İLİŞKİLER 26 Aralık 2019
100b OKUNMA     716 PAYLAŞIM

Çocukluğumuz, Yetişkinlikteki Romantik İlişkilerimizi Nasıl Etkiliyor?

Geçirdiğimiz çocukluk, gelecek yaşamımızda sandığımızdan daha çok şeyi etkiliyor. İkili ilişkiler de bunlardan biri.
iStock

aile yapısının ve karşıt cins ebeveyn ile olan ilişkilerin partner bulma konusunda etkili olduğu bilinir. sigmund freud'un bu konudaki görüşleri malum. küçük yaşta bulunduğumuz aile ortamının romantik ilişkilerimizdeki etkisi 5 farklı kategoriye ayrılmış.

1) kontrolcü

• büyürken yeterince ilgi görmemiş ve korunmamış kişilerde görülür.
• kendi başlarının çaresine bakmayı erken yaşta öğrenmek durumunda kalmışlardır.
• kontrolün kendilerinde olmasını isterler. bu sayede korku, muhtaçlık ve utanma duygularından uzak kalırlar.
• kontrolü kaybettiklerini hissettiklerinde savunmasız hale gelirler.
• öfkeli bireyler olmaları oldukça muhtemeldir.
• öfkeyi, diğerlerini kontrol etmek için bir araç olarak görürler ve bu sayede kontrolü kaybetmezler.
• empati yetenekleri zayıftır ve kendilerine uyum sağlanmasını beklerler.
• işlerin belirli şekillerde yapılmasını beklerler ve bu şeklin dışına çıkıldığında sinirlenmeleri muhtemeldir.
• zaman zaman tahmin edilemez davranışlar sergileyerek başkalarının kontrolü altına girmeyi zorlaştırdıklarını düşünürler.
• konfor alanı dışına çıkmaktan hoşlanmazlar.
• problemleriyle kendi başlarına başa çıkmak isterler.
• bağımlılık eğilimleri vardır.
• partnerleri güçlü ve kararlı hallerinden etkilenir. ilerleyen zamanlarda kendilerini baskı altında hissedebilirler.

tavsiyeler

• sağlıklı ilişkiler için diğerlerine güvenmeyi öğrenmelidirler. kontrolü zaman zaman ellerinden bırakmaları faydalarına olabilir.
• öfkelerini kontrol edebilmelidirler.

2) kararsız

• genelde tahmin edilemez davranışları olan ailelerce büyütülmüşlerdir.
• ebeveynler, daha fazlası arzu edilecek kadar ilgi verirler. daha fazlası hep belirsizdir.
• bu çocuklar ebeveynlerinin önceliklerinden biri olmadığını çok küçükken öğrenirler.
• düzensiz ilgi sebebiyle terk edilmekten fazlasıyla korkarlar.
• ilgisizlik sebebiyle yalnız ve yanlış anlaşılmış hissederler.
• yetişkin olduklarında, çocuklarında bulamadıkları daimi aşkı bulmayı görev edinirler.
• yeni bir ilişkiye başladıklarında, sonunda aradıkları aşkı bulduklarını düşünürler.
• kendi zihinlerinde ideal aşkın partnerleri tarafından karşılanması imkansızdır. bu yüzden bir süre sonra karşılarındaki kişiyi, olması gerektiği şekilde sevmemekle suçlarlar.
• partnerlerindeki duygusal değişiklikleri çok kolayca saptarlar.
• başlangıçtaki tutku karşı cinse çekici gelir. ancak ilerleyen zamanlarda partnerleri kendilerini yetersiz hissetmeye başlarlar.
• duygudurum değişikliklerinden korkan partnerler için ilişki çok zor bir hal alır.

tavsiyeler

• iyi ilişkiler için duygusal tempolarını doğru ayarlamalılar. ilişkilere kendilerini adamak için daha çok zaman vermeliler. ilişkilerinden beklentilerini daha gerçekçi boyutlara çekmeliler.

3) hoş tutan

• bu kategorideki kişiler sinirli, kendilerini çok eleştiren ya da aşırı korumacı aileler tarafından büyütülmüştür.
• aşırı karakterde kardeşleri olması da sebep olabilir.
• genelde iyi çocuk olmaya alışkındırlar.
• ebeveynlerini tahrik etmemek için ellerinden geleni yaparlar. genelde onlar anne - babalarını rahatlatır konumda olurlar.
• çatışmalardan hoşlanmazlar ve sonlandırmak için pes edebilirler.
• sorunu direkt olarak iletmek yerine pasif agresif bir tavır sergileyebilirler. hatta tartışmadan kaçınmak için duyguları hakkında yalan söyleyebilirler.
• çocukluktan gördükleri sayesinde karşısındaki kişiyi üzmekten oldukça çekinirler ve onun mutlu kalacağı şekilde davranmaya çalışırlar.
• hayır demekte zorlanırlar ve başkalarını kişisel alanlarından uzak tutmakta başarısızdırlar.

tavsiyeler

• hisleriniz, arzularınız ve ihtiyaçlarınız konusunda daha dürüst olmaya çalışın.
• kişisel alanınızı korumayı öğrenin ve daha önemlisi, başkalarının ihtiyaçlarını değil size doğru geleni savunun.

4) kurban

• genelde kaotik evlerde büyümüşlerdir. ebeveynler sinirlidir.
• küçük yaşlardan itibaren fazla dikkat çekmemeyi ve görünmez olmayı öğrenmişlerdir.
• geçimsiz ebeveynleri sebebiyle güvende hissettikleri hayali bir dünyaları olabilir.
• özgüven problemi yaşamaları olasıdır. bir yetişkin gibi kendi kararlarını veremeyebilirler. anksiyete ve depresyon yaşamaları muhtemeldir.
• madde bağımlılığı yaşayabilirler. çocuklara karşı kaba davranışlar sergileyebilirler.
• başlangıçta karşı cinse kolay biri olarak gelmesi çekicidir. ilerleyen zamanlarda partneri tarafından çocuk olarak algılanmaya başlar ve zayıf görünür.
• ebeveynlerine benzer şekilde kontrolcü karakterde kişiler ile birlikte olabilirler.

tavsiyeler

• partnerleri tarafından manipüle edilmemeyi ve kendilerini kullandırmamayı öğrenmelidirler.

5) kaçınan

• bu kişiler, duyguların ve ihtiyaçların ifade edilmesinin minimum düzeyde yapıldığı ailelerde yetişmişlerdir.
• bireyselliğin ve kişisel bağımsızlığın fazlasıyla desteklendiği evlerde büyümüşlerdir.
• ilgi ve alaka eksikliği bu çocuklara duygularını sınırlamayı ve ihtiyaçlarını azaltmayı öğretmiştir.
• kendi başlarının çaresine bakmayı çok küçük yaşta öğrenirler ve olaylara genelde duygularından ziyade mantıkları ile yaklaşırlar.
• çevrelerindeki insanların duygusal değişikliklerini idare etmekte zorlanırlar.
• sözlü olarak sevgilerini ifade etmekte kötüdürler. daha çok hediyeler vererek ya da dokunarak sevgilerini anlatırlar.
• bazen fiziksel temaslar bile problem olabilir. sadece seks sırasında temas etmeyi tercih edebilirler.
• empati yetenekleