başlığın bekarlara ithaf edilmesindeki kasıt sanırım bekarların minimum efor ile maksimum sonuç elde etmek istemeye en yatkın insanlar olmaları. buradan yola çıkarak minimum efor maksimum haz ilkesiyle keşfettiğim bazı tüyoları ekşi sözlük kardeşlerimle paylaşmak istedim. paylaşalım ki paylaştıkça çoğalsın, mutfakta geçen süre ve para kaybı azalsın.

1) buzluğunuzu sevin ve sahip çıkın

annelerinizin sakladığı buzluğu açar açmaz üzerinize düşen poşetlerden ve carte dor kutusundan dolma çıkmasından gelen travma sebepli buzluktan soğudunuz ama buzluk size zaman kazandırır ve market alışverişi sıklığınızı düşürmenize yardımcı olur.

örneğin dilimlenmiş ekmeği alır almaz buzlukta saklarlar, çıkarıp direk tost makinasına atarsanız bir aya kadar başka ekmek almadan taze ekmek yersiniz.

yarım limonu buz dolabı kapağında bekletmek yerine dörde bölüp buzluğa atar, ihtiyacınız olduğu kadarı mikrodalgada 10 saniye çözdürürseniz limonlarınız çürümez ve buzdolabı kapağınız hafifler.

kaşar peynirini rendeleyip poşete koyarsanız, kare ekmeğin üzerine rende kaşar + evde bulunan ne varsa sucuk salam mısır domates+ketçap mayonez ekler 15 dakika fırına verirseniz pizza olur.

milföy hamurlarının içine aynı şekilde salam, sucuk, sosis, peynir vs koyduktan sonra kapatıp şekil verip aralarına da birbirlerine yapışmasın diye katlanmış yağlı kağıt parçaları koyup poşette saklarsanız, hızlı kahvaltı yapmak gerektiğinde yağlı kağıdı açıp üstüne bunları koyarak fırında pişirebilirsiniz. buzun çözülmesini bekleyemem diyorsanız 20 saniye mikrodalgada çözdürürsünüz.

kıyma, karabiber, kimyon, tuz, rendelenmiş soğan ve hafif ıslatılmış ekmek (veya biraz un) hamburger köfteleri hazırlayıp birbirine yapışmayacak şekilde kapalı bir şekilde buzlukta saklarsanız ihtiyacınız oldukça çıkartıp yine ne varsa kaşar domates soğan mayonez ekleyip hızlıca hamburger yapabilirsiniz.

2) yeşilliklerin ve baharatın gücüne inanın

düz peynirli fakir makarnanıza uğraşılmış yemek görünümü vermek istiyorsanız içine doğranmış maydonoz ve karabiber ekleyin.

yeşillikleri de tazeliğini yitirmeye yakın buzluğa atıp ihtiyacınız oldukça kullanabilirsiniz. salata gibi çiğ yenen tarifler hariç buzluktan çıkmış yeşillik yemekte sırıtmaz. baharat ve yeşillik yemeğin makyajıdır, kusurları kapatır. sarımsak (ve tereyağı) ise daha büyük bir makyajdır. (soyup rendelemek dert olduğu için onun da buzluk versiyonu üzerinde çalışıyorum.)

3) aperatif kültürü

tencerede her zaman yemek biraz artar. artan yemeklerden bir sonraki sefere tam bir öğün çıkmayabilir. geniş düz bir tabağa kalan yemeği (mesela dünden kalan patates salatası, bir tane köfte, biraz makarna vs) tabağın bir kenarına koyarsınız, kalanına da ufak aperatifler serpiştirirsiniz (mesela yoğurt, zeytin, dilimlenmiş domates, salatalık, havuç dilimleri, tuzlu krakerler vs) ordövr tabağı gibi renkli bir tabak ortaya çıkar. bu tabakta yaratıcılığınızı ortaya çıkarır, yüksek ihtimalle dengeli beslenir ve dolaptaki fazlalıklardan kurtulursunuz.

unutmayın ki tarif kadar organizasyon da önemli. sürdürülebilir olmayan yöntemlerle mutfak kullanırsanız büyük ihtimalle basit tarifler bile bir süre sonra zor gelmeye başlar.

amme hizmetini burada sonlandırıyorum (yuh makale yazdım!). sağlıcakla kalın...

Yalnız Yaşayanların Bir Çırpıda Yapabileceği Leziz Yemek Tarifleri