SİNEMA 28 Aralık 2018
35,6b OKUNMA     661 PAYLAŞIM

Back to the Future'ın Hayalleri Süsleyen Arabası DeLorean'ın Tarihi ve Teknik Özellikleri

Filmin yapımcıları iyi ki buzdolabı yerine bu arabada karar kılmış ki hala üzerine yazıp çiziyor ve filmi her izlediğimizde ayrı bir keyif alabiliyoruz.

benim gibi 85-90'larda çocukluğunu yaşamış olanlar için geleceğe dönüş orijinal adıyla back to the future filmi hem oyunlarımıza hem de benim gibi arıza tiplerin elektronik, bilgisayar ya da artık allah ne verdiyse teknolojik meslekler seçmesine sebep oldu. filmde kullanılan delorean ise hepimizin hayallerini süsledi. aracımız bu bilmeyen varsa hala. şimdi arkanıza yaslanın ve şu müziği açın:


john zachary delorean 6 ocak 1925'de doğdu. 20'li yaşlarında ford için çalışmaya başladı. daha sonra hayat onu chrysler firmasına itti. general motors'dan iyi bir teklif alan john pontiac modeline tasarım olarak büyük katkılarda bulundu. john model tasarımı, mühendislik ve pazarlama konusunda kendini kanıtlayarak büyük başarılara ulaştı. 40 yaşına geldiğinde pontiac bölümünün en genç şefi ünvanını aldı. başarılarından dolayı 1969 yılında chevrolet'in başına geçti. dedikodulara göre çok dikkat çektiği için 1972 yılında ayak oyunları ile istifa ettirildi. resmi olarak çalışmaların sosyallikten onu alıkoyduğu gibi uyduruk bir gerekçe gösterildi.

John DeLorean

efsane doğuyor

1973 yılında delorean motors company firmasını kurdu. delorean 1970’lerin ortasında italy design tarafından tasarlanan 2 koltuklu prototipi tanıttı. daha sonra renault ile anlaşan delorean kuzey irlanda’da yerleşik ve 2000 kişinin çalışacağı bir fabrika kurdurttu. 1978’de fabrikanın inşasına başlanmıştı. çeşitli sıkıntılardan sonra 8 yıl geçti ve dmc 12 modeli 1981 yılında banttan indirilebildi. 

fakat dmc 12 etrafta dolaşan diğer spor otomobillere göre pahalı kaldı ve ekonomik sıkıntılar yaşadı. 1982 yılında 7000 adet (kimi kaynaklara göre 9000) üretildi fakat yarısı bile satılmadı. delorean, 175 milyon dolarlık borcun altından kalkamayınca battı ve ingiliz hükümeti fabrikanın işletmesine el koydu. dmc-12, geleceğe dönüş filminde başrol oynamadan önce firma batmıştı bile.

yukarıda yazılanlar tarihsel gelişimi idi. peki delorean nasıl doğdu? tasarımı italy design giugiaro spa tarafından yapıldı. gövde fırçalanmış çelikten oluşuyordu. bu onu ağır yapmıştı ama aynı zamanda dönemine göre çok farklı da kılmıştı. 

delorean’ların gövde tasarımı, gıdada kullanılabilir paslanmaz çelikten yapılmaktadır. ki çoğu kişi, delorean’ın boyasız olduğunu bilmemektedir. araçta kullanılan (ss304) paslanmaz çelik ise bira fıçılarının ve mutfak tezgahlarının üretiminde kullanılan materyalle aynı türdür.
eğer paslanmaz çelikten üretilmiş bir mutfak tezgahını en azından bir kez temizlemeye çalıştıysanız, üzerindeki parmak izi lekelerinin ne kadar zor çıktığını biliyorsunuzdur. delorean marka araçlar için de durum aynı. delorean’ları temizlemenin en iyi yolu olarak bir mutfak süngeri ve benzin kullanılabilir. bir zaman makinesi her zaman temiz olmalı:


bu araçta kullanılan uzay çağı teknolojilerini tasarlayan kişi grumman aerospace idi. ayarıca grumman aerospace’nin, apollo’nun ay modülü ve f-14’ün yaratıcısı olduğunu da ayrıca belirtelim. 3 tane altın kaplama dmc 12 haricinde bütün delorean'ler boyasız idi. sadece bazı dmc sahipleri boyadı. (bence bu delorean gibi bir araca hakaret)
fiberglas bir alt gövdeye tutturulan çelik paneller zarar gördüğünde onarılması çok meşakkatli olduğundan temel fikir hasar gören plakanın komple değiştirilmesiydi. bu da kullanıcılar için ekstra maliyet anlamına geliyordu.

