SEYAHAT 11 Aralık 2017
31,5b OKUNMA     830 PAYLAŞIM

Benzersiz Konaklama Seçeneği Airbnb'ye Dair Kafalara Takılan Sorulara Tertemiz Cevaplar

Hem hesaplı hem de güvenli bir seyahat konaklama seçeneği olan Airbnb artık tüm dünyada revaçta. Airbnb üzerine birçok tecrübesi olan Sözlük yazarı kafalardaki soru işaretlerini konu bazında tek tek anlatarak yok ediyor.
iStock


airbnb nedir?

özeti şu: bazı insanlar evlerini, odalarını, hatta divanlarını airbnb.com'da listeliyor. kalacak yere ihtiyacı olanlar, online otel rezervasyonu yaparken olduğu gibi bu evleri, odaları ya da divanları rezerve ediyorlar.

yani ebay'in konaklama versiyonu gibi bir şey. bazı insanlar, "kalacak yerim var" diyerek farklı nitelik ve kalitede mekanlar listeliyor, bazıları da bu yerlere talip oluyor. sitenin işlevi, ev sahipleri ile misafirleri buluşturmak.

site bir de para transferini temin ediyor. uber'de olduğu gibi airbnb'de de bütün ödemeler siteye yapılıyor. ev sahipleri ve misafirler arasında doğrudan para alışverişi gerçekleşmiyor. online otel rezervasyonunda olduğu gibi, misafir airbnb'ye kredi kartı ile ödeme yapıyor. airbnb kendi komisyonunu aldıktan sonra kalan miktarı ev sahibine aktarıyor.

airbnb ev sahipleri nasıl insanlar? 

son tahlilde senin benim gibi insanlar... ama ortalamaya göre (1) daha rahat, (2) insanlardan çok fazla kötülük beklemeyen, (3) insanlara daha kolay güvenen, (4) daha iyi niyetli kimseler olduklarını söyleyebilirim. (aşağıda yeri geldikçe gerçek hayattan örnekler vereceğim.)

soru 3: neden evlerini tanımadıkları insanlara açıyorlar?

çoğu bunu ek gelir amacıyla yapıyor. geçim derdi, fakirinden zenginine bütün ülkelerde var. kimisi emekli, kimi çocuk büyütmeye/okutmaya çalışıyor, kimi ise pahalı bir şehirde yaşadığı için kirasının bir kısmını bu şekilde çıkarmaya çalışıyor.

ikinci olarak, daha profesyonel hareket eden bir kesim de var. örneğin, geniş bir ev ya da dairede odaların kapılarını dahi numaralandırarak mekanı ciddi ciddi pansiyona çeviren, hatta mutfak masalarında her misafirin oturacağı masa ve sandalyeyi dahi baştan belirleyenlere dahi denk geldim. bu şekilde hem geniş bir alanı ve çok sayıda insanı idare etmek daha kolay oluyor, hem de herkesin her ortak alanı bulduğu gibi bırakması ve başkalarının alanlarını kirletmemesi temin ediliyor.

üçüncü olarak, farklı insanlarla tanışmayı, sohbet etmeyi seven insanlar da az değil. özellikle çok turist çeken (venedik, floransa ya da paris gibi) şehirlerde bu işi yaparak dünyanın her tarafından insanlarla tanışmak mümkün. tabii bu kategori yukarıdaki iki kategoriden tamamen müstakil değil. arada geniş bir kesişim alanı var.

ev, oda, divan derken?

bir insan nasıl ebay'de ne istiyorsa satıyorsa, airbnb'de de her türlü kalacak yeri kiralayabiliyor. örneğin, kendim kalmasam da, ilanlara bakarken, arka bahçesindeki çimlerin üzerine çadır kurup kiraya verenlere dahi rastladım. kendi tecrübelerimden hareketle ise dört örnek verebilirim:

- cenova'da iki gece bir müzik stüdyosundaki somyada uyuduk. hatta rezervasyonu yaparken dikkatimden kaçmış, bu stüdyonun banyosu da yokmuş!.. yazın ortasında iki gün yıkanamadan dolaşmak zorunda kaldık!

