Bugün Bilinen Rothschild Ailesi Servetinin Mimarı: Mayer Amschel Rothschild
ailenin kurucusu olmasa da bugün bilinen rothschild servetinin mimari, santra noktasından topu yuvarlayanı diyebiliriz mayer amschel rothschild için. sonuçta ailenin (bilinen kadarıyla) atası, reisi, şiarıdır. 1743'de doğup 1812'de, yani 69 yaşında ölmüştür. ek bilgi olarak 1800'lü yıllarda insanoğlunun ortalama yaşam süresinin 25 yıl olduğunu da belirteyim. 1770'te evlenmiş. bu evlilikten beş kız, beş erkek olmak üzere on tane de çocuğu olmuş. -hay maşallah- ailesi tarafından haham olarak yetiştirilmiş ve henüz servetin s'sini bile yapmadığı yıllarda hahamlık, eskicilik ve eski para tacirliği yapmış. daha sonra tefeciliğe başlamış. sonra da artık nasıl bir beceriklilik ve uyanıklıksa iyi ilişkileriyle hesse-kassel prensi dokuzuncu william'ın özel bankeri haline gelmiş. 1775'de tanıştıkları ama prens william'ın mayer amschel'i resmi olarak 1801 yılında danışmanı yaptığı söyleniyor.
400 yahudi uzman ve araştırmacı tarafından yazılan, 1906 ve 1909'da basılan yahudi ansiklopedisinde (tabi taraflı olması kaçınılmaz) sonrası için dokuzuncu william'ın, babasının 1785 yılındaki ölümü üzerine avrupa'da o zaman için en büyük mirasa sahip kişi olduğundan söz edilir ki bu rakam da 40.000.000 dolardır. bu para prens'in babasının ingiliz devletine amerika'daki bağımsızlık hareketini bastırmak için kiraladığı paralı askerler karşılığında kazanılmıştır. 1806 yılındaki savaş sonrası prens danimarka'ya kaçmış ve kaçarken de (burası önemli bir kırılma noktası) mayer rothschild'a saklaması için yaklaşık 3.000.000 dolar bırakmıştır. yahudi ansiklopedisine göre mayer amschel bu parayı napolyon'un frankfurt'a giren askerlerinden saklamak için şarap fıçılarında muhafaza etmiş ve sekiz yıl sonra 1814'de prensin geri dönüşü sonrası kendisine teslim etmiş.
ama gerçeğin bu yahudi anlatısındaki kadar romantik olmadığı söyleniyor. öncelikle bu paranın zaten hali hazırda haram para olduğunun söylendiğini belirteyim. prens dokuzuncu william'ın babası (yani ikinci frederick) amerikan devrimi'ni bastırmak için kiralanan paralı askerlerin hakkı olan parayı çalarak bu serveti yapmış. (amerikan bağımsızlık savaşı da 1775-1783 yılları arasında 8 yıl sürmüş. mesela bu savaşı anlatan al pacino'nun 1985 yapımı revolution adlı bir filmi de vardır). neyse, mayer amschel (tahmin edileceği üzere) zaten kazanılışı bile haram olan bu parayı zimmetine geçirmiş. yani bu haram para önce hesse prensi sonra da mayer amschel tarafından çalınmış haksız bir kazanç. ve bu, çift hırsızlık ürünü sermaye, rothschild servetinin temelini oluşturmuş ve her zaman kazanılış metodu açısından kökenine sadık kalmış.
anlatıların dışında kendimiz de kenarına köşesine baktığımızda prens dokuzuncu william'ın 1821 yılında öldüğünü görüyoruz. yani eğer prens 1813'de döndüğünde mayer amschel parayı ona vermediyse prens william sekiz sene "hani la benim param" dememiş mi? sekiz sene diyorum çünkü aslında prens 1813'de dönmüş. yahudi ansiklopedisinde 1814 yazar. herneyse, ve, mayer amschel de zaten 1812'de öldü demiştim başta. e be yahudi ansiklopedisini yazan üstadlar, duayenler; 1812'de ölen adam 1814'de parayı nasıl prense teslim ediyor onu da bir yazaydınız da bileydik... neyse... böylece mayer amschel'in parayı geri verme şansı olmadığını zaten kendi kendimize kanıtlamış oluyoruz. parayı vermemesini geçtim geçtim adam kaşla göz arasında kendine hükümranlık kurmuş. aşırı iyimser bir tahminle belki prensin olmadığı yedi yıllık süreçte parayı yüzlerce katına çıkarmıştır ve prens döndüğünde de borcunu (oğlu vasıtasıyla) ödemiştir. hatta parayı katladıklarını da oğlu nathan prense söylememiştir. ve aradaki karşılıklı çıkar ilişkisine de nokta koymuşlardır. olabilir bunlar tabi. artık hangisi size uyarsa. ama birazdan yazacağım parayı katlama meselesi waterloo savaşıyla, yani 1815 yılında başlıyor. yani prens döndükten 1-2 yıl sonra. burda bütün demin saydığım senaryolar geçersiz olabiliyor.
