BİLİM 23 Kasım 2016
40,9b OKUNMA     954 PAYLAŞIM

ABD'nin Süper Yanardağı Yellowstone'da Beklenen Patlama Dünya'nın Sonunu Getirir mi?

Yellowstone Ulusal Parkı'nda beklenen patlamayı ve muhtemel felaket senaryolarını illaki duymuşsunuzdur. Sözlük yazarı ''ockhamda sinek kaydi''nın tam da bu noktada anlatacağı bir şeyler var.
iStock.com

çoğunuz bilmez ama amerika'da artık trump reyizin bütçesinin muhtemelen amına koyacağı bi jeoloji ilim irfan merkezi var. ismi u.s geological survey's

bu amcalar böyle sarıkaya volkanı gibi kritik zeminaltı mekaniklerini incelemek ve gözlemlemek maksadıyle yellowstone volcano observatory şubesini kurmuşlar. bilimde ve mühendislikte uzmanlaşma ne kadar dallanıp budaklanırsa uzun vadede o kadar katma değeri olur çünkü. dün japonya depremi sonrası sedet hazretlerinin (bkz: esesci) bi tüvitini gördümdü. der ki hayret yav o kadar deprem meprem oldu bu caponların hala internetten canlı yayın yapacak durumları, altyapıları var. japonya'da inşaat mühendislerine bizdeki gibi üç dört kredi zemin mekaniği verip siktiretmezler çünkü ondan ötürü o. 

iStock.com

zemin mekaniği inşaat mühendisliği tarafında bambaşka uzmanlık alanıyken, jeofizik mühendisliğinde yapı statiği tamamen başka bi dünyaya yelken açabileceğiniz bi uzmanlık alanıdır akademide. hong kong üniversitesinde heyelan mühendisliği diye bölüm var. taşak geçmeyin. beni taşak geçerken yakalayan iki amerikalı ağzımı burnumu kırıp eve gönderdi bi keresinde. gavur bu işi biliyor. önce şunu öğrenelim. yellowstone üzerine uzmanlaşmış bu jeoloji dehası biliminsanları "yellowstone patlayıp tüm insan ırkını yoh edejüg", ya da iste ne bileyim "yeni bir kitlesel yokoluş yaratacak panpa" gibi endişelere götleri ile gülüyorlar ve ciddi taşak konusu yapıyorlar aralarında bunu. roland emerich'i de hiç sevmezler zaten. ciddiyetimden sual olunur ise şuradan alalım.

iStock.com

lakin elbette bu, yellowstone'u tamamen siklemiyorlar anlamına gelmez. taşağın da bir sınırı vardır. zira yellowstone en nihayetinde bi düdüklü tencere değil. sonuçları olacaksa da çok ince detaylarına kadar, olası patlamanın etkilerini hesapladıktan sonra -sürekli izleyerek ve hesapları yineleyerek- bu taşak geçme lüksüne kavuşuyorlar aslında amcalar. yoksa ekşisözlük semalarındaki gibi "7,3'lük deprem caponyaya çerez baba! adamlarda bi teknoloji var uuuuuuv" tarzı bıngıldaklıkları çoktan aşmış olmak gerekiyor biliminsanı olmak için. yellowstone gözlemevinde 7/24, yeraltında erimiş kaya tarafından yapılmış yaratılabilecek bölgelerin, bu bölgeleri yaratırken oluşturduğu tünellerin (sıvı neticede) haritası güncellenip analiz ediliyor. o bölgeler çok kritik çünkü.

iStock.com

geçmiş patlamalar ciddi ipuçları taşır. hatta yakın dönemde gerçekleşmiş ve halen gerçekleşiyor olan minnoş patlamalar da asıl büyük patlamanın karakteri hakkında bilgi verebiliyor. nasıl mı?

