Amerika'daki Alkol Yasağı Döneminde Ortaya Çıkan Gizli Barlar: Speakeasy
amerika birleşik devletleri'nde 1920'lerde alkol, "prohibition" adlı yasayla yasaklanır fakat insanların alkol isteği kesinlikle azalmaz.
insanın doğal isteklerine ulaşmasında aracı görevi yapmaya alışık olan mafya denilen organ, bu işe el atar ve "speakeasy" adında yasadışı içki içilen yerler açar; alkolseverlerin toplanıp viskilerini yudumlayıp, caz dinlerken hoşça vakit geçirebileceği...
buraların içine girme işi genelde şöyle gerçekleşir; müşteri gelir kapıyı çalar, içeriden tepki olmaz, buna karşılık parola söylenir, önce kapı zincirle kilitlenmiş şekilde açılır, içerideki dışarıdakine bakar, eğer tanıdıksa alır içeri.
speakeasy'nin türkçesi: ruhsatsız meyhane (ya da: ruhsatsız içki satışı yapan yer)
speakeasy'lerin amerikan kültürü üzerindeki etkileri de ayrıca önemli. 1920'lerden önce, amerikan meyhaneleri (saloon), tıpkı türkiye'deki kahvehaneler gibi, erkeklere özgü mekanlardır. 1920'lerde ortaya çıkan speakeasy'ler ise, gençlerin birlikte gelip eğlendikleri yerlere dönüşür. speakeasy'lerin popülaritesi giderek artar. neticede, eğlence kültüründe önemli bir değişim yaşanır. alkol tüketimi, bu değişimin merkezindedir. kadın-erkek ilişkilerindeki (yine 1920'lerde ortaya çıkan) liberalleşmede de speakeasyler büyük bir rol oynar. (flapper kızlar da yine bu dönemin ürünüdür.) 1933 yılında alkol yeniden legal olduğunda ise, meyhanelerin erkeklere özgü olduğu düşüncesi artık büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
bu tarihi hadise, yasakçılığın geri tepmesinin enteresan örneklerinden biridir.
speakeasyler hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://en.wikipedia.org/wiki/speakeasy
speakeasy'ler, abd'de 1920-1923 arasında yaşanan prohibition dönemi ile mafya babası al capone'un servetine servet katmışlardır.
kaçak içki satışı ve doğal bir saklanma alanı oluşu bakımından bir mafya babasının yemeyip de yanında yatmak isteyeceği türden bir oluşum zaten speakeasy'ler.