BİLİM 4 Mart 2016
87,2b OKUNMA     1237 PAYLAŞIM

Barış Manço'nun Ekvator'da Yaptığı Deney Fake Miydi?

Özellikle 80'ler çocuklarının geçmiş zamana dair unutamadığı olaylardan biridir Barış Manço'nun Ekvator'da yaptığı deney. O dönemde sadece çocukların değil, 7'den 70'e herkesin ufkunu genişletmişti bu olay. Ancak sonra sonra öğrendik ki meğer Barış Manço'nun yanındaki siyahi abi bizi fena halde kandırmış :/


Öncelikle deneyimiz bu

barış manço'nun, daha dünyada belgeselciliğin ilk sayfalarının yazılmadığı 1987 yılında ekvator çizgisine gidip çekimini yaptığı, o zamanki nüfusu 50 milyon olan türkiye'ye anlattığı muhteşem deney. bu deneyi başka bir kanal aracılığıyla izlesem kesin fakedir önyargısıyla yaklaşırım ama barış abi gayet de samimi, açıklayıcı bir dille anlatmış.

bu arada barış manço'nun konuştuğu zenci arkadaşın çevirmesini yapan adamın sesi de cem davran'a ait gibi geldi bana, tam emin olamadım.

deneye gelecek olursak, deney suyun dönüş akışının ekvator çizgisinin güneyinde ve kuzeyinde farklı yönde aktığını, ekvator çizgisinin tam üzerindeyken de hiçbir şekilde dönmeden dümdüz aşağı doğru aktığını kanıtlamak için yapılmış. bu şekilde olmasının sebebi de yeryüzündeki coriolis kuvveti. kuzey yarımkürede hem rüzgarlar hem de akan su saat yönünde döner, güneyde ise tam tersi.

edit: sonrasında yazılan entryler gösteriyor ki barış manço'nun yanındaki zenci arkadaşımızın önayak olduğu deney gerçekten de fakemiş. coriolis kuvveti gerçek olsa da herhangi bir kaptaki suyun dönüşüne etki edecek kuvvette değilmiş demekki. ama yine de ben barış manço'nun bu çabasını en azından o ülkenin şartlarına kıyasla faydalı buluyorum. çünkü o programı izleyecek çocuklar için aslında eğitici, bilimi sevdirici bir yönü var. insanın sadece eğlence duyusuna hitap eden çöp yığını programların yanında, zamanında türkiye'de böyle bir adamın insanlara bir şey öğretmeye çalışarak gezip durması çok değerli benim gözümde.

O dönem çocukları bu deneyi hala unutamamıştır

barış manço'nun bu programını izleyip unutamamak, ve hakikaten seneler önce yayınlanmış bir programı dün gibi hatırlamak, bir çocuğun dünyasının ne denli obsesif ve hayal dünyasının geniş olduğunun bir örneğidir aslında. yıllar geçiyor ve o gördüğün muhteşem ve gizemli görüntünün etkisinin ölene kadar geçmeyeceğini anlıyorsun.

eğitimin ve bilmeni bir çocuğun dünyası üzerindeki etkisine güzel bir örnek bu. düşünün ki bu ve benzeri bir çok şeyi çocuklara 4-5 yaşında gösterseniz, 20 yaşlarında fiziği hatmetmeye hazır bir nesil çıkacak ortaya, bunun yerine ise 2000'lerde caner ile tülin'in kavgalarının travmalarıyla büyümüş bir nesil yaratmayı uygun gördü türk televizyonları, evet o açıdan önemli bir deney.

Evet deneyimiz maalesef fake fakat ''Coriolis Etkisi'' diye bir şey gerçekten de varmış ve video tamamen yalan değilmiş aslında

hacılar uyumayın, bu zenci kardeşimizin sizi kandırmasına izin vermeyin. videoyu dikkatli izlerseniz suyu kaba dökerken 2 farklı durum için farklı açılarda döküyor ve suyun kendi hızı ve yönü sayesinde dönüş sağlanıyor. tanım olarak; bariz şekilde yalan olan görüntülerdir.

olayın temel açıklaması bu şekilde. detaylı bilgi için

coriolis etkisi olarak arama yapar detaya ve matematiğe doyabilirsiniz.

evet böyle bir etki, böyle bir sanal kuvvet vardır ama zannettiğiniz kadar baskın değildir. hatta su akış yönü ile ilgili yapılan deney, birkaç metreküplük bir su tankına talaşla karışık su koyularak yapılır. su kabın içinde birkaç gün bekletilir ve bu sayede suyun iç hareketi minimuma indirilir. sonrasında tankın dibindeki delik açılır ve o birkaç tonluk su akarken siz bu dönüşü anca tankın bitmesine yakın hafifçe gözlemleyebilirsiniz.

güzel bir soru sorayım. bu kadar baskın bir kuvvet olsaydı, düz bir çizgide yürümemiz mümkün olur muydu? arabaların uçakların ne kadar sağa çekeceğini bir düşünsenize...

sonuç olarak bu olayın çıkış noktası şudur;

portekizli denizci kardeşlerimiz kuzey yarım kürede top atışı yaparken, sebebini bilmiyor ama başarılı olabilmek için vurmak istedikleri noktanın bir miktar soluna ateş ediyorlardı. bir zaman sonra güney yarım kürede uzun mesafe atışları yaptıklarında hedefi vuramadıklarını fark ettiler. işin garip tarafı, güneyde hedefin sağına ateş etmeleri gerektiğiydi.

daha sonra bu olayı fransız bir bilim adamı çözümledi ve formüle dökebildi, hadi bakalım tahmin edin bi dayının soyadı nedir? evet bildiniz...

uzun mesafe keskin nişancı atışı, top atışı gibi durumlarda etkisi hesaba katılır. özellikle roket itme gücü bulunmayan, momentum ile mesafe kat eden cisimlerde etkisini daha yoğun görürüz çünkü bu etkiyi yenecek ters bir itim gücü yoktur.

sonuç olarak fizik kuralları hayatın her anında geçerlidir.