şimdi efendiler jeolojide kaldera diye bi terim var. 1 km'den 100 km çapa kadar büyüklükte daire şekilli volkanik çöküntü bacalarına verilen isim bu. yellowstone parkı, iç içe geçmiş bu tip üç adet kalderanın içinde bulunan bi park. yani anasının hörekesini görmüş en az üç kez. şimdi o görülmüş hörekenin üzerine bir adet milli park kurulmuş demek oluyor bu. öyle bir patlamış ve öylesi büyük miktarlarda madde fırlatmış ki göklere doğru, zemin artık içeri doğru çılgıncasına çökmüş. üç kez olmuş dedik. 2milyon sene önce, 1,3 milyon sene önce ve 640bin sene önce. diyor ki bilimamcaları, bilimdedeleri : eğer yellowstone geçmişteki üç kere olduğu gibi infilak ederse, yarrağı yiyeyeceğimiz nokta lav akışı olmayacak. lavlar parkın kendi sınırlarının ötesine geçmeyecek dahi. 

onları asıl korkutan aslında rüzgar-kül ikilisinin yapabilecekleri. volkanik kül nasıl bi kabus, buradan görsel olarak fikir sahibi yapabilirim sizi.

Fotoğraf: Marco Fulle

 kesin olan şu ki, patlama merkezi etrafında 800 km'lik bir çap içinde kalan heryer 10 cm kalınlığında küle gömülecek. hasiktir amk olur muymuş öyle saçmalık fetö oyunu bunlar diyen syuzırlar için buraya harikulade bir modelleme çalışması bırakıyorum bununla ilgili. 

neyse efenim bu kül, amerika için çok yıkıcı sonuçları getirecek beraberinde. donald bey'e sorarsanız, bu çin'in oyunu. yok aslında yellowstone diye bi tehlike. fakat o işler öyle değil işte donald efendi. ilk ve yakınvadede ortabatı (bkz: midwest) tarımının deyim yerindeyse* amına koyacak. eh, sandığa gitmeyen beyaz yakalı amcalar da taş yiyiversinler artık hahahaha. bütün nehirler gri bi çamur örtüsüyle tıkanacak. öte yandan pasifik kuzeybatı bölgesi de olasılıkla boğulacak bu küle.

iStock.com

en ciddi endişe, rüzgar yönü üzerinde olan herneresi ise onlar olacak. böylesi patlamalar şemsiye şeklinde çok devasa bulutsular oluşturur. işte rüzgarlar yardımı ile bu bulutlar şayet florida ya da california gibi yerlere hücuma kalkarlarsa, amerikalıların da dediği gibi; "it burned my rose the cotton helva." birleşik devletler epeyce zora girecek. çünkü bu iki eyalet amerika'nın en büyük meyve - sebze üreticileri. floridalılara kabzımal demek rahat lakin kaliforniya için dilim varmıyor. neyse ama kabzımal kötü bişey değil neticede.

amerika'mı doyuruyo senin karnını amın düdüğü diye azarlayanlar var aranızda. tabii ki hayır. cevab japonya. o yüzden haklısınız dünya hakkında da kelam etmek lazım gelir. patlama büyük ihtimalle çok ama çok büyük miktarlarda gaz salacak atmosfere. bu gazın ismi sülfür dioksit. sülfür neyle bileşik yapsa ayrı dert zaten amk. hidrojenle hukukunun sonucunda hidrojen sülfür gazı diye bişey oluşur. buna halk arasında "osuruk kokusu" adı verilir. osuruğunuzun duvarları devirecek kadar şiddetli kokmasının müsebbibidir. volkanlar da sülfür zenginidir. yanarak ilerleyen mavi renkli sülfür nehirlerini görmeyeniniz yoktur volkanik püskürmelerde. sülfürdioksit, güneş ışığını absorbe eder ve bir miktarını uzaya geri yansıtır. eh, bu yaramazlığın doğal sonucu götdonduran bi kış süreci olacaktır elbet. işte bu global etki. onlarca yıl süreceği kesin. ama kesinlikle bir buz çağı yani ecnebinin glacier period dediği şey değil (ice age hiç değil zaten o kadar şapşik olmadığınızı varsayıyorum). bu geçici mevsim değişikliği yağmur rejimlerini kesin değiştirecek. anormal soğuklar, tarımı buğdayından pirincine kadar öldürecek. pirinç hangi ülkenin sofrasında ekmek görevi görür. çin. evet doğru tahmin ettiniz muhtemelen tarımın ölmesi ile başlayacak büyük kıtlık kanibalizme kadar götürür çin yurdu sakinlerini. o noktada endişeye mahal yok. pacman gibi insan yiye yiye bize doğru gelirken muhtemelen hindistan'da doyarlar. taşak bir yana. şurası kesin ki tarım kıtlığı insanoğlu nüfusunu sizin tahminlerinizden çok çok aşağılara düşürecek. yerleşik toplumlar tarımsız yapamazlar. not edin bunu bir kenara. bir ara da büyük irlanda patates kıtlığı ile ilgili entry'leri bir okuyun.

