Bir Wikipedia Sayfası Bile Bulunmayan Harikulade Korku Filmi: Leaving DC
bugün gerçekten kıyıda köşede kalan bir korku filminden bahsetmek istiyorum
leaving d.c., 2012 yılında vizyona girmesine ve buluntu (found footage) türünde bence kalburüstü bir korku filmi olmasına rağmen aradan geçen on yılda filmin bir vikipedia sayfasının dahi olmaması gerçekten üzücü.
filmin yönetmeni, senaristi, yapımcısı ve aynı zamanda da başrol oyuncusu olan josh criss, 80 dakikalık filmini arada görünen bir kadın oyuncu ve telefonda seslerini duyduğumuz diğer oyuncular dışında tek başına sırtlayıp götürmüş. müthiş bir oyunculuk sergilediğini söylemek mümkün değil; ama amatör oyunculuğu filmi bir yandan daha gerçekçi kılmayı sağlamış. buluntu türü korku filmlerinde rol yapılmıyor hissini verebilmek bu tarz filmleri her daim daha korkutucu kılar.
film, mark klein isimli bir beyaz yakalı adamın şehrin gürültüsü ve stresinden uzaklaşmak için şehre oldukça uzak bir ormanlık alandan aldığı evine yerleşmesiyle başlıyor. mark, bir yandan evine yerleşmeye çalışırken bir yandan da şehirde kalan ve bir tür sosyal kulüp kurdukları anlaşılan arkadaş grubuna videolar gönderiyor. bizim gördüklerimiz de bu videolardan ibaret.
başta oldukça huzurlu gelen orman havası, mark'ın gece yarısı garip bir çığlık sesi duymasının ardından bozuluverir. duyduğu sesi ormanda yaşayan hiçbir hayvana ait olamayacağını düşünen mark, bunun üzerine yatak odasının penceresine bir ses kayıt cihazı koyar. hem ses kayıt cihazından gelen sesler hem de evinin önündeki bir ağaca yerleştirdiği harekete duyarlı kameranın yakaladığı anlık görüntüler işin boyutunu iyice değiştirecektir.
"leaving d.c.", düşük bütçesine rağmen hem hikayesinin merak uyandırıcı olması hem de sıkmayan kısa süresi sayesinde izleyicisinin merakını diri tutmayı başarıyor. filmin en büyük kusuru ise aceleye getirilmiş olan sonu. josh criss, keşke daha dehşet verici bir sonla filmi bitirebilseydi. şu anki son, bütçenin de el verdiği ölçüde oldukça sönük kalmış. yine de bu filmi, korku severlerin mutlaka izlemesini tavsiye ederim.
not: filmi öneren ekşi sözlük yazarı "lokinindamadi"na da teşekkürü bir borç bilirim.
son bir not: josh criss, bu filmin ardından uzun bir süre film çekmemiş. ta ki 2020 yılında yine düşük bir bütçeyle the caretaker (2020) isimli bir filme imza atmış. bu filmi izlemedim ama aldığı puan ve oylanma sayısına bakacak olursak filmin çöp film olma ihtimali oldukça yüksek.