YAŞAM 3 Aralık 2016
84,4b OKUNMA     1604 PAYLAŞIM

Bedensel Engelli Bir Ekşi Sözlük Yazarının Gözünden: Engelli Olmak

Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Biz de bu vesileyle engelli insanları daha iyi anlayabilmek için onların hayata bakış açısını sizlerle paylaşmak istedik.
iStock.com


her zaman zor bir durumdur engelli olmak...

bedensel engelli bir insanım... doğuştan böyleyim... tamamen sağlıklı anne ve babadan doğmuşum... sağlıklı iki ağabeye ve bir kız kardeşe sahibim... dört çocuktan sadece bende var bu durum.doktorlara göre böyle doğmamın kesin bir nedeni yok.dna'da meydana gelen küçük ama önemli bir mutasyon...

iStock.com


çocukluğumdan beri herşey zordu... hele insanların bakışları...bu ülkede engelli bir insan gören çocuklar hayret eder. "anne,bu niye böyle?" diye sorarlar.ebeveynler ise korkunç cevaplar verir. "annesinin lafını dinlememiş böyle olmuş" diyen de olur "allah çarpmış " diyen de... her bir cevap hafızam da kazılı,silinmiyor... çocukların dalga geçmelerinden,bazı hayvanlara benzetmesinden hiç bahsetmiyorum bile... evde geçen bir çocukluk... tek arkadaş oyuncaklar... gözyaşları...

ergenlik ise felaketti... yaşıtlarım kız-erkek arkadaşlarıyla flört eder,haftasonları arkadaş gruplarıyla gezmeye giderdi. okulda benle konuşurlar,ancak bir yere giderken çağırmak akıllarına gelmezdi... sanki ben onlar için okulda katlanılacak bir varlıktım hepsi bu... açık açık dışlamazlardı ama içlerine almadıkları da ortaydı...

iStock.com


üniversiteyi kazandım sonra... ilk girişimde istanbul üniversitesinde iyi bir bölüm... ailemi yaşadığım şehirde bırakıp istanbul'a geldim.yurt hayatı beni sarmadı,insanların yanında soyunmak giyinmek,engelliliğin verdiği vücut şekillerini çıplakça sergilemek zordu... nevresim takımı değiştirmek,çamaşırları yıkatmak,asmak,ütülemek zordu... en zoru da tüm bunları yaparken sarf ettiğim yoğun çabayı insanların görmeseydi... acıyan gözlere ve samimi olmayan yardım isteklerine daha fazla dayanamayıp yurttan ayrıldım... kendime 1+1 küçük bir ev tuttum... tam 3 yıl bir evi çekip çevirdim... temizliği de yemeği de kendim yaptım... hem yalnızdım... arkadaşlarım oldu ama bir dosttan ve sevgiliden çok uzaktım... engelli insanları çok az insan karşı cins olarak görür maalesef...

iStock.com


mezun olduktan sonra kolayca iş buldum... bildiğim yabancı diller,üniversite not ortalamam sayesinde bir plazada işe başladım. bu işi bulmamda üniversitedeki profesör hocam yardımcı oldu . kurumsal ve düzenli bir yer... yönetimdeki insanlar hocamın yüksek referansı ve özgüvenim nedeniyle bu işe layık gördü beni ancak iş arkadaşlarım beni çok sevmedi... aciz gördükleri bir kişinin böyle bir pozisyonda çalışması tuhaflarına gitti... kahve sohbetlerine de haftasonu buluşmalarına da gidemedim,çağrılmadım...

kendi ayakları üstünde duran,iyi bir işe ve kariyere sahip,lüks bir evde oturan biri oldum... başarılı,varlıklı ama mutsuz bir engelli.

içimdeki kızgınlığı hiç atamadım.

iStock.com


kime? neden?
tanrı'ya... beni böyle yarattığı için... beni seçtiği için... bana normal olma şansı vermediği için...

kime? neden?
insanlara... beni böyle kabul etmedikleri için...

kime? neden?
ülkeme... bana pozitif ayrımcılık tanıyıp,önüme avantajlar sermediği için...

kime? neden?
kadere... böyle bir hayatım olduğu için...

iStock.com


gelişmiş modern bir ülke de doğsaydım,çocukluktan itibaren özel bir eğitim,psikologlar sayesinde normala yakın bir hayatım olurdu belki... belki mutlu olmaya yakın olabilirdim...evlilik,çocuk yapma fikirleri normal gelebilirdi. kim bilir... belki de olmazdı...

ölmeyi istediğim zamanlar da oldu inadına yaşamayı seçtiğim zamanlar da...

zor bir insanım yalan değil... dizginleyemediğim aşağılık kompleksim var,yaşamam için mücadele eden bir egoya da sahibim.. benim ayakta kalma yolum da bu...

ancak böyle şansız bir insanda böyle şeyler olması ne kadar yanlış?

iStock.com


şimdilik hayat böyle devam ediyor...

işte benim hikayem budur... bir gün bir roman yazarsam detayları öğrenirsiniz...

okuduğunuz için teşekkürler...