Bir Dönem Tüm Türkiye'yi Etkileyen Mehmet Pişkin İntiharının Düşündürdüğü Şeyler
Mevzubahis video
Neden hala hatırlanıyor?
üzerinden yıllar geçmesine rağmen mehmet pişkin'in intiharı hala hatırlanıyor ve bunun ana nedeni bıraktığı videodan ziyade, mehmet pişkin’in kimliğiydi diye düşünüyorum ben. öyle ki, her gün çok sayıda insan, çok trajik nedenlerden dolayı intihar ediyor ve hatta bunu canlı yayında yapanlar bile oluyor. buna rağmen, mehmet pişkin’in intiharı bizi daha çok etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.
bu intiharın arkasında modern insanın en büyük sıkıntısı olan varoluşsal bunalım vardı. videoda para sıkıntısından, sağlık, aile, aşk vs. gibi sorunlarından bahsetseydi belki de çoktan unuturduk ama dışarıdan “renkli” görünen bir hayatı vardı. üstelik eğitimli, kariyer sahibi, “seçkin” bir nişantaşı çocuğuydu. oysa intihar videosunda ne kadar boş bir hayat yaşadığını şuna benzer cümlelerle vurguluyordu:
“daha çok parti yapıp, daha çok eğlenebilirdik.”
aslında yaptığımız partilerde hiç eğlenmedim, kişiliğime uygun olmayan bir hayat yaşadım, siz benim eğlendiğimi sandığınız zamanlarda bile, ben yaşadığım hayatın anlamsızlığını sorguluyordum demek istiyordu. belli ki derin düşünüyordu ama ona biçilmiş bir “nişantaşı çocuğu” olma rolü vardı ve ondan ancak ölerek kaçabilirdi.
keşke bir süre çevre değiştirseydi. ne bileyim işte, bir köye gidip birkaç tavuk besleseydi, balık tutsaydı, zorluklardan geçmiş, sıradan insanlarla konuşsaydı, çocuk yurtlarını, huzur evlerini ziyaret edip evsiz insanlarla tanışsaydı. ölüm önünde sonunda gelecekti, keşke anlamlı bir şeyler yaparak o günün gelmesini bekleseydi. oysa okunacak kitapları, yaşanacak aşkları vardı.
intihar videosunun on ikinci dakikalarında pişkin'in bir hareketi dikkatimi çekti
bilgisayarının sağında solunda bir şeyler aradı. göremeyince daha uzaklara baktı. aradı ama bulamadı. sonra aramaktan vazgeçti ve sigarasından bir nefes daha çekti. sigarasına dikkat edince ne aradığını anladım. kül tablası arıyordu. sigaranın külü artık kendini taşıyamayacak kadar uzamıştı ve bu kibar adam beş on dakika sonra hayata veda edeceğini bilmesine rağmen inceliğinden dolayı kül tablası arıyordu.
intiharının sebebi işte bu kadar basit aslında. etrafınıza bakın. genelde çevresini ve başka insanları düşünmeyen hanzo tipler gamsızdır ve hayattan sömürgeci bir zihniyette zevk almaya çalışır. kendi zevki için başkalarına fiziki ve psikolojik olarak rahatsızlık vermekten çekinmezler. metroda otobüste bağıra bağıra telefonda konuşur. hiç merak etmez başkası rahatsız oluyor mu diye. yaşam şekli olarak da ilkeldir bu adamlar. çok fazla hedefi yoktur. iyi bir maaş ve ortam yeterlidir bu adamlar için. belli bir işi öğrendikten sonra hiçbir şey için uğraşmazlar bunlar. ancak mehmet abi gibi adamlar çok ama çok hassastır. özellikle sevdiklerinin mutsuz bir mimiği bile gününün kötü geçmesine sebep olabilir. bir arkadaşının doğumgününü unutmasına alınır. hayatı sorgular. sürekli gelişen hedefleri vardır. bunu doyumsuzluk olarak yorabilir bazıları ama öyle değil. belli bir işi öğrenip belli bir süre yaptıktan sonra doyuma ulaşırlar. yeni şeyler yapmak ve farklı hedefleri aşmak isterler. aynı şeyleri sürekli yapmak çok büyük bir tatminsizlik kaynağıdır.
sonuç olarak etrafımda kendi mutlu ama konuşamayacağın, bir şey paylaşamayacağın adamlar olmasındansa mehmet abi gibi klas adamların olmasını yeğlerim, isterse topuklu ayakkabıya tapsın hiç sorun değil.
