SİYASET 2 Ağustos 2018
51,3b OKUNMA     676 PAYLAŞIM

ABD, Türkiye'ye Ne Gibi Yaptırımlar Uygulayabilir?

Pastör Andrew Brunson'ın önce cezaevine konması, sonra bu cezanın ev hapsine çevrilmesi olayı ABD tarafında sert tepki çekti. Bu günlerde ise bu sert tepkilerin yerini yaptırımların alması bekleniyor. Peki Türkiye'yi ne gibi yaptırımlar bekliyor olabilir?

1. öncelikle resmen "ambargo koydum" denmez ama türkiye'ye karşı yaptırımları gerekli gördüm derler. (ne şiş yansın ne kebap, ileride laftan dönülürken kıvırma alanı daha fazla olur bu söylemle)

2. askeri yardımların, desteklerin, satışların hepsi kesilir veya alımlar için aşılması çok zor bürokratik engeller çıkartılır. (gaz tayfasının bilmediği ve propaganda laflarının dışında olan yığınla askeri alım yapıyoruz amerika'dan. kafadan yedek parça, yazılım desteği, mühimmat desteği, eğitim vb. şeylerde akışın kesilmesi mesela hava kuvvetlerini çok zora sokar. savunma sanayimiz henüz emekleme çağının başında, yeri geliyor bir tane conta yüzünden uçak yatırıyorsunuz. detaya girmiyorum çok sıkıntı çekilir.)

3. f-35'leri unutun. geçici de olabilir bu karar ama mevzu ciddiye binerse ikinci bir hms agincourt (ex-sultan osman/ex-rio de janeiro), hms erin (ex-reşadiye) ve u-a (ex-batıray (bkz: #74521036)) durumu yaşayabiliriz. bunun yaşanması demek bölgede yani ortadoğu'da hava hakimiyetinin önümüzdeki 20-30 sene boyunca israil'de olması demek haberiniz olsun.

4. sivil havacılık sektörü boku yer. bunun en net ifadesi bu. amerika ile yalnızca askeri amaçlı havacılık ilişkilerimiz yok, amerikalı üreticiler ve bakım merkezleri dünya çapında yığınla satış yapıyor, hizmet veriyor. adamlar sektöre hakim. misal bugün ülkemizdeki yolcu uçağı filolarındaki boeing uçaklarında bulunan ve periyodik olarak amerika'ya bakıma/değişime gönderilen malzemelerle ilgili sorun yaşansın bu çok geçmeden seferlere yansır. şirketler uçak yatırır ve bir süre uçaklar arası malzeme transferi ile durumu idare etmeye çalışır ama bir noktadan sonra iş idare edilemeyecek seviyeye gelir.

5. bununla birlikte unutmayın ki amerika bir ülkeye karşı yaptırıma başladığında bu yaptırımların görünen ve görünmeyen etkileri nedeniyle diğer ülkelerin de size karşı olan tavırları etkileniyor. yani ben amerika yerine ingiltere'ye gönderir aynı şeyi yaptırırım derseniz;

a. oradaki adam "kusura bakma amerika rampa yapıyor sana dolayısıyla ben senle iş yapıp kendi ilişkilerimiz zora sokamam" diyebilir veya:

b. "ben fırsatçıyım arkadaş 10 liralık işe 100 lira fiyat çekiyorum işine gelirse der" ve kan emiciliğe bağlar.

yani siz bazı alanlarda amerika'nın alternatifini kolay kolay yaratamazsınız.

6. benzer şekilde dışa bağımlı tıp sektörü ağır sıkıntı yaşar. tamir edilemeyen cihazlar, parça eksikliğinden dolayı atıl kalmış makineler vs. vs.

7. finans, ekonomi uzmanı değilim, oralara girmiyorum. ama ne şekilde manipüle edebileceklerini görebilmek için uzman olmaya gerek yok. bugün piyasadan bir günde 5 milyar dolar çekseler ne olur, bir düşünün?...

8. nato filan karman çorman zaten. amerika höt dediğinde oradan destek mestek gelmez unutun o işi.

9. oralara eğitim, turizm vs. şeklinde gitmeyi unutun. türk insanına yığınla bürokratik engel çıkarılır. ne çabuk unuttunuz, (bkz: 8 ekim 2017 abd'nin vize başvurularını durdurması)

kısaca böyle.