EKONOMİ 9 Haziran 2021
17,4b OKUNMA     395 PAYLAŞIM

80'lerde Türkiye, ABD ve İngiltere'de Uygulanan Ekonomi Modeli: Arz Yanlı İktisat

Arz yanlı iktisat nedir? Neoliberalizmin uygulamalarından biri olarak sayabileceğimiz bu iktisat modeline yakından bakarsak, Özal ve sonrası dönemi anlamlandırmaya da daha çok yaklaşırız.
Eski ABD Başkanı Ronald Reagan

nedir?

arz yanlı iktisat, 80'lerde amerika'da reagan, ingiltere'de thatcher dönemlerinde popüler hale gelmiş fakat teorik çıkarımları hiçbir zaman pratiğe yansımamış iktisadi düşünce. vergi oranlarının düşürülmesiyle yaşanacak iktisadi canlanmanın toplam vergi gelirlerinde artışa yol açacağını iddia eder. bu görüşü ortaya atan iktisatçılar ise paul krugman tarafından, haklı bir şekilde, politika taşeronları olarak tanımlanır.

işin komik yani ise bir zamanlar boğaziçi iktisatta bölüm başkanlığı yapmış olan tansu çiller'in 2002 seçimlerinden önce katıldığı programlarda uygulamayı planladığı ekonomi politikalarının temelinin arz yanlı iktisat olduğunu açıklamasıdır.

bu model nasıl işler?

arz yanlı iktisat, neo klasik iktisadın ekonomiler için en büyük itici güç olarak gösterdiği güçlü talep yaratılmasının, talebe yönelmesinin aksine ekonominin arz yönüne odaklanmaktadır. teoride hoş gözükse de, pratikte pek uygulanabilirliğinin olduğu söylenemez. adım adım, basit bir şekilde açıklarsak, mekanizma şöyle işleyecektir:

1. devlet, özellikle büyük kazanç sahibi olan büyük sermaye sahiplerinin vergilerinde indirime gider.
2. indirimler sebebiyle, yatırımcılar, gelirlerinin daha büyük kısmı ile yeniden yatırım yapabilirler.
3. böylece işçilerin de gelirlerinde artış sağlanabilir.
4. bu şekilde sermaye sahipleri daha çok yatırım yaparken, işçiler eve daha fazla para götürecektir, daha fazla ve verimli çalışacaklardır.
5. bu durum ekonominin verimliliğini arttıracak, piyasada daha çok mal ve hizmet olacak, dolayısıyla fiyatlar da düşecektir.
6. sonuç olarak daha yüksek ekonomik büyüme oranları yakalanacaktır.
7. daha çok mal ve hizmet satımı, azalan vergi oranlarına rağmen, devletin elde ettiği kümülatif vergi miktarını bile arttırabilecektir.
8. iktisadi faaliyetlerin yükselmesi nedeniyle ekonomideki fazladan para enflasyon yaratmayacak zira verimli yatırımlarda kullanılacaktır.

Bu modeli Turgut Özal'ın da kullandığı söylenebilir.

detaylı yorumlar

arz iktisatçılarının nihai amacı, yüksek büyüme hızıyla düşük bir enflasyonun birlikte götürülebileceğinin şartlarını ortaya koymaktadır.ayrıca bu ekol, mikro teorinin ilkelerinin, makro teori alanlarına aşılanmasını da amaçlamıştır.analizlerinde ekonomik olaylar fiyat değişimlerinden başlatılıp, gelir değişimleriyle sonuçlanan bir sıra takip edilerek imceleme altına alınmıştır.takip edilen bu yol ,bir zorunluluğu içerdiği için, keynezyen teoriye bir eleştiri olarak kullanılmıştır.buna göre keynezyenlerin dediği gibi devlet faaliyetleri, bu faaliyetlerin ardından hemen otomatik bir gelir değişmesine yol açmaz.gerçekte, fiyatlar yoluyla kaynak dağılımını değiştirdikten sonradır ki ,gelir etkisinin ortaya çıkışını beklemek lazımdır.bunun sonucunda ise devletin iktisadi yönlendirmelerinin toplam talebi tek başına ve kısa dönemli olarak etkileyemediğini ortaya koyar.

devletin vergi yüküne dayalı harcamaları arttırarak ekonomiyi istikrara ulaştırma çabaları boşunadır.çünkü vergi yükü artışlarının ekonomiye etkisi olumsuzdur.devlet ekonomiyi canlandırmak veya büyümeyi devam ettirmek istiyorsa , vergi yükünü azaltıcı tedbirlere yöneltmek zorundadır. bu hem işgücünün hem tasarrufların hem de piyasaya sunulan mal ve hizmetlerin miktarını arttıracak bir tedbirdir.vergi indirimleri, gelirlerdeki tasarrufların artmasına, ekonomideki toplam harcama düzeyini yükseltecektir.

arz iktisatçıları toplam talebim etkilenmesi yönünden maliye politikasına ağırlık vermenin bir anlamı olmadığını öne sürerler.ekonomilerde devlet harcamaları, toplam vergi gelirler ve bütçe açığı, istihdam, üretim ve gelir ile ilgili amaçlara ulaşmak açısından güvenilir araçlar değildir.
ayrıca mali araçların, toplam üretim ve toplam gelire çoğaltan etkisiyle tesir edeceği görüşü de yetersiz olup bu politikanın istenmeyen ve önceden kestirilemeyen olumsuz sonuçlar doğurmasın ihtimal dahilindedir.

arz iktisadı, aynı zamanda bütçe açığı ile para arzı artışı arasındaki geleneksel ilişkinin kaldırılmasını savunur buna göre, açık bütçenin zorunlu olarak enflasyonist olması diye bir kural yoktur.önemli olan bütçenin açık olması değil, açığın nasıl ne şekilde finanse edildiğidir.bütçe açıkları, para arzı artışlarıyla kapatılmaya çalışılmamalıdır. bu ekol philips eğrisinin öngörülerini de reddeder. arz iktisadının politika önerileri çeşitli açıdan eleştiriye uğramıştır. bunlardan ilki, vergi indirimlerinin toplam talep etkisi ile ilgilidir. ikincisi, geriye dönük emek arzı eğrisi ile ilgilidir. üçüncüsü ise bu yaklaşımın büyümeyi enflasyonsuz götürme iddaasına yönelik olup, yüksek verimlilik enflasyonu önler diye bir kuralın olmadığını öne sürer.