- avustralya'nın güneyindeki tazmanya adasında bir ev sahibi, arka bahçesindeki yüklüğü kulübeye çevirmiş ve içini restore etmiş. küçücük ama gayet konforlu bir kulübeydi.

- fransa tulon'da bahçe içindeki bir evin alt katındaki yüklükten çevirme mini-dairede kaldık. yer yer eğilerek yürümemiz gerekse de, gayet sevimli bir yerdi.

- italya bolonya'da bin yıllık bir binanın bodrumunda iki gece geçirdik. dışarıdan bakınca normal bir apartman... ama adam bizi merdivenlerden o izbe bodruma indirince, "burada bizi öldürse, kimsenin haberi olmaz" diye düşünmüştüm. nemli, ışıksız, havasız, tuhaf kokulu bir yer... günün ortasında bile ışık yakmak lazım. çok eski şehirlerde yürürken, bazen insanın burnuna tuhaf bir koku gelir... o koku meğer bu bodrumların üzerindeki ızgaralardan geliyormuş. tabii biz bodrumdayken ızgarayı aşağıdan görüyoruz... ızgara küçük, insanları görmek mümkün değil. ama sesleri, adımları duyuluyor. hatta sıkışmış biri oraya işeyiverse, ciddi ciddi odanın içine akacak!.. neticede enteresan bir anı oldu... ikinci sabah oradan ayrıldığımda, "neyse ki bitti" dediğimi hatırlıyorum. ama bir artısı da olmadı değil: geceleri yatağa uzanınca, hemen üzerimdeki bin yıllık kırmızı taşlara bakıp insan ömrünün ne denli kısa olduğunu düşünmüştüm. hala da düşünürüm. dedemin dedesinin dedesinin dedesinin dedesi bile doğmadan çok önce o taşlar oradaydı. herhalde beni de rahat gömerler.

başka örnekler de var, ama çok uzatmayayım. özetle, ne koysanız gidiyor. her arzın bir talebi var. ama tabii her mal ve hizmetin alıcısı da farklı. örneğin, floransa'da güzel sayılabilecek bir dubleks dairenin ev sahibi, önceki yerinin daha konforsuz ve ucuz olduğunu, ve dolayısıyla daha serseri tiplerle uğraşmak zorunda kaldığını söylemişti. evini airbnb misafirlerine açmayı düşünen insanlar için önemli bir nokta.

airbnb evlerindeki hayat nasıl?

her evin kuralları ayrı ve bu kuralları rezervasyon öncesinde okumak mümkün.

yaygın uygulama kabaca şu: bir iki gün önce airbnb mesaj fasilitesi üzerinden ev sahibine kaçta gelebileceğini söyler, randevulaşırsın. o vakitte gittiğinde, kapıyı açarlar, "hoş geldin" derler, odanı ve evin kullanabileceğin yerlerini gösterirle, kuralları bir kez daha izah ederler, ve dairenin ve binanın anahtarını verirler. işin bitince anahtarı nereye bırakacağını da söylerler, check-in tamamlanır.

ancak ev sahipleri her zaman evde olmaz. bu gibi durumlarda başvurulan en yaygın kolaylık, bina ve daire girişlerinde şifre ile açılan küçük kutulara anahtar bırakmak. bond çantalardaki şifreler gibi basit şifreler bunlar. daha çok avrupa'da yaygın. ev sahibi şifreyi verir, kutuyu açar anahtarı alırsın, eve girersin.

bu gibi konularda çoğu ev sahibi misafirlere seve seve yardımcı olur. odaya şehrin haritalarını, çeşitli atraksiyonların ve restoranların broşürlerini koyarak misafirlere yardımcı olmaya çalışanlar da az değildir. bu konularda basit bir soru sorunca da uzun uzun izahta bulunurlar. çok fazla uluslararası turist çeken şehirlerde odaya priz adaptörü koyma adeti de yaygındır. usb prizleri de giderek yaygınlaşıyor.

tabii bütün bunlar aynı zamanda yapılan işin bir gereği. işin insani ilişki boyutu daha çok ev sahibinin (ve tabii misafirin) karakteri ile ilgili.

ev sahipleri ile misafirler arasındaki kişisel ilişkiler nasıl?

