Boşanacaklara Tavsiyeler
iki yakınımın birbirinden travmatik boşanmalarına şahit olmuş biri olarak ben de naçizane çıkardığım dersleri paylaşmak isterim
- eğer boşanma sebebiniz eşinize olan aşkınızın ya da sevginizin bitmesi, ondan soğumanız gibi bir şeyse sakın ailenize söylemeyin bunu. anlamıyorlar efendim. (bkz: türk aile yapısı) illa ki kendilerince makul bir sebep arayacaklardır. bunlar da aldatma, fiziksel şiddet (psikolojik şiddet kabul edilebilir bakın!), içki-kumar vs gibi muazzam sebepler oluyor genelde. onun altındakileri öldür allah boşanma sebebi olarak görmüyorlar. onun yerine oturup anlaşın ve onların kabul edebileceği şekilde anlaşamıyoruz, dışardan iyi hoş gözüküyoduk ama sürekli kavga ediyoduk aslında falan gibi şeyler söyleyin. yılmayıp ayrıntı isteyeceklerdir ama ayrıntılara girmeyin, sonra inanılmaz yüz göz olunuyor. yalnız bir şey daha var çok önemli olan; onlara yıkılmadığınızı, boşanınca daha mutlu olacağınızı anlatın ya da bu hissi verin. bu baya işe yarıyor.
- eşiniz boşanmak istemiyorsa sakın onu ikna etmeden ailelere meseleyi açmayın. o açarsa yapacak bir şey yok gerçi, direkt iki aile de ışık hızıyla duyuyor olan biteni.
- boşanmak istemeyen eşinize kesinlikle fiziksel şiddette bulunmayın. sabrınızın sınırını ne kadar zorlarsa zorlasın.
- boşanmamakta direnen taraf sizseniz şöyle bi silkinip kendinize gelin, hayattaki amaçlarınızı, kendinize olan saygınızı gözden geçirin. (burda hayatta evliliğinizden başka bir amacınız olduğunu umuyorum.) ağlayın, zırlayın, sonra derin bi nefes alıp yolunuza devam edin. aldırmasın deli gönül, giden gitsin, siz içinizden şarkılar söyleyin.
- boşanmayı ailenize ve hatta kendinize kabul ettirmek için eşinizi ailenize özel meselelerinize girerek kötülemeyin. mesela ''zaten şeyi de kalkmıyodu hayvanın.'' ya da ''o*ospu olduğunu biz daha nişanlıyken anlamıştım, ah aptal kafam, benimle birlikte olmak istemişti taa o zaman.'' diye cümleler kurarak kendinizi alçatmayın. hoş zaten böyle düşünüyorsanız alçaksınızdır da bari belli etmeyin, mide bulandırmayın.
- boşandıktan sonra konu komşuya, ortak arkadaşlara, eşinizin sülalesinden hala görüşmeyi sürdüğünüz insanlar varsa bunlara eski eşinizi kötülemeyin. hatta mümkünse hiç konusunu açmayın.
- eski eşiniz tek başına bütün kadınları ya da erkekleri temsil etmez. bunu unutmayın, kalbinizi başka aşklara, birlikteliklere kapamayın.
* evliliğiniz kötü gidiyorsa, ilişkinin geri dönülmez bir şekilde tükendiğini düşünüyorsanız hemen bitirin evliliğinizi, bitirmek için karşınıza "yeni bir heyecan" çıkmasını beklemeyin, o "yeni heyecan" eşiniz ve çevreniz tarafından hemen kötülenecek "yuva yıkıcı" olarak tanımlanacak ve dışlanacak ve hayat boyu bu yaftadan kurtulamayacak, ona bu haksızlığı yapmayın.
yazık ona!!
* asla çocuğunuzun yanında eşinizi kötülemeyin, ne kadar acı ve ızdırap çektiğinizden, nasıl fedakarlıklar yaptığınızdan, saçınızı nasıl süpürge ettiğinizden ve karşı tarafın ne kadar nankör olduğundan bahsetmeyin, eşiniz aleyhine konuşmayın, taraf tutmasını, bir tarafa hak vermesini istemeyin.
siz boşanmış olabilirsiniz, ama o çocuğunuzun annesi/ babası olmaya devam edecek. bu kişi, kötü bir eş olabilir ama bu kötü bir anne/ baba olduğu yada olacağı anlamına gelmez, çocuğunuza en değer verdiği insanla ilgili kendi önyargılı fikirlerinizi aşılamayın.
yazık ona!!
* eğer mutlu değilseniz, uzatmayın, bunca yılın yaşanmışlığına, anılarınıza, birbirinize yazık etmeyin. yazık ikinize de!!
1 yıllık evliliğin ardından 3 aydır boşanmaya çalışan, anlaşırız umuduyla bu koca 3 ayı boşa harcayan bir adam olarak
şunu aklınızdan çıkarmayın; %96,2 (!) ihtimalle anlaşmalı boşanma gerçekleştiremeyeceksiniz.
unutmayın; karşınızdaki bir zamanlar deli gibi sevdiğiniz, seviştiğiniz, gülüp eğlendiğiniz, gelecek planları yaptığınız, yollarını gözlediğiniz, acısını acınız bildiğiniz insan değil artık. o kısaca kurtulmaya çalıştığınız biri. ve eğer boşanmayı hazmedemeyecek yapıda biriyse hayatınızı cehenneme çevirmek için elinden geleni ardına koymayacak. mal mülk, çoluk çocuk hiçbir şey yok, mis gibi anlaşır boşanırız deme, o dediğin şey için iki adet olgun insana ihtiyaç var ve o olgun insanlar genelde boşanma aşamasında pek ortada olmuyor.
pek çok konuda anlaşamadıkları için boşanma noktasına gelmiş bir çiftin en azından boşanma konusunda anlaşmasını bekliyor insan safça ama maalesef öyle olmuyor. her şeyde olduğu gibi boşanmada da olay meydan muharebesine ve ego savaşına dönüyor.
eşyaları adam gibi paylaşmadan evden ayrılmayın. hele hele benim yaptığım gibi iki üç parça kıyafet alıp gitmeyin, döndüğünüzde eve girememe veya girseniz dahi bir çok eşyanızı yerinde bulamama şansınız çok yüksek. iş biraz da kapanın elinde kalır mantığıyla görüldüğü için giden eşyalarınız için bolca soğuk su bulundurun elinizin altında. alıp gittiklerine sinir olmaktansa bıraktıklarına şükredin, insanlar bu aşamada maddi manevi en büyük zararı vermeye çalışıyor karşısındakine...
anlaşmalı boşanma olsun, tel celsede bitsin, yıpranmayalım diye düşünerek sakın para pazarlığına girmeyin; pazarlık o noktadan başlarsa gelen talepler insanı şoktan şoka sokabiliyor. hayatınızda bir başkası yoksa bile para teklifiniz o bir başkasına bir an önce kavuşmak amacıyla yapılmış gibi algılanıp salak saçma tartışmaların içine çekilebiliyorsunuz...
dediğim gibi, büyük ihtimalle anlaşmalı boşanamayacaksın; karşı taraf senden tazminat, nafaka vs. koparabilmek için aklına gelmeyecek iddialar ve yalancı şahitler bulacak, emin ol. sinirlerin sağlam olsun. havada kalan uçak olmadığı gibi boşanma davası açıp da boşanamayan insan da yok.
boşanma kararınız kesin ise paranızın yettiği en iyi avukatı tutun. verin vekaletinizi kafanız rahat olsun. verdiğiniz para kafanızın rahatlığının bedeli olsun...
tamamen sessizliğe bürünün. karşı tarafa telefon açmayın, mail atmayın, mesaj yazmayın. o açarsa da hiç bir şekilde muhatap olmayıp avukatınıza yönlendirin. mümkün mertebe iletişimi kesin. her iletişim teşebbüsü yeni bir kavga ya da tartışmayla sonuçlandıkça sinirler yıpranıyor.
karşı tarafa üzülmeyi, benden sonra ne yapar demeyi, sadece güzel anıları hatırlamayı bir kenara bırakın... acıma yetime döner koyar götüne lafını aklınızdan çıkarmayın.
ben biraz dava süreci yardımı yapacağım
anlaşmalı boşanacaksanız zaten her şey çok basit internetten dava dilekçesi örneği buluyorsunuz. evlilik tarihi varsa çocuk sayısını ekliyorsunuz gerisi kopyala yapıştır. anlaştığınız velayet, nafaka ve tazminatı belirleyen bir protokol de hazırlıyorsunuz. protokol yoksa tevzi bürosu anlaşmalı saymıyor, hazırda bulunsun.
eğer evliliğinizin üzerinden bir yıl geçtiyse anlaşmalı boşanabilirsiniz. bir yılı geçmedi ama biz boşanma ve sonuçları konusunda anlaştık diyorsanız, çekişmeli boşanma süreci işler, tanık dinletmeniz gerekir. dilekçeniz ve boşanma protokolünüzle adliye içerisinde bulunan tevzi bürosuna gidiyorsunuz. oradan sizi vezneye yönlendirecekler, harç ve gider avansı ödeyeceksiniz.
tevzi bürosundan size tevzi formu verecekler, onda hangi mahkemenin hangi esas numarasını aldığı yazar. o mahkemeye gidip anlaşmalı boşanma günü almak için ne yapmanız gerektiğini öğrenin. her kalemin sistemi ayrıdır. kimi sadece sözle hatta telefonda bile gün verirken kimi kalemde kimlik dökümü alınır ve iki tarafın gelip birlikte gün almasını isterler. davayı açtığınız gün mutlaka gidin eve gidip tebligat gelmesini beklemeyin. zaman kaybetmeyin boş yere.
karşılıklı talep yoksa duruşmanız beş dakika bile sürmeyecek, şok olmayın. duruşmanız yapıldı hakim boşandınız dedi. işiniz bitti mi? bitmedi. bir ay sonra gerekçeli kararınız yazılmış olur, (bu da kalemden kaleme değişir erken yazanlar olur, ama bir ay hukuki süredir) gidip kalemde tebliğ alın, karşı tarafa da tebliğ ettirin, mümkünse birlikte gidip tebliğ alın, bir de tebligat süresi beklemeyin.
iki taraf da tebliğ aldıktan sonra 15 gün temyiz süresi var. bu süreyi de beklemek istemiyorsanız temyizden feragat dilekçesi yazıyorsunuz tebliğ almaya gitmeden onun da örnekleri internette olmalı, zaten iki satır bir şey. tebliğ alıp temyizden de feragat edersiniz. çok kısa bir süre içerisinde nüfusa bildirilir boşanmanız.
gider avansından kalanı geri almayı unutmayın, kimse devletten zengin değil. hayırlı uğurlu olsun, ikinize de mutluluklar.