Öncelikle bu tespiti Sözlük'e kazandıran ''kibar dusunce''ye bir alkış

kesinlikle açıklayamadığım olaydır. akşamın ilerleyen saatlerinde özellikle hol bölgesinde sıklıkla duyulan sestir. arkadaş içinden çıkamıyorum! üst katta oturanların çocuğu yok. koca adamla kadın oturup kuyu ya da üçgen oynayamayacağına göre en sonunda "noluyo lan?" dedim. araştırmacı gazeteci kimliğimle etrafıma sorup soruşturdum, bundan muzdarip başkaları da var mı diye. bir kaç arkadaş benzer sesler duymuş ama hiç kimse bunun üzerine kafa yormamış. düşündüm düşündüm ben de bir şey bulamadım. anca rizeli müteahhitlerin eksik koydukları demir yerine betona misket karıştırıyor olmalarıyla açıklayabiliyorum.

Evet, o ses maalesef üst komşunun çocuğuna ait değil

benim de sık duyduğum ama üst komşumuzun küçük çocuğu olduğu için daha önce kafa yormadığım ses.

yalnız başlığı okuyunca ufaktan tırsmadım değil. bu ses sadece yuvarlanma sesi değil önce düşüyor sonra yuvarlanıyor. "takk prrrrrrrrrrrrrrrrr..." diye gelen bir ses.
neyse komşunun çocuğudur komşunun çocuğu.

basligi okuyunca resmen tirstim, cunku bu misket yuvarlama sesinin sadece benim ust komsuma ait oldugunu dusunuyordum. gece gece once bir tak diye ses duyarsiniz, sonra o dusen minik top * seke seke yuvarlanmaya devam eder. anlam veremedigim, ama yalniz olmadigima da sevindigim, apartmanda duyulan ilginc seslerden biridir.

sol framede görene kadar önemsemediğim sesti. sanki üst komşu yerin 3 cm kadar yukarısından misket bırakmış gibi tak... tak tak tak diye bir ses duyardım ara sıra. şu ana kadar pek önem vermemiştim. sadece bizim evde oluyor sanırdım :) üst katımızda 65 yaşlarında bir çift oturuyor. galiba üst komşu bir şeyler düşürdü yine derdim. 

bu kadar yaygın olduğunu görünce merak etmeye başladım. ayrıca bir arkadaşın da dediği gibi ses hep aynı.

Unutanlar, yeniden hatırlamak isteyenler ve hiç bilmeyenler için malum sesi tekrar hatırlayalım. (42. saniye)

Gelelim konuyla ilgili teorilere...

Eğer üst katta bir komşunuz yoksa kendinizi inandırmak isteyebileceğiniz bir hikaye

açıklıyorum:

inşaat mühendisleri kirişlerin imalatından önce betonun içine döküleceği kalıbın eğimli olup olmadığını anlamak için kalıbın içine misket bırakır. kirişlerin derinliği genelde 50 cm olduğu için, kirişte çok demir olduğu zamanlarda elini sokup misketi geri alamaz ve misket orada kalır.

ardından beton dökülürken pompanın içinden yüksek bi basınçla püskürdüğü için kiriş kalıbının dibindeki misete çarptığında misketin havalanmasını sağlar. havalanan misket de yerçekiminin etkisiyle kalıp içerisindeki demir çubukların üstüne düşer.

eğer kiriş imalatı sırasında dökülen beton kalıbın içine düzgün yerleştirilemezse kiriş içerisinde boşluklarmeydana gelir.

elimizde ne var? içinde hava boşlukları olan bir kiriş ve bu kirişin içindeki demirlerin üzeeinde duran bir bilyeeee...

peki dünyamızda sürekli irili ufaklı depremler olmuyor mu sevgili suserlar? evet dediginizi duyar gibiyim...
pekiii simdi ne oldu? bizim hissedemedigimiz depremin etkisiyle yuvarlak olan bilye demirin üzerinde yuvarlandı ve herkesin duyduğu o malum sesi çıkardı.

esen kalın.

gelen mesajlar üzerine edit: bu gece rahat uyumanız için uydurduğum bir entrydi. misket kullanan inşaat mühendisine henüz rastlamadım.

tesisatın metal borulardan yapıldığı eski tip kaloriferli apartmanlarda, betonun içindeki boruların, sudaki sıcaklık değişimlerine bağlı olarak genleşmesi ve büzülmesi esnasındaki sürtünmeden çıkan ses.

genelde kalorifer sıcaklığının düşürülmeye başladığı saat 22:00'den sonra duyulur.