benim denk geldiğim ev sahipleri ekseriyetle hoşsohbet insanlardı. mesela, airbnb'yi ilk kez avustralya brisbane'da kullandım. iki kız öğrenci ile birlikte kaldım. şehirdeki ilk haftam olduğu için pek çok konuda yardımcı oldular. sonra epey ahbap olduk, hatta orada bulunduğum 14 ay boyunca ailecek görüşmeye, zaman zaman sağa sola gitmeye bile başladık.

bir diğer örnek, italya cenova. bize yukarıda sözünü ettiğim müzik stüdyosunu kiralayan genç italyan toto, çantalarımızı içeri bırakmamızdan sonra "gelin lan" dedi ve bizi arabasına atıp bir saat bütün cenova'yı gezdirdi. o ertesi gün gideceğimiz her yeri baştan görmüş olduk! biz böyle bir şeyi ima dahi etmemiştik. toto kendiliğinden teklif etti ve biz de "tamam" dedik. bir de ayıptır söylemesi, biz gayet ucuz yerlerde kalıyoruz. yani bizden öyle çok para kazanıyor da değildi. haliyle bir kez daha "ne iyi insanlar var dünyada" dedik.


daha böyle çok hikaye var... ama tabii bazı insanlar yapıları gereği daha sessizler ve daha formal ilişki kuruyorlar - ki bu da gayet doğal. bir de, herkesin işi gücü var... neticede airbnb evleri otel değil; ev sahipleri de otel çalışanı değiller. dolayısıyla, isteseler bile misafirleriyle çok fazla zaman geçirmeleri mümkün olamayabiliyor. misal, kanada'da bir kız, kapısını kilitlememiş, anahtarı içeride kolayca bulabileceğimiz bir yere koymuştu. (güvenli ülkelerde böyle şeyler olabiliyor.) sonra o eve geldiğinde biz uyuyorduk, o uyurken de biz uyanıktık. iki gün boyunca aynı dubleks evde yaşadık, birbirine çok yakın odalarda uyuduk, ama birbirimizi hiç görmedik.

bazen de, kim kimdir, orada ne yapmaktadır tam anlaşılamayabiliyor. seyahat hengamesinde insan çok da umursamıyor. mesela, roma'da sabah güzel bir daireye girdik, bavulları bıraktık. kapıyı ev sahibi değil, salonda uyuyan efendice biri açtı. sonra ev sahibini de görmedik. başkaları da eve girdi çıktı. ama tam olarak kim kimdi, anlamadık. zaten anlamamız da gerekmiyordu. kurallara uyduktan sonra, bir sorun çıkmıyor.

son olarak, kimi durumlarda ev sahibi şehir dışında olabiliyor ya da evde misafir olduğu zaman kız/erkek arkadaşının yanına gidebiliyor. lubyana ve milan'da başımıza geldi. sadece oda kiralamamıza rağmen bütün ev bize kaldı. ama bir parça mahremiyet sağlaması haricinde aslında çok farkı olmadı. orta doğu ve güney asya (hindistan, vs.) kültürleri insanlara çok fazla özel alan tanımıyor. batıda ise, mahremiyete saygı çok daha fazla. aynı evde de olsanız, insanlar sizi rahat bırakıyor. gereksiz muhabbetler açmak ya da kişisel sorular sormak batılıların kolay kolay yaptığı şeyler değil.

airbnb evlerinin ücretleri otellere nazaran ne seviyede?

nasıl bir airbnb evinden söz ettiğimize bağlı. bazısı tenis kortlu, yüzme havuzlu kocaman villasını komple kiralıyor. bazısı ise, kendi kaldığı tek odalı evin salonundaki divanı kiralıyor. bunlar birbirinden çok farklı kategoriler.

ben bugüne dek ekseriyetle daire içinde müstakil oda kiraladım. bu gibi odaların günlük ücreti, aynı şehirdeki ucuz otellerin kabaca yarı fiyatına oluyor.

fiyatlandırma yöntemlerinde de benzerlikler var. otel ve moteller genellikle tek kişilik fiyat verir ve her ek misafir için beş-on dolar ek ücret alır. aynı uygulama airbnb evlerinde de yaygın, ama kategorik değil.