iStock.com

yellowstone, önceki üç patlamasının hiçbirisinde herhangi bi extinction tetiklememiş. fosiller ve buzul/glacier kayıtlarıyla bu bilgiler cebimizde. zaten önceki patlamalarda civarlardaydık biz. yani kurtulmuş olmamız lazım ki burada geyiğini döndürebiliyoruz dimi. ama yine de şu bi soru işareti. bu kadar da rahat olmamak lazım. çünküsü, elimizde sadece üç patlama örneği var ve sonuçları okumak için öyle yandım allah güvenilir bi örneklem değil bu bilimsel metodoloji nezdinde. ama misal patlamanın tetikleyeceği net fenomenler var. depremler. az buz değil, dünyanın tamamına yayılacak hissedilir ya da hissedilmez ani bi şok dalgasından bahsediyoruz.

insan ırkı kurtulacak dedik. bu cepte ve içler rahat.  peşin satan gibi oturuyoruz artık koltuğumuzda yani öteki başkaca hurafeleri yıkabiliriz.

iStock.com

entrynin birisinde gördüm şimdi burda link verip rencide etmeyeyim de; ne zaman olacağını bilemiyoruz her an olabilir falan demiş birisi. el cevap: hayır! bu bir deprem değil. mekanikleri farklıdır volkanların. şimdi belki burada yeni yetme jeologlar dahi şaşıracak ama, yellowstone'un öyle hemen altında çalkala yavrum çalkala kıvamında kocaman erimiş kaya/lav cehennemi yok. altında derken o gayzerleri ve fıkır fıkır kaynayan çamur havuzlarının altını kastediyorum. onlar ve altlarındaki manto ve kabuk tabakası çok sıcak evet, ama çoğu hala katı fazda. yer yer eriyik kaya mevcut saçınık halde ama bölgesel ve küçük havuzlar halinde. kantitatif bilgi vereyim de rahatlayın hadi. %9 sıvı, geri kalan katı fazda. şurası da bi gerçek. püskürme kuvvetinin oluşabilmesi için o hengamede sıvı (-eriyik kaya) oranının en az %50 olması gerekiyor. sıvılar sıkıştırılamaz çünküsü. basitçe bi fizik kuralı olsun bu kulağınıza küpe gibi.

eee bu amcalar nereden biliyor %9 mu %50 mi bunlar götten uydurulmuşa benzemiyor yav' diyebilirsiniz. mühendis değilseniz haklısınız. ama mühendis olup bunu soranlar diplomalarını götlerine sokabilirler. (hele tahribatsız muayene almış makina mühendislerinin iyice amına koyayım. hala okuyurlarsa bi haberim var o iş olmayacak. hemen bıraksınlar okumayı)

sismik şok dalgaları -aslında dalganın her formu, ses dahil- erimiş, kısmen erimiş ve katı ortamda farklı hareket eder. siz bu hızlardan, dalga karakteristiklerinden, o gelen dalga serisinin hangi yoğunluktaki ortamdan geçtiğini, o ortamın kesit boyunca miktarını ve kütlece oranını falan hep bulabilirsiniz. buluyorlarlar da. ee ne görüyorlar? mağma miktarı büyümüyor zamanla. en azından gözlem ve hesaba başladıkları günden bu zamana kadarki verilere göre eriyik kısımın miktarı artmıyor. hala inanmayanlar için gelsin . el emeği göz nuru bir tez çalışması adeta.

iStock.com

yellowstone'da ve civarında sürekli minnoş depremler olması da kötü bişeylerin yaklaştığına delalet değil. çünkü öylesi bir anormal zemin dinamiği elbet fayları tetikleyecek. bu minvalde bilimdedelerini alarma geçirecek depremler, gittikçe sığlaşan ve faylardan değil de eriyik kayanın hareketi hasebiyle oluşacak tipteki depremler. neyse kafalar karışmasın. sadece mevcut canlı haliyle sismik data setini şöyle bırakayım. utah üniversitesi bunu sürekli güncelliyor. burada bitirip, sizlere son bi sır verip zengin kalkışı yapayım. bir de seviyeyi sürekli yukarıda tutma çabasıyla çok yoruldum artık bitsin bu çile! kahvehaneme dönmek istiyorum.