delorean'in güzelliğine güzellik katan kapılar nasıl ortaya çıktı peki? yukarı açılan kapılar işlevsellik açısından büyük bir dezavantaj doğurabilirdi. manevranın sınırlı olduğu alanlarda kapıyı açmak başlı başına bir problem olacaktı. bu olası problemlerden kaçınmak için kapıların tasarımında detaylı çalışılmıştı. açılırken gövdeden çok taşmayacak bir kapı ile bu ağırlıkla baş edecek taşıyıcı bir sistem tasarlamak gerekecekti. bunun için havalı amortisörlerle çalışan bir sistem üretildi. uzunca çalışmalardan sonra gövdeden sadece 28 cm açıklıkla çalışabilen kapılar son şeklini almıştı. bu değer yana açılan sıradan kapıların çalışması için gereken mesafeden çok daha azdı. ayrıca güvenlik amacıyla kapı açıldığında yanan, ön ve arkadan görünen lambalar koyulmuştu. kısa boylu kullanıcılar için ise kapıya ulaşabilmeleri adına bir kayış eklenmişti. ve ortaya o güzelim kapılar çıktı. filmden hatırlayanlar bilir yine de dikkat etmek lazım. kapı arada tutukluk yapıyor. işte o kapılar:


peki bu alet kaç basıyo gardaş?

endişe etmeyin 88 mile çıkabiliyoruz. peugeot, renault ve volvo (prv) tarafından ortak geliştirilen, arkada yerleşik v6 motor 2,85 lt silindir hacmiyle 130 hp güç ve 176 nm tork üretebiliyordu. arkadan itişli araçta 5 ileri manuel ve 3 ileri otomatik şanzıman seçenekleri bulunuyordu. motorda olduğu gibi şanzıman da prv tarafından tasarlanmıştı. 1244 kg ağırlığındaki dmc-12 0’dan 100 km/saat hıza 8,8 sn’de ulaşabiliyordu. (çıkamazsa plutonyumu devreye sokarız sıkıntı yok) ortalama yakıt tüketimi ise 12 lt/100 km.

önde 14 inç arkada ise 15 inç jant kullanıldı. motorun arkada konumlanmasından dolayı %35-%65 ağırlık oranı vardı. fren sistemi için ön ve arkada farklı çapta diskler kullanılmıştı.
süspansiyonlara gelindiğinde ise; önlerde çift salıncaklı süspansiyon kullanılırken arkada multilink süspansiyon mevcuttu.

iç mekanda ise otomatik şanzıman seçeneğindeki vites kolu oldukça iddialı tasarlanmıştı. michael j. fox abimiz (kulakları çınlasın) bu vites kolundan nefret ediyordu. her manevrada elleri kesiliyormuş çekimler sırasında. kaliteli deri kaplı koltuklar ile kendine özgü butonları bulunuyordu.

dmc 12 rakamında bulunan 12 satış fiyatı 12.000 doları temsil etmektedir. ama bugün 25.000 keşten aşağı yok.

delorean, aslında dmc-12’nin o zamana kadar tasarlanmış en güvenli araç olmasını istemişti. hatta, otomobil için düşünülen isimlerden bir tanesi de “delorean safety vehicle” imiş. buna ek olarak şirket, hükümete iki tane prototip aracını bağışlamış. hükümet de araçları hava yastığı testlerinde kullanmıştır (kurcalamayın len makineyi. sonra abuk subuk zamanlara gidiyoruz).

dmc-12’nin ünlü isim giorgetto giugiaro’nun imzasını taşıdığını biliyor muydunuz? bu ismi daha önce duymayanlar için ünlü ismin; bmw m1, yugo, lotus esprit, lexus gs ve bunun gibi daha birçok otomobilin tasarımcısıdır. işte hayallerimin arabasının tasarımcısı. seviyoruz seni giorgetto reyiz:


sonuç olarak

robert ve steven abiler iyi ki buzdolabı gibi bir şeyden zaman makinesi yapmamışlar ve bize bu eğlenceli film ve aracı sunmuşlar. kır saçlı, ihtiyar delikanlı emmet abimizin dediği gibi bir zaman makinesi yapacaksan neden şık bir araba olmasın? entry'i doctor emmett brown'ın efsane sözleri ile bitirelim.

roads? where we’re going we don’t need…roads.

kaynak 1

kaynak 2

Back to the Future'ın Şimdi Bakınca Epey İlginç Gelen Fikirlerle Dolu Ön Hazırlık Süreci

Back To The Future Hakkında Muhtemelen Daha Önce Duymadığınız Şeyler