ancak karşılaştırma yaparken sadece ücreti esas almak doğru değil. örneğin, çoğu airbnb evinde mutfağı ve mutfaktaki teçhizatı kullanabilirsiniz. otelde kalan bir insan marketten alışveriş yapıp odasında yemek pişiremez. ama airbnb evlerinde kalan bir insan için bu mümkün ve özellikle uzun seyahatlerde maliyeti önemli derecede azaltabilen bir faktör.

airbnb'nin bir diğer avantajı ise, sabah erken vardığınız bir şehirde eve (sözgelimi) öğleden sonra giriş yapmanız gerekiyorsa bile, rica edip sabahın köründe valizlerinizi eve bırakabiliyor olmanız. aynı şekilde sabah çıkış yaptığınız bir evde valizlerinizi bırakıp akşam almak istemeniz de çoğu zaman anlayışla karşılanır. bu hizmeti oteller de veriyor. ama otellerde "hazır gelmişken" banyoyu, mutfağı, çamaşır makinesini kullanmak aynı derecede mümkün değil. bir de airbnb'de, kişisel anlaşma ile bu gibi şeylerin sınırlarını esnetmek mümkün. mesela, polonya'da iken yanımda iki ay boyunca ihtiyaç duymayacağım bazı eşyalarım vardı. iki ay sonraki durağım olan lizbon rezervasyonunu yapmadan önce, ev sahibine mesaj göndermiş, fedex ile bir bavul göndermem durumunda ben gelene kadar bavulu bir yerde saklayıp saklayamayacağını sormuştum. ev sahibi olur deyince de rezervasyonu tamamlamıştım. bir otel, bu konuda bu kadar esnek olmaz. her airbnb evi de aynı şeyi kabul etmeyebilir. ama özellikle büyük bir şehirde buna biri olmasa öbürü evet der.

ev sahipleri ve diğer misafirler ile ilişkilerde nelere dikkat etmek gerekli?

nazik, sağduyulu ve anlayışlı olmaya çalışmak, sorunların en az yüzde doksanını çözer. her şeyden önce, etrafı kirletmeyin, gürültü yapmayın. evdeki eşyaları hor kullanmayın. her şeyi bulduğunuz gibi bırakmaya çalışın. evdeki çocuklara, ve varsa evcil hayvanlara iyi davranın. evcil hayvan sevmiyor iseniz de, baştan o rezervasyonu yapmayın. her ne kadar oraya para vermiş olsanız da, neticede birilerinin evinde misafirsiniz. dolayısıyla, bir başkasının evinde misafir olduğunuzda nasıl davranıyorsanız, airbnb evlerinde de öyle davranın. bazı misafirler orada kalmak için para verdiklerini, dolayısıyla ev sahiplerinin kendi pisliklerini temizlemek zorunda olduklarını düşünme eğilimindeler. böyle düşünmek doğru değil.

bir diğer önemli konu, farklı kültür ve inançlara saygı. farklı düşüncelere saygıyı ise, belki hiç anmamak gerekli, zira bir airbnb evinde insanlarla dini ya da siyasi tartışmalara girmek baştan anlamsız. bu işlerin yeri orası değil. söz bir şekilde siyasete gelse bile, üsluba çok dikkat etmek, ve insanları bir parça dahi olsa rahatsız edebilecek yorumlardan uzak durmak gerekli.

bir de, türk'e dahi türk propagandası yapmayı seven türkiyelilerin gereksiz tavırları var... gerekli gereksiz atatürk/türkiye/islam propagandası yapmayı, "bu türkler/müslümanlar aslında ne iyi insanlarmış" dedirtmeye çalışmayı seven maalesef çok sayıda türk var. bunlar, eziklikten kaynaklanan ve aslında amacın aksine hizmet eden tavırlar. insanlar doğal olarak tuhaf buluyorlar böyle tavırları. (şöyle düşünelim: türklere ya da başka bir millete her fırsatta, "biz isveçliler/lutheranlar var ya, aslında hakikaten çok süper insanlarız; liderimiz de o biçim!" mealinde şeyler söyleyen insanlara hiç rastladık mı? rastlasak ne düşünürüz?)

