buna çok katılamayacağım

eğitim üniversiteye kadar ücretsiz. üniversitede de bizim eskiden üniversite harcı ödediğimiz gibi bir şey ödüyorlar. (eğer ab vatandaşıysanız ya da bunun için özel bursunuz varsa) yalnız eskiden bunun için ve artı aylık yaşamak için herkes belli bir miktarda para alıyormuş. sonra bunu krediye çevirmişler. aldığın maaşa göre aylık olarak kredi ödüyorsun. benim eşimin zamanında 15 yıl ödedikten sonra kredi borcun bitmemişse bile silinecek şekilde düzenlenmiş bu işler. sonraki jenerasyon için ise tamamını ödeme şartı getirmişler. geçen yıllarda yine burs olarak verilsin önergeleri vardı ama ne oldu bilmiyorum en son (bunlar hep hollanda vatandaşları için tabii ya da burada belirli şekilde oturma izni olanlar için).

sağlık sistemine de herkes laf ediyor ama bence onda da eleştiriler çok abartılı

bizim alışık olmadığımız şekilde işliyor evet ama bu kötü olduğu anlamına gelmiyor. aile hekimleri bu sistemin kolu bacağı ağzı gözü her şeyi. ama aile hekimleri bu uzmanlığı almak için, tıp eğitimden sonra bir dört sene daha okuyorlar ve aile hekimi olmak için eğitiliyorlar. aile hekimi olmak hakikaten stresli çünkü çok fazla baskı ve iş yükü var. belki de bu yüzden aile hekimi sayısı yeterli değil ve bu tarafı eleştiriye açık olmalı. ama hastanelerden gereksiz yükü almaları da bir o kadar iyi. zira “benim burnum akıyor hemen hastanaye koşayım” diyemediğin için sağlık sistemi gereksiz yere buralara harcama yapmıyor ve atıyorum kanser hastalarına ücretsiz bir tedavi imkanı sağlanabiliyor. benim eşimin annesi de babası da kanser tedavisi/ ameliyatı gördüler/ oldular. bekleme süresi o kadar uzun değildi ama bu yaşadığınız yere ve hastanın aciliyetine göre değişiyor olabilir. ama aylık ödediğimiz miktar çok arttı bence orası ayrı.
...

ben hollanda'da yaşamayı seviyorum. başlarda zor geliyordu tabii hem yeni bir hayat kurmak, hem buranın insanlarına, havasına suyuna alışmak. ama sonra hem alıştım hem bi de çok sevdim. bu yazıyı da hollanda'nın küçük bir şehrindeki bir nehrin üzerinde bulunan tekne kafesinde nane çayımı içerken yazıyorum zira bugünkü mesaim öğlene kadardı.