Bazı Şeylerin Yasaklarla Öldürülemeyeceğini Gösteren Pandomim Sanatının Doğuş Hikayesi
Önce biraz tarihine bakalım:
eski romalılar zamanında, maske takmış bir aktör bir dilsiz gibi, hiç konuşmaksızın, anlatmak, canlandırmak istediği şeyi ifade eden hareketlerle gösteriler verirdi.
18. yüzyılda ingiltere"de, italyan asıllı ve değişik konulu oyunlarda aynı karakterlerin görüldüğü çok hareketli komediler "pandomim" diye isimlendiriliyordu. arlekim, pantalone, neşeli ve yaşlı şaşkın kolumbine, onun güzel kızı, palyaço ve daha başkaları,bu hareketli,temposu hiç düşmeyen, seyircileri kahkahalarla güldüren oyunların değişmeyen karakterleriydiler.
modern pandomimlerde bu karakterler ortadan kayboldular.
güvenilir kaynaklara göre, pandomim deyimi tiyatrodan daha eskidir.
nitekim eski yunanistan"daki dionysos şenlikleri de esas itibarı ile pandomim niteliğinde oyunlardı. daha yukarda değindiğimiz gibi,eski roma"nın saturnalisa törenleri de "soytarılar bayramı adı altında, pandomim dizeninde oyunlarla sürüp gitmiştir.
sözlü tiyatroda da "pandomim" sahnelerine ve düzenine yer verilen,bu düzende bölümler katılan modern örnekler vardır. çağımızın ünlü yazarlarından ionesco"nun "sandalyeler" oyunu kısa bir pandomimle son bulur. samuel beckett"in "sözsüz oyunu" da bir pandomim sayılabilir. daha ileri gidip, "othello" ve "hamlet" gibi klasik tiyatro şaheserlerini tamamen pandomim düzeninde, sözsüz olarak canlandıran guruplar vardır.
Peki ortaya nasıl çıktı?
antik yunanda krallar kendilerini eleştiren oyunları yasaklamışlardı.
konuşamayan, kendilerini anlatamayan sanatçılar da bu sefer ellerinde yazılarla sahneye çıkmaya başladılar. sonunda bu da yasaklanınca; işaret ve hareketlerle sözsüz anlatım sanatı yani pandomim doğmuş.
demek ki bazı şeyler yasaklarla hep ölmez! doğabilir de!
pandomim