intihar etmek gerçekten sağlam g*t isteyen bir eylemdir
mehmet pişkin intihar sebebini çok net olmasa da kabaca anlatıyor ve gerçekleştiriyor. kendisi psikotik bir hasta değildi, gayet kendisini yetiştirmiş, hali vakti yerinde, hayatın nimetlerinden gayet iyi faydalanmış biri imajı çiziyordu videoda. videoda gayet aklı başında konuşuyor, sarhoş gibi bir hali de yok. olayın asıl düşündürücü tarafı bu. intihar videosunu izledim ve bu video rastgele zamanlarda aklıma gelip duruyor. mehmet pişkin’i anlamaya çalışıyorum, ne yapsa olmadığı, hiçbir şeyin kendisine tat vermediği ve üstelik gelecek ile ilgili hiçbir umudunun kalmadığı ruh halini hissetmeye çalışıyorum. insanların çoğundan nefret mi ediyordu, bu gelişmemiş toplum düzeninde incelikli biri olması insanlarla ilişkilerinde çok fazla mı hayal kırıklığına uğramasına ve ödün vermesine neden oldu, uzun süre istemediği bir cinsel tercih ya da karakter ile mi yaşamak zorunda kaldı, her şeyde doyuma ulaşmış olmanın getirdiği doğal bir sonuç mu, genetik ve olasılık biliminin kötü bir oyunu mu, simülasyon teorisine kadar vardırıyor sorgulamaları.
gerçekten zor iş intihar etmek. ben mehmet pişkin’in iyi bir insan olma ihtimalinin yüksek olduğuna inanıyorum. ölümden sonra bir hayat varsa umarım güzel bir yerdedir ve orada mutlu olur.
mehmet pişkin, ölmeden açıp sevdiği bir şarkıyı dinlemeyi es geçmeyen adam
gözlerinin içi de gülüyor, şaraptan da şarkıdan da hala tat alıyor.. canının açıp şarkı dinlemeyi çekmesi bile yaşam kıvılcımı aslında. sırf o güzel şarkılar için bile yaşayabilirdi. ayrıca empati yapmayı denedim yapamadım, misal biraz sonra ölmeye karar versem ve son bir şarkı dinlemek istesem hangi şarkıyı dinleyeceğime bile karar veremem yahu. onu mu dinlesem bunu mu dinlesem derken hepsinden biraz biraz dinlerim zaman alır yürür. madem bunu dinledim son bir de film izleyeyim derim, onu mu izlesem bunu mu izlesem derken acıkırım, onu mu yesem bunu mu yesem derken tekrar hayata dönerim herhâlde. sırf en son yapacağım şeylere karar veremediğimden ölemezdim herhâlde.
psikoterapist alper hasanoğlu'ndan
“intihar kararı alan bir kişi sakinleşir. bütün problemlerine çözüm bulduğunu düşündüğü için neşeli, dışadönük tarafları ortaya çıkabilir. bu kararı aldıktan sonra acı çekmezler. videoda görünen mehmet’in derin ve biyolojik bir depresyonda olduğu; yaşadığı basit bir kızgınlık, umutsuzluk, aşk acısı, memnuniyetsizlik değil. uzun zamandır mutsuzum, umudumu yitirdim diyor… mutsuzlukla baş edebilecek olma umudunu yitirmekten bahsediyor.
gizli depresyon, üzerini örtebileceğiniz ve dışarıya belli etmeyebileceğiniz bir depresyon çeşididir. o 14 dakikada da rol yaptığı, psikolojisini maskelediği yerler var ama alnında 80 yaşında bir insanınki gibi alın çizgileri var… derin depresyonda olan ve ara ara intihardan bahseden kişiler, neşeli bir döneme girerlerse psikolojide bunun bir intihar habercisi olabileceği düşünülür. çünkü karar alınmıştır ve acı bitmiştir.”
2013'te boğaziçi üniversitesi'nde ismail arı adında gencecik bir doktora öğrencisi intihar etti
lisans ve masteri boğaziçi üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyarak dereceyle bitirmişti, doktorada da en başarılı öğrencilerden biriydi, güler yüzlü ve iyi kalpliydi. fsm'den atlayıp intihar ettigi gün, ailesi de haberi alıp okula gelmişti. annesi perişandı, bayılıp ağlıyordu, ömrünü verdigi biricik oğlunun canına kıymasına yıkılmıştı. açıkcası ben de kadıncağızın fenalaşıp bilgisayar mühendisliği binasının koltuklarında uzanmasını görünce ağladım, o kadının bir daha asla mutlu olamayacağını gözlerimle gördüm.
sosyal medyada mehmet pişkin'in intiharını övenler de yerenler de, bu olayı en fazla bir ay içerisinde unutacaklardır. mehmet pişkin'in annesi ise bir daha asla eskisi gibi mutlu olamayacaktır, yıllar sonra güzel bir an geçirdiğinde bile oğlunu hatırlayıp içi sızlayacaktır. kendisine ömrünü vermiş olan annesine, dünyanın en büyük kötülüğünü yapmış insandır.
Son söz
intihar etme kararı alan insanın üzerinden kalkan yük sebebiyle nasıl da rahatladığını ve son anlarında mutlu olduğunu duymuştum. adamın gözlerinin içi gülüyor, geride bıraktıklarına sabır...