mayer amschel'in bu zimmetine geçirdiği parayı ne yaptığına gelince; oğlu nathan'ı londra'ya göndererek orada rothschild şubesini kurmuş. nathan bu sermayeyi ingilizlerin yarımada çıkartması için altına ihtiyaç duyacağını düşünerek doğu hindistan şirketinden aldığı 450.000 ton altına yatırmış ve bu sermaye üzerinden çok çeşitli karlar sağlamış. kazanılan paralarla rothschild ailesinin paris, berlin, viyana ve napoli şubeleri açılmış ve bunların başlarına ailenin oğulları geçirilmiştir. nathan kendisine tanınan imtiyazlar sayesinde finansmanını da sağladığı waterloo savaşına gözlemci olarak katılmış ve savaşın kimin tarafına daha yakın olduğunu kestirir kestirmez de manş denizi'ni çok pahalı bir tekne ile geçmiş ve alelacele londra'ya ulaşmış. londra borsa binasına sırılsıklam ve çamur içinde giren nathan, ingiltere'nin savaşı kaybettiği söylentisini yayarak elindeki tüm ingiliz hisselerini satmaya başlamış. sonrası malum. paniğe kapılan ve hızla hisselerini satan halk sonrası endeks korkunç biçimde düşmüş. bu arada nathan gizli bağlantıları sayesinde hisseleri taban fiyattan toplamış. telgraf, telefon, radyonun olmadığı o günlerde ingiltere'nin waterloo savaşını kazandığı haberi ancak günler sonra londra'ya ulaşmış. bu haber tabi londra borsasını şaha kaldırmış ve bu anı bekleyen nathan elinde taban fiyattan topladığı tüm ingiliz kağıtlarını satmaya başlamış. bu taktik ve mantıktaki varyasyonlar ailenin servetinin başlangıcından beri uygulanagelmiş. nathan rothschild'in o dönem beş yılda servetini 2.500 katına çıkardığını herkese övünerek anlattığı söylenir. eğer bu doğruysa 3.000.000 dolar ile başlayan servet 1820 yılı civarında 7.500.000.000 dolara ulaşmış olmalı.
tabi bu bilgiler hiç bir zaman belirgin şekilde kesin olamamıştır. bu da faaliyetlerinin her zaman gizli olması ve yazılı tarihçelerin çoğunun yahudi veya yahudi sempatizanı tarihçiler tarafından yazılmış olmasından dolayı. hatta aile tarafından hiç bir zaman yayınlanmayan ama aile tarihçilerinin anlattıkları ve viyana'daki torunlarının amschel'in vasiyeti hakkında konuşmalarından mayer amschel'in vasiyetnamesinde "soyumdan gelen kişilerin herhangi bir nedenle servetimizin dökümünü mahkemeler veya başka yerlerde yapmalarını yasaklamaktayım. ayrıca soyumdan gelenlerin servetimizin büyüklüğünü gösterecek şekilde yapılacak yayınlar veya açılacak davalara karışmalarını da yasaklıyorum. soyumdan gelenlerin bu yasaklarımı hiçe sayması veya göz önüne almadan yaptıkları hareketler vasiyetimden atılmaları anlamına gelmektedir ve bu kişiler yaptıklarının cezalarını çekeceklerdir." dediği bilinmektedir. tabi bu kadar bariz bir "aman! servetimi kimseciklere anlatmayın" ültimatomuna bugünkü algılarımızla baktığımızda biraz abartılı gelebilir. 1800'lerin başındaki kafa yapısına uygun düşmektedir ama bence. -naçizane- şimdilerde bu servetle ilgili zenginin parası fakirin çenesini yorar hesabı herkes rahatça konuşabilmekte. kimsenin servetin boyutunu tam verememesi ama çok muhteşem bir servet diye bahsetmesi de olayı daha büyülü kılıyor tabi. mayer amschel'in zamanında servetimizin boyutlarını ortaya dökecek herhangi bir davada yer almayınız ya da vesaire vesaire ile aile üyelerini uyarmasına neden olan korku duygusu artık bu ailenin çok uzağında. ama vasiyet de hala günümüze uyarlanmış farklı bir haliyle aile üyelerince devam ettiriliyordur heralde (diye düşünüyorum).
ve bir çelişki de ailenin fransız devrimini çıkarttığı ve finanse ettiğini söyleyen kaynaklarda var. fransız devrimi bilindiği üzere 1789'da başlayan 10 yıllık bir hareket. mayer amschel'in bilinen hayat hikayesinde 1789'da fransız devrimini finanse edebilecek bir aile oluşumunu henüz yaratamadığını görüyoruz. en büyük oğlu bile o sırada 16 yaşında. yani bu iler tutar yanı olmayan bir iddia.