BİLİM 18 Şubat 2020
32,9b OKUNMA     629 PAYLAŞIM

Bitkiler Acı Çekiyor mu?

Konu veganlıktan ya da vejetaryenlikten açıldığı zaman muhabbetin dönüp dolaşıp geldiği yerlerden biri bitkilerin de hayvanlar gibi acı çekip çekmiyor oluşu oluyor. Peki gerçekten bitkiler de hayvanlar gibi acı çekebiliyor mu?

biyolojide akıl yürütme için en faydalı yöntemlerden biri evrimsel süreçleri gözden geçirerek tümevarım yapmaktır. 

bir canlıda sinir sisteminin evrimleşmesinin ana faktörü hareketliliktir. hareketlilik; yiyecek bulmak, üremek ve kendisine rakip olabilecek canlılardan hem o anda hem de ileride kaçınabilmek için elzemdir.hareket edemeyen bir canlının acı çekebilme yetisine sahip olması evrimsel olarak mantıklı bir strateji olmaz. bitkiler acı çekmez ama doğadaki bütün canlılar gibi dış uyaranlara tepki gösterirler, göstermeselerdi canlı olarak kabul edilmezlerdi.

bir hayvan yaşamını tehdit eden fiziksel (fiziksel olduğunu özellikle vurgulayalım) bir etkiye maruz kaldıysa, vücudu buna tepki gösterir. doku hasarını tamir etmek amacıyla birçok yolak aktif olur. yolaklar; biyolojik mekanizmaların, proteinlerin ve diğer biyolojik moleküllerin birbiriyle etkileşime girmesi suretiyle, hücrede birtakım değişikliklerin gerçekleşmesini sağlayan bildirim sistemleridir. örneğin doku hasarını tamir etmekle alakası olmayan ama bilmeyenler için anlamalarını sağlayacak insülin yolağı: kana verilen insülin vücuttaki insülin reseptörlerine bağlanır ve insülin yolağı, reseptörün altındaki bazı sinyal molekülleriyle etkileşime girerek aktif olur.


doku hasarını tamir etmenin yanı sıra vücudun vermesi gereken tepkilerden biri de tehlikeli uyarandan uzaklaşmak için derhal harekete geçilmesidir. çünkü yeteri kadar çabuk hareket edilmezse hasar geri dönülemez seviyeye gelebilir veya ölümle sonuçlanabilir.

acı hissetmenin fiziksel süreci olduğu kadar bilişsel (bilgi işleme) süreci de bulunmaktadır. sinir sistemi yalnızca anlık tepki vermek ve tehlikeden kaçınmak üzerine çalışmaz. aynı zamanda edinilmiş bilgiyi de ileri zamanda hayatta kalma ihtimalini yükseltmesi açısından tutmak gerekir. ders alamayacağın acıyı neden çekesin?

ekşi sözlük'teki vegan başlığında yazılan bir yazıda, kaynak olarak yazılmış bir popüler bilim dergisinde birkaç makale derlenmiş ve bitkilerin acı çekebildiğine dair iddialar bulunmakta. bu makale yazarlarının öne sürdüğü bir iddia olmaktan çok uzak ve yanlış yorumlamanın sonucu. kaynak olarak kullandıkları makale şurada. yorumlayalım.

bitkinin yaprağındaki bir kesik kalsiyum dalgalanmasına sebep oluyor. bu çok hücreli canlılarda bilinen bir olgu. kalsiyum hücre içi ve hücreler arası mesaj iletimini sağlar. kalsiyum, hayvan vücudunda hormon yolaklarında sinyal transdüksiyonunda rol oynamaktadır (daha önce bahsettiğim yolak sistemi).


sinir sisteminde, nöronlar arası ise sinyal iletimi vardır. sinyal iletimi bilginin işlenmesini sağlar ve nöronal voltaj değişiklikleri bazında gerçekleşir. tabii kalsiyum iletimi beyinde glial hücrelerde yerel durumu genele haber vermek için de bulunuyor. ama buradaki amaç lokal bilgiyi hem hücre içinde yaymak hem de diğer hücrelere bildirmektir. bildirimle bilgi işleme süreci farklı olgulardır ve acı çekme süreci bilginin işlenmesiyle alakalıdır.

bitkilerde sinyal iletimi (bilgi işleme amacıyla voltaj değişikliği) yoktur. bitkiler tepki verme amacıyla voltaj sistemleri kullanıyor olabilirler ama, bu onların bunu sinyal iletimi veya bilgi işleme amacıyla kullanıyor oldukları anlamına gelmez. çünkü sinir sisteminde voltaj değişiklikleri elektrik hattıymış gibi kendisiyle aynı türden hücrelere aktarılarak iletilebilir ve böyle bir şeyin gerçekleşebilmesi için de o amaç için özelleşmiş hücreler gerekir (nöron).

bitkilerde nöronal sinyal iletimi yerine sinyal sinyal transdüksiyonu ve hormonal iletim vardır (bildirim). bu tür bir bildirimin yayılması 2 dakika kadar sürüyorsa, bu bir acı çekme süreci değildir haber verme sürecidir ve bitkilerdeki durum böyle. acı çekme süreçlerinin daha hızlı olması gerekir.


buradaki sistemin amacı bitkide zarar gören kısmın lokal sinyaller göndererek canlının tümüne doku hasarından haberdar etmesi ki ona göre tamir için kaynak sağlanabilsin, genler aktif olsun ve protein sentezi başlasın. yani aslında acı sinyali olmaktan ziyade hormonal bir sinyal. parmağınızı kestiğinizde aktif olan koagülasyon yolağı gibi.

bu arada, bitkilerde bu süreçten sorumlu olan reseptörün glutamat reseptörü olması ve bunun sinir sisteminde öğrenme ve hafıza süreçlerinde rol oynaması evrimsel şartlar altında fonksiyonel olarak iyi muhafaza edildiği gerçeği dışında bir şey teşkil etmez. bu sadece bitkilerde primitif bir tepki verme sisteminin olduğuna dair kanıt gösterir. acı çektikleri anlamına gelmez. acı gibi kompleks süreçler çok daha kompleks anatomik yapıların, sistemik organizasyonun ve plastisitenin yokluğunda gerçekleşmez bunun için de nöronlara ihtiyaç vardır. bitkilerde durum böyle.

acı gibi bilişsel sistemlerde bilginin işlenmesini gerektiren bir sürecin gerçekleşebilmesi için öğrenme, hareket etme ve gelişmiş algı sistemlerinin varlığı da şarttır. bunlar bitkilerde olmamakla beraber, bu araştırma yalnızca bitkilerde uzak-mesafeli bildirim sisteminin olduğunu gösterir.

Balık Dışında Etin Tüketilmediği Vejetaryen Beslenme Biçimi: Pesketaryenlik