SEYAHAT 19 Nisan 2019
136b OKUNMA     831 PAYLAŞIM

Bakire Kadınların Kralın Eşlerinden Biri Olabilmek İçin Yarıştığı İlginç Afrika Ülkesi: Svaziland

Ülkeyi bizzat gidip görmüş Sözlük yazarlarının anlatımıyla kralların harem oluşturabildiği ve nüfusunun %27.4'ü AIDS olduğu için yaşam süresinin 30 yıl civarı olduğu bu ülkeyi tanımak kesinlikle ilginç bir deneyim olacaktır. Ayrıca Svaziland'a (eswatini veya swaziland olarak da geçiyor) nasıl gidilir, orada ne yapılır, ne yenir-içilir gibi soruların cevaplarını da öğrenmiş oluruz.
iStock

Nedir, ne değildir?

güney afrika cumhuriyeti topraklarının içerisinde bir ada gibi kalan, küçük ve az gidilen bir ülkedir. başkenti mbabane'dir. ülke diktatörlük ile yönetilmektedir. yüz ölçümü 17.364 km olup nüfusu 1,5 milyon civarındadır. para birimi lilangeni'dir. ülkenin coğrafi yapısı oldukça dağlıktır.

* ülkede yer alan nehirler sayesinde en iyi sulanan topraklarına sahiptir ve yaklaşık 2600 tür bitki ve ot çeşidi yetişmektedir. ülke yeraltı zenginliği bakımından orta seviyededir. daha çok demir ve kömür çıkarılmaktadır.

* ortalama yaşam süresi birleşmiş milletler verilerine göre 32 yıl erkek ve 33 yıl kadın'dır. nüfusun %27.4'üne aids virüsü bulaşmış olduğu tahmin edilmekte olup, ömür süresinin kısalığı bu sebepledir.

* ülke, kronik olarak fakirlik ve açlık sorunlarıyla karşı karşıyadır.

swaziland bayrağı


svaziland, nüfusunun yüzde 25'i aids'ten kırılan, ortalama yaşam süresinin 30 yıl olduğu bir güney afrika ülkesi olmasına rağmen maşallah buranın krallarına hiçbir şey olmuyor. önceki kral ii. sobhuza, 80 küsür yaşına kadar yaşamış ve beline kuvvet 100'ün üstünde kadınla yatıp 200 küsür çocuk doğurtmuş. şimdiki kralın da ondan aşağı kalır yanı yok, 15 kadınla evli. bu kadar insanın aids olduğu bir ülkede sen o kadar kadınla yat kalk ama çevrendekiler sapır sapır ölürken sen sapasağlam yaşamına devam et. nedir bunun sırrı? gizli bir koruyucu ilaç mı kullanıyorlar? çok merak ediyorum.

Kral III. Mswati.


iş dolayısı ile iki gece kaldığım, hastalığıyla ün salan afrika ülkesidir svaziland

güney afrika'ya yakın olmasına rağmen ülke nüfusunun %99.99'u siyahtır. ülkeye giriş yaparken pasaport kontrolü esnasında sağınızda solunuzda içleri condom dolu karton koliler göreceksiniz , hükumet teşviğidir alınız tamamen ücretsiz. ama sakın o sınırlar içerisinde kullanmayınız.

bu ülkede bahsedildiği gibi her üç insandan biri hiv virüsü taşıyor, ayağınız kayıp yere otursanız aids olma ihtimaliniz var. hiçbir şekilde hafife almayınız ve orada bulunduğunuz süre boyunca dikkat ediniz. imkanınız var ise ülkeye girmeden önce güney afrika'dan size yetecek miktarda erzağınızı alınız ve buzdolabınızı doldurunuz.

ülkeye girdikten sonra yol kenarlarında sürekli condom reklamları göreceksiniz. hükumet genelde love ve trust marka dağıtıyor. (bkz: how can i trust?!) güney afrika'da kullanmak üzere çantasınızda stoklayabilirsiniz.


yollarda sürekli başıboş inekler ve eşekler kaynıyor, asfalt mayın tarlası gibi asla hız yapmayın. her an sokağa bir hayvan ya da ufak çocuk fırlayabilir. afrika'ya vardığım andan itibaren ilk defa buranın yollarında "dikkat aslan ya da vahşi hayvan çıkabilir" uyarısını gördüm.

her şey o kadar kötü değil. hlane royal national park adında bir kamp yerine sahip. girişte telden duvar örmüşler ve kampta aslanların yediği insanların yırtık pırtık kıyafetlerini sergiliyorlar. resepsiyonda yer ayırdıktan sonra kalacağımız yerin 14 km ötede olduğunu öğrendik, tek şerit kapkaranlık yolda 30-40 dk kadar araba ile yolculuk yaptıktan sonra dağ evimize vardık. yolda sürekli impala, gergedan, fil, zürafa ve değişik kuşlara rastlıyorsunuz. aslanların yaşadığı kısmı tel örgülerle çevirmişler.

