apartmanda oturan insan profili amerika'nın sıradan bir şehrini (metropoller değil) baz alarak söylüyorum, şudur

1- öğrenci

2- göçmen

3- şehre yeni gelmiş, ev bulana kadar oturacak ya da şehirde geçici süreliğine bulunuyor.

özetle, ortalamanın epey altı bir gelir grubu için ve geçici çözüm olarak düşünülür apartmanlar. zaten içi otel gibidir, perde, dolap, beyaz eşya, halı vs. içinde gelir. çoluklu çocuklu aile biraz zor bulursunuz apartmanlarda. hâliyle insanların ortak bir çamaşır yıkama alanı paylaşmaları daha mümkündür, çocuklu evdeki gibi günde üç sepet çamaşır birikmez.

tanıdığım bir aileden bahsedeyim

adam markette güvenlik görevlisi, kadın memur. arkasında havuzu olan müstakil bir evde oturuyorlar. biri fakirse daha kötü evde oturmuyor, sadece daha kötü bir semtte oturuyor.

bu müstakil ev fikrinden biz milletçe büyük bir kopuş yaşadık. artık geri dönsek diyorum? gerçekten, üst komşu tuvaletin kapısını vurunca altta ben öksürüyorum, böyle iç içe yaşam çok anlamsız. arabamız var, artık alt yapı götürebiliyoruz istediğimiz yere, yayılalım azıcık geniş geniş. nedir bu, zengininde de fakirinde de bitmek bilmeyen apartman sevdası?

bahsedilen durum sadece büyük kentler için geçerlidir

new york city, san francisco gibi şehirlerde evlerin çok küçük olması buna bir sebep, zaten helâda makina koyacak yer yok, hatta mutfaklar o kadar minnacık ki bulaşık makinası koyacak yer olmadığı için elde yıkamak zorunda kalırsınız.

ama git kırsala arazi bol, evler dana gibi. adamlar zevk için hobi atölyesi kuruyorlar bahçelerine.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir