BİLİM 18 Şubat 2020
16,6b OKUNMA     599 PAYLAŞIM

Bir İnsanın, Beyninin Sol Tarafı Komple Olmadan da Okuma Öğrenebilmesi

Gerçek bir bilimsel vaka. Bir insan, okuma kısmından sorumlu sol beyni olmadan doğmasına rağmen okuyabiliyor hatta üniversiteye gitmeyi planlıyor. Ayrıntılara bakalım.

beyninin tüm sol yarım küresi olmadan doğan bir bireyin de ortalamanın üzerinde okuma becerilerisine ve zekaya sahip olabilmesi ufkunuzu gerçekten açabilir. aşağıda gerekli ayrıntılar mevcut, keyifli okumalar...

beyninin tüm sol yarım küresi olmadan doğan bir genç, beynin tipik olarak dil için özelleşmiş kısmına sahip olmamasına rağmen ortalamanın üzerinde okuma becerilerine sahip. 18 yaşındaki bu öğrencinin, ortalamanın üzerinde bir iq'su var ve üniversiteye gitmeyi planlıyor.

beyin taramaları, okumaya katılan beyin dokusunun tipik birinden daha fazla olduğunu ortaya çıkarmış. beyin aktivitesini inceleyen testler, beyninin sağ tarafının, sol tarafın sahip olduğu bazı işlevlerini üstlendiğini göstermiş, yani organı, bir nevi eksik dokuyu telafi etmek için adapte olmuş.

c1 takma adı verilen kadının ebeveynleri, ilk olarak 7 aylıkken bir şeyin yanlış olduğunu fark etmiş. (artık isminin baş harfi mi yoksa cyborg kelimesinin baş harfi mi bilemiyorum. çünkü gelişimi gerçekten cyborg gibi) normalde çoğu bebek bu yaşta yumruklarıyla parmaklarını kavramayı bırakır, ancak c1 sağ eliyle bu hareketi yapmayı sürdürür. on aylıkken yapılan beyin taraması, beyninin sol yarım küresi yerine, bir sıvı kesesi olduğunu ortaya çıkarmış. kadına, beynin korteksinin büyük bir bölümünün eksik olduğu son derece nadir bir durum olan "hemi-hidranensefali" teşhisi konuldu. dünyada böyle sadece dokuz vaka bildirilmiştir.


c1, 14 aylık bir araştırma projesine kaydoldu. chicago üniversitesi'nden bir ekip, 16 yaşında olana kadar ilerlemesini, normal beyin gelişine sahip olan 64 çocuğun ve doğumdan sonraki haftalarda felç geçirmiş olan 40 çocukla birlikte incelemiş. dil, okuma, uzamsal beceri ve matematik becerileri 5 yaşına kadar dört ayda bir test edilmiş. başlangıçta, c1’in dil becerileri aynı yaştaki normal bireylere kıyasla ortalamanın altındaydı ve kelime dağarcığı çok sınırlıydı. ancak yıllar içinde büyük gelişim gösterdi ve yaklaşık 4 buçuk yaşında ortalama konuşma becerilerine sahip olduğu görüldü. neredeyse 5 yaşındayken, c1 akranlarına çoktan yetişmişti. genel olarak c1, diğer alanlarda da çok başarılı. araştırmacılar, 5 ila 7 yaşları arasında, sesleri kelimelerle tanıma ve yeniden düzenleme yeteneğini test ettiğinde, c1 akranlarını çoktan geçmişti.

beyin taramaları c1’in dikkat çekici beyni hakkında daha fazla şey ortaya çıkarmış. 14 yaşındayken, araştırmacılar hikaye dinlerken beyin aktivitesini inceleyen, fonksiyonel mri yöntemini kullandılar. araştırmacılar, c1’in sonuçlarını 12 ila 14 yaşları arasındaki normal gelişim gösteren 30 çocuğun sonuçlarıyla karşılaştırdı. c1’in beyin modeli, normal yani herhangi bir gelişimsel bozukluğu olmayan çocukların sol yarım küresinde izlenenlerle aynı aktiviteler göstermiş. bu, c1’in sağ yarım küresinin, sol tarafa ait olan dil işleme gibi bazı görevleri üstlenebilmek için adapte olduğunu kanıtlamış oluyor. aynı yaşta alınan ikinci bir tarama seti, c1’in beyninin, normal bireylerden daha fazla beyaz maddeye, yani beyin bölgelerini bağlayan ve iletişim kurmasına izin veren dokuya sahip olduğunu ortaya çıkarmış.


c1'in dil testlerinde olağanüstü performans gösteren küçük bir kardeşinin olduğunu hatırlatalım. yani kardeşlerin başarısına etki eden genetik bir faktör olabilir. ancak yine de bu durum, farklı faktörlerin eşsiz şekilde bir araya gelmesi ile oluşmuş hayli karmaşık bir durum. çünkü c1, hala vücudunun sağ tarafını hareket ettirmede bazı zorluklar yaşıyor.

bu durum beynin ne kadar bilinmezlerle dolu ve sofistike bir organ olduğunu gösteriyor. gerçekten kendisinden daha öğrenmemiz gereken binlerce bilinmeze sahip olan olağanüstü bir organa sahibiz.

kaynak: https://www.newscientist.com/…erage-reading-skills/ by jessica hamzelou.

Canlıların Zekasında Belirleyici Kabul Edilen Esas Unsur: Beyin Kitle İndeksi