Svaziland yerlileri, geleneksel bir dansı sergiliyor / 2004.

kamp yerimize vardığımızda mükemmel bir barbekü keyfi yaptık, sanırım son 5 yılımın en güzel günüydü diyebilirim. mangalda iyi pişmiş biftek yiyorsunuz, buzlu amarula içiyorsunuz ve etrafınıza baktığınızda uzaktan sizi kesen parlak gözler görüyorsunuz ne olduğunu bilmeden. bu mükemmel deneyimin ücreti 4 kişi için 1.200,00 rand. o da yaklaşık 240,00 tl ediyor.

swaziland'a bu deneyimi yaşamak için özel olarak gidilmez, ama yolunuz o taraflara düşerse mutlaka deneyin. afrika'nın ruhunu iliklerinize kadar yaşayacaksınız. unutmayacağım yerlerin başında gelir.

Geleneksel Svaziland konakları.

yaklaşık 2 yıldır topraklarında yaşadığım ülkedir svaziland

güney afrika'nın doğusunda yer almakta olup, johannesburg'a arabayla 3-4 saatte gidebileceğiniz bir yerdir. kadınları allah için çok güzeldir ancak erkekleri hakkında aynı şeyi söyleyemeyeceğim maalesef. doğası çok güzeldir, hele benim gibi büyük şehirlerde geçtiyse çocukluğunuz ve gri dışında başka bir renge alışık değilseniz, uçaktan indiğiniz an yeşiline, kocaman ağaçlarına ve uçsuz bucaksız yemyeşil örtülü dağlarına aşık olursunuz. uçak demişken, istanbul'dan johannesburg'a direkt thy uçuşu sonrası, ya otobüsle ya da 50 dk süren bir uçak yolculuğuyla geçilir svaziland'a. ancak bu bahsedilen uçak 5 m genişliğinde dahi olmayıp, otobüsle bol taşlı bi yolda gidiyormuşsunuz hissi veren tipte, kalkarken ve inerken en sağlam ateisti dahi dine döndürebilecek bi uçaktır.

svaziland'ın para birimi aslen lilangeni'dir, ancak güney afrika cumhuriyeti'nin para birimi olan rand da banknot biçiminde olmak üzere svaziland'da kabul edilmektedir. an itibarıyla 1 tl 2.43 emalangeniye denk gelmektedir. her ne kadar ucuz olduğu düşünülse de, bence fiyatlar aşağı yukarı aynıdır türkiye'dekilerle.


4 mevsim olduğunu söylemelerine rağmen aslında yağmur sezonu ve kuru sezon şeklinde, 2 mevsimle özetlenebilir. yağmur sezonu yaz olarak kabul edilir. yağmur derken bizim bildiğimiz 2 damladan bahsetmiyorum. örneklendireyim: geçtiğimiz ocak ayının sonuna doğru bir perşembe bardaktan boşanırcasına yağmaya başlayan yağmur hız kesmeden ertesi çarşambaya kadar 7/24 sürdü. haliyle dışarda yürümek nerdeyse yüzmek gibiydi. kuru sezon da kıştır ve gökten 1 damla bile düşmez, dolayısıyla sizin aşık olduğunuz o yemyeşil olan ülke sarıya döner gözlerinizin önünde. hani ciddi ciddi yeşil kalmaz nerdeyse. devlet etraftaki yeşilden sarıya dönüşmüş otları yakmaya başlar, o nedenler haziran ayından itibaren svaziland'ı çok fena toz, duman, alev götürür. işin ilginç yanı da bu otlar yanarken ağaçlara hiçbir şey olmaması. türkiyede 1 metrekarelik alan yanınca hemen orman yangını çıkar ve o ormandan hayır gelmez bir daha, anam orda yanıyor yanıyor, kilometreler yanıyor, ama ertesi yıl yine aynı yeşillikte otlar, bitkiler bitiveriyor aynı yerde mübarek.

ayrıca mevsimlerin yeri türkiye'dekinin tam tersidir, yani burada yazken orda kış, burada kışken orda yaz olur. işin en komiği ise geçen aralıkta türkiye'ye geldiğimde -orda yaz olması nedeniyle- kısa kollu ve sandaletle gelmiştim. uçaktan indiğim an -35 derecenin yüzüme ve tüm hücrelerime vurmasını bırakalım bir kenara, tüm havaalanı beni yargıladı giydiğim şeylerden ötürü. evet utandım.

esas dili svati'dir amma nerdeyse herkes ingilizce bilir, svazi olup da svati bilmeyen arkadaşlarım da bulunmakta.

time dergisine göre svaziland'ın otu, svazigold, dünyanın 5. en iyi otudur. bu konuda da yeşillikleri kadar zengin bir ülkedir. her ne kadar devlet tarafından yasaklanmış olsa da belli bir saatten sonra ayık insan bulmak zorlaşır, e ne de olsa çok ucuz.

Ülkenin kralı III. Mswati, 'kamış dansı' adı verilen bu dansta performansını ve fiziğini beğendiği kızı eş olarak seçiyor

Kralın "Bana şu kızları saraya getirin" demesiyle de emir uygulanıyor. Seçtiği kızlarla cinsel ilişkiye giren kral eğer hamile kalırlarsa nikah masasına oturuyor. Kralın, eşlerine yüksek bir yaşam standardı sağladığı biliniyor. Kendisinin şu anda 15 eşi ve pek çok sayıda çocuğu var.


Kamış dansı (Reed Dance) denilen bakire seçmelerinin videosunu buradan izleyebilirsiniz


Ziyaret Edenlerin Bir Parçasını Bıraktığı Hayallerin Ülkesi: Uruguay