şunu unutmamak gerekli: airbnb, farklılıklara sadece saygı değil sevgi de duymayı gerektiren, zira varlığını ancak bu şekilde devam ettirebilecek olan bir yapı. bu yönüyle airbnb mekanları, backpackers ya da hostelling international gibi hostel zincirlerini epey andırıyor. mesela kimi airbnb mekanlarında, ev sahipleri duvarlarına büyük dünya bir haritası asıyorlar. misafirler, haritanın yanıbaşındaki raptiyeleri alarak kendi geldikleri şehri işaretliyorlar ve ilgili mekana daha önce nerelerden misafirlerin geldiğini görüyorlar. misafirlerin ev sahiplerine teşekkür notları/kartları yazmaları da çok yaygın. hatta çoğu ev sahibi, buzdolabının ya da evin içindeki bir panonun üzerinde bu notları sergiliyor. dostluk ve kardeşlik bu işin önemli bir yanı. dolayısıyla, milliyetçi her türlü tavırdan uzak durmak ve hiç kimseyi ülkesi, etnisitesi, inancı, inançsızlığı ya da cinsel kimliği nedeniyle yargılamamak gerekli. örneğin, suudi arabistan, israil, ermenistan, yunanistan, sırbistan ya da abd'ye siyasi olarak olumsuz olarak bakıyor olabilirsiniz. ama karşılaştığınız insanları bu ülkelerin birer temsilcisi olarak görmeye kalkarsanız, sadece "kavgacı türk" imajını güçlendirmiş olursunuz. konunun özeti, insanları sadece birey olarak algılamak.

tabii bütün bunlar, airbnb ev sahipleri için de geçerli. airbnb sözleşmesi, ev sahiplerinin misafirlere herhangi bir şekilde ayrımcılık yapmasını yasaklıyor. örneğin, kapıda ele ele tutuşmuş iki erkek misafir gören bir ev sahibinin, "ben sizi bu evde yatırmam" demek gibi bir hakkı yok.

konunun özeti belki şu: ister istemez hepimizin belli önyargıları var. ama yurtdışı airbnb tecrübelerini biraz da bu önyargıları aşma fırsatı olarak görmek gerekli. kaldı ki, bir insanı tanıdıktan sonra, ondan sırf kimliği nedeniyle nefret etmek aslında zaten zor. sorun, çoğu zaman tanımamaktan, bilmemekten kaynaklanıyor. dahası, tanıyınca takdir etmek de mümkün. mesela andorra'da kaldığımız evde eşcinsel iki erkeğin misafiri olduk. herhalde kaldığım onca airbnb evi içinde en zevkli döşenmiş olanı açık ara ile onlarınkiydi. banyodaki şampuanlar bile bambaşkaydı. her seferinde bir başkasını denedim, zira herbiri bir diğerinden kaliteli ve orijinaldi... biz oradan ayrılmadan bir iki saat önce yurt dışından bir grup arkadaşları geldi. biraz da onlarla sohbet ettik. hepsi dünya iyisi insanlardı.

bütün bunlar, dünyanın ne kadar büyük, ve tekil kültürlerin ve bu kültürler içindeki kavgaların ne kadar küçük olduğunu fark etme adına önemli fırsatlar.

kötü airbnb tecrübeleri aktaran insanlar var; bunlar ne kadar doğru?

2016 yılında 80 milyon airbnb rezervasyonu yapılmış. bunlar arasında gelen şikayetler küçük bir yüzdeyi oluştursa da sayıca yüksek. ilgili şikayetler sırasıyla (ve özetle) şöyle: 

(1) ev sahibi bir gün önce rezervasyonu iptal etti, kalacak yeni bir yer aramak zorunda kaldık,

(2) ev sahibi eşyalara zarar verdiğimiz gerekçesiyle bizden para talep etti, 

(3) ev güvenli değildi/kirliydi/böcekliydi, ev sahibi tuhaf biriydi, odada gizli kamera vardı, 

(4) ev fotoğraflardaki kadar güzel çıkmadı, 

(5) ilgili adreste öyle bir ev yoktu, 

(6) ev sahibi ayrımcılık yaptı. bkz.: 

