KÜLTÜR 20 Eylül 2016
44,6b OKUNMA     994 PAYLAŞIM

Argo - Küfür Edebiyatında Coğrafi Özelliklere Göre Biçimlenen Kültürel Farkların Önem Taşıması

Her ülkenin, her coğrafyanın argo ve küfür anlayışı birbirinden çok farklı. Gelin, bunun örneklerine bakalım.
iStock.com

kaynak: psikolog boele de raad'ın yaptığı bir araştırma.

1. ispanyollar, daha çok hayvan isimlerini kullanıyor.

2. hollandalılar, hastalık isimleriyle beddua etmeyi tercih ediyor.

3. almanlar, insanların fiziksel özellikleriyle ilgili hakaretlerde bulunuyor.

4. cemaat kültürünün yaygın olduğu toplumlarda, kadın aile fertlerine hakaret çok tehlikeli.

5. japonlar, genellikle sevmedikleri ve nefretlerini göstermek istedikleri kişilere, maymun anlamına gelen saru kelimesi ile hakaret ediyor. birçok ülkede sıradan bir davranış olarak algılanan burun temizleme hareketi de japonya’da oldukça kaba bir davranış olarak kabul edilmekte.

6. çin 'de yemek çubuklarını tabakta bırakmak garsona, aşçıya veya ev sahibine hakaret anlamına geliyor. bir çinliye yeşil şapka takmasını tavsiye etmek de hakaret ve '' sen boynuzlusun '' demek. 


7. filipinler’de birini parmak şaklatarak çağırmak tutuklanma veya linç edilmeyle sonuçlanabilir. çünkü parmak şıklatarak çağırmak, köpek sevmek ile bir tutuluyor.

8. azerbaycanlılar, genellikle çok kızdıkları kişiyi ayıplamak ve aynı zamanda şahsına hakaret etmek için tükürmeyi tercih ediyor. azeriler dışında diğer bazı kafkas halkları ve araplar’da da tükürmek hakaret etmek amacıyla kullanılıyor. 

iStock.com


9. sırbistan’da çok kızıldığında '' umarım evin cnn’in canlı yayın stüdyosu olur '' deniyor. bu sırplar arasında ''umarım evini nato bombalar '' anlamına geliyor.

10. hindistan’da ayak ayak üstüne atmak, karşıda oturan kişiye '' sen benim umurumda değilsin '' demek.

11. tibet’te ise ayak tabanı göstermek aşağılayıcı bir davranış olarak görülüyor. tibet’in ruhani lideri dalai lama ’ya hindistan’da yanlışlıkla ayak tabanını gösteren bir gazeteci, budistler tarafından linç edilmekten son anda kurtulmuştu.

12. türkiyede '' süper '' anlamına gelen ve baş parmağın gösterilmesiyle yapılan el işareti, kuzey afrika ve güney afrika ülkelerinde '' bunun üzerine otur '' anlamına geliyor ve “bu” zamiri genellikle parmağı belirtmek için kullanılmıyor.

13. cezayir, fas, mısır ve lübnan gibi ülkelerde aile bireylerine adeta “kutsal” gözüyle bakılıyor. anne ve kız kardeşe yönelik küfürler bu nedenle çok nadir durumlarda kullanılıyor.

2006 yılında, almanya’da oynanan dünya kupası finalinde fransa vatandaşı cezayir asıllı futbolcu zinedine zidane’ın annesine ve kız kardeşine küfür eden italyan oyuncu materazzi'ye attığı kafanın temelinde de hakaret kültürü var. cezayir kültüründe anne ve kız kardeşe edilen küfür cinayetle bile sonuçlanabiliyor.

raad’a göre, zidane cezayir değil de danimarka asıllı olsaydı, muhtemelen materazzi’ye kafa atmayacak ve onu hakeme şikayet etmekle yetinecekti. aynı şekilde materazzi de italyan değil hollandalı olsaydı zidane’ın anne ve kız kardeşine kötü söz söylemeyecek, böylece bu derece sert bir tepkiyle de karşılaşmayacaktı.


14. italyanlar arasında da en büyük hakaret, kişinin annesi ile ilgili sözlerdir. en sakin italyan bile annesiyle ilgili sözleri hakaret olarak algılayabilir ve bir anda kızgın bir boğaya dönebilir. italya’da sokak ve bar kavgalarının büyük bölümü anneye veya kız kardeşe yönelik bir küfürden sonra büyüyor.

ikinci ve beşinci parmakların kaldırılarak, baş parmağın bükülen orta parmakların üzerine getirildiği ''metalci işareti '' italya’da ''karın seni boynuzluyor'' anlamına geliyor, kişinin hem eşine hem kendisine küfür olarak algılanıyor.