trans muhabbetinden sıkılan amerikalıların yeni atışma konusudur "dink" (dual income, no kids) genel olarak çocuk sahibi olmayı kötüleyip, çocuğu olan kişilere "bak biz hayatımızı yaşıyoruz beee, istediğimiz abur cuburu alabiliyoruz" diye salak salak hava atmaya çalışarak kendini rezil etmek olarak açıklanabilir. iki türü var:

dinkdual/double income, no kids (çift maaş, çocuksuz)
sinksingle income, no kids (tek maaş, çocuksuz)

özetle: çocuklu kişilerin çocuk sahibi olmayı övmesine karşılık çocuksuz kişilerin çocuksuz hayatı övmesi. iki taraf da saçmalıyor bana göre. bir taraf çocuksuz çiftlere haddini aşarak ve bir nevi o çiftin yatak odasına girerek "çocuk düşünüyor musunuz?" diye sorarken; öbür taraf "ayyy ne kadar eziksiniz, hayatınızı çocuğunuza adamışsınız, yaşamıyorsunuz." diyor. bir yandan da evcil hayvan sahibi olmayı övüyor ama. ahahahaha... yahu bir canlının hayatının sorumluluğunu almanın kolay olduğunu kim söyledi ki zaten?

çocuk sahibi olmak avantajları ve dezavantajları sıralanıp da kesin olarak iyi ya da kötü denilecek bir şey değil ki. çocuk sahibi olmak büyük bir sorumluluk, çok zor yanları var ama getirisi de çok olan bir şey. tamam, benim çocuğum yok, mutluyum ama çocuklu çiftlere bakıyorum, onlar da mutlu. kendinden bir parçanın olması güzel bir his olsa gerek. bunun üzerine gereksiz bir savaş açmaya gerek yok. çocuksuz kişiler özgürlüğün keyfine varırken ve mutluyken, onlar da çocuk sahibi olmanın keyfine ve çocuklarının ilk kez "anne, baba" demesinin mutluluğuna sahip mesela. herkesin hayatına kimse ne zamandır karışıyor arkadaşlar? ahahahhaha...