öncelikle, bir ve beş numaralı şikayet haricindeki diğer tüm şikayetler, internet üzerinde yapılan otel rezervasyonları için de aynı derecede geçerli. daha da önemlisi, bu altı riskin altısını da kolaylıkla minimize etmek mümkün. yapılacak tek şey, yeterli sayıda misafirden olumlu yorum almış olan ev sahiplerini tercih etmek. benim takip ettiğim aşama şu: 

(1) ilgili yer ve zaman için bütün fiyatları görüntüle (misal, 20 ila 3200 euro arası), 

(2) belli bir fiyatın üzerindekileri, geriye 30 civarı ev kalacak şekilde listeden çıkar (misal, 50 euro üzeri), 

(3) kalan 30 evin içinde beş üzerinden en az dört küsür ortalamaya sahip olanları (ve bu kişilere bırakılan olumsuz yorumların içeriğini) incele, 

(4) fiyat, kalite ve lokasyon itibariyle oranı en makul olan ev için rezervasyon yap.

peki, hiç yukarıdaki türden sorunlar yaşadım mı? kamera hadisesini haliyle bilmiyorum. :) ama çekmişseler de çok umrumda olmaz. insanlar kendilerini ya da bedenlerini neden bu kadar önemsiyorlar, onu da bilemiyorum. ama dediğim gibi, bu gibi şeyler otellerde de pekala mümkün. hatta sırf röntgencilik için otel açanlar bile var. bkz.: http://www.imdb.com/title/tt7588790/

diğer sorunların ise, hiçbirini yaşamadım. sadece valensiya'da bir evin kapısında iki saat bekledik. ev sahibi hanımefendi gece geç yatmış, çalar saatini kurmayı unutmuş, cep telefonu da sessizdeymiş. haliyle o uyanana kadar aşağıda bekledik. ama arada olur böyle şeyler, sağlık olsun...

özetle, bu konuyu çok önemsemeyin. ben hep çok iyi insanlarla karşılaştım. bunu, yorumları dikkate alarak rezervasyon yapmaya borçlu olduğumu düşünüyorum. rezervasyon yaparken, insanların profil fotoğraflarındaki görünüşlerine ya da evlerinin kalitesine bakmayın. sizden önceki misafirlerin tecrübeleri, en önemli gösterge.

diğer sorular

ev sahipleri ve diğer misafirlerin yanısıra dikkate alınması gereken bir grup daha var: komşular. müstakil, bahçeli evlerde misafir olanlar için, çok gürültü yapmadıkları müddetçe komşular çok önemli değil. ama apartmanlarda yaşayan insanlar, diğer dairelerin airbnb işine girmelerini istemiyorlar, zira her gün binaya tanımadıkları insanların girmesinden rahatsız oluyorlar.

bu gibi durumlarda, ev sahipleri, misafirlerin sessiz olmalarını ve binaya girip çıkarken çok dikkat çekmemelerini özellikle önemsiyor. check-in öncesi randevulaşma esnasında bazen ev sahipleri, "komşular sorarsa, leonard'ın arkadaşıyım deyin, airbnb'yi karıştırmayın" mealinde ricalarda bulunur. böyle durumlarda, airbnb konusunda tecrübeli olduğunuzu ve durumu bildiğinizi/anladığınızı söyleyerek ev sahibini teskin etmeniz iyi olur.

son söz

- bu yazıda, konunun aklıma gelen en önemli yönlerini izah etmeye çalıştım. airbnb ile ilgili sorularınızı gönderirseniz, bir süre sonra başka sorulardan oluşan yeni bir yazı yazabilirim. ama şehirler ya da ülkeler hakkındaki spesifik (yani herkesi ilgilendirmeyen) çok sayıda soru da geliyor ve bunları cevaplandırabilmem zor.

- yukarıda bahsi geçen şehirlerdeki evlere profilimden ulaşabilirsiniz.

- şayet airbnb'ye üye değilseniz, mutlaka olun ve sistemi kullanın. eğer şu linki kullanarak üye olursanız, hem kendinize hem de bana seyahat kredisi kazandırabilirsiniz: http://www.airbnb.ca/c/sk906

iyi yolculuklar!..

Sözlük yazarı "derinsular", seyahat planlarını düşük bütçesine uydurmak isteyenler için kendi tecrübelerinden yola çıkarak durumu anlatmış