Bu Yaz Tatilinde Bozcaada'yı Görmek İsteyenler İçin Eksileri ve Artılarıyla Dürüst Bir Rehber
bu seneki tatilim için tercih ettiğim ve beş gün geçirdiğim ada oldu. daha önceleri ya günübirlik gidip gezmiş ya da çok kısa süre kalmıştım, bu sefer gerçekten adaya doydum.
deniziyle başlayacak olursak su gerçekten buz gibi ama çok temiz.
ben sulubahçe ve ayazma plajlarını tercih ettim ki ikisi de tertemizdi ama suda uzun süre kalmak için vücudunuzda sağlam yağ tabakası stoklamanız lazım. benim tavsiyem yanınıza yiyecek-içecek alarak gitmeniz bence hiç gerek yok kazıklanmaya. şezlong ve şemsiye ücreti yanlış hatırlamıyorsam 20 tl civarı bir şeydi. akvaryum koyu ise ayrı bir doğa harikası, bir dahaki sefere ilk işim tekne turu olayına girişmek olacak. ulaşım için araba tabii ki rahatlık ama minibüsler de vızır vızır geçiyor ancak benim asıl tavsiyem bisiklet. eşimle adada denk geldiğimiz iki araç kiralama hizmetinden birinde tandem bisiklet vardı 50 tlye, inanın her kuruşuna değdi. esnafın çoğunda kazıklama güdüsü var ne yazık ki ama adayı bisikletle gezmek yorucu da olsa müthiş bir deneyimdi.
kalacak yer için yeni açılan hotel vitis'i tercih ettik ve çok da memnun kaldık, bence ada standartlarında çok kaliteli ve gerçekten konforluydu. üstelik her yer tertemizdi. kalacak yer konusunda benim gördüğüm şöyle bir durum var; çoğu pansiyon eski ve bakımsız olmasına rağmen talep olduğu için çok yüksek fiyatlar istiyor. ben zaten yatmadan yatmaya giderim derseniz bence bookingle sınırlı kalmayıp bilen birilerinden yardım almaya çalışın derim zira çok ucuz ve kalitesiz yer de var, pahalı ve konforlu olanı da ve hem pahalı hem de kalitesiz olanı da.
adada bence en sıkıntılı konu yeme içme işi
ki bence zomato veya blog benzeri yerleri incelemeden her yere atlamayın dehşet fiyatlar koymuşlar. rakının 200 tl olduğunu ben ilk defa burada gördüm, ha tamam daha kazık olduğu yer de vardır ama ada için gerçekten çok fazla fiyatlar. benim tavsiyem bütçeniz müsaitse bir gününüzü rakı, balık, meze olayına ayırırsanız çok da cep yakmayabilir, bunun için iskele tarafındaki şehir restaurant'ı tavsiye edebilirim. rum mahallesi'ndeki çoğu meyhane işin suyunu çıkarmış artık, çoğu insan ve ada halkı da bundan şikayetçi ki ben size şunu söyleyebilirim adadaki fahiş fiyatların sebebi çoğunlukla dışarıdan gelip işletme açan veya devralanlar. evet başıma bir şey gelmeyecekse bu gerçeği veya şöyle olsun genellemeyi buradan haykırmak istiyorum. şunu kabul edebilirim ki adada sezon kısa ve ürün tedariği gerçekten zor ve masraflı ancak bokunu çıkarmanın alemi de yok kardeşim.
gidenler bilir aynı koşullar hafız'ın yeri için de geçerli ama adamların mis gibi ev yemekleri gerçekten makul fiyatlarda. yaprak sarması mesela rum mahallesi'ndekinin neredeyse yarısı. otelin kahvaltısı yoksa veya değişiklik yapmak isterseniz lalezar diye bir mekan var, muhteşem patlıcanlı börek yapıyorlar şiddetle tavsiye ederim, ayrıca farklı seçenekleri de mevcut ve fiyatları da uygun. bir de bir akşam zübeyde hanım parkının dibindeki küçük köfteciyi de tercih edebilirsiniz. hem lezzetli hem de uygundu. eski kahve de hem keyifli hem de uygun sayılabilecek yerlerden. yemek konusunda verdiğim paraya acıdığım yerlerden biri kesinlikle vasilaki adlı balıkçıydı, normalde tava istememize rağmen garsonun ısrarlı tavsiyesi üzerine sardalyayı ızgara aldık ve berbattı. normalde çanakkale'de sardalya neredeyse para etmeyecek kadar boldur, adada yağsız kupkuru şoklu sardalyayı kişi başı 20 tlye geçiriyorlar, o paraya değse içim yanmaz.
yemek haricinde kahve için kale önündeki cafeleri tercih edebilirsiniz.
ben rıhtım cafedeki kahve servisine bayıldım. damla sakızlı dibek kahvesi, badem likörü, captain black sigara, lokum ve sudan oluşan servis sadece 12 tl ve gerçekten her kuruşunu hak ediyor. bunun dışında salhaneye gelmeden fuska ve bozca adlı cafe-barlar hafiften tuzlu olsa da keyifli mekanlar. özellikle fuska'nın kuruyemişleri gerçekten kaliteliydi. dondurma içinse çınaraltı'nı geçince kaleye gelmeden galiba ada dondurmacısı diye bir yer vardı, gayet de lezizdi.
şarap içinse amadeus'u size gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. ben vasilaki ve blush'ı çok beğendim, iki şişe şarap 70 tl tuttu.
bir de polente feneri'ne giden ada turları ayarlamışlar, kişi başı 20 tl. ada turundan kastım adanın koylarını ve anlaştıkları bir şarap fabrikasını gezdiriyorlar. aracınız yoksa güzel bir alternatif olabilir çünkü polente'deki günbatımı gerçekten enfestir.
yalnız adanın en bomba sahnesi son güne denk geldi. daracık ada sokaklarda ağır ağır ilerleyen uçak gibi bir cadillac vardı şaşkınlıktan modeline bile bakamadım. en ufak hatada eski püskü bir ada evini komple sürükleyecek gibi bir hali vardı resmen. bence adanın son yıllardaki halinin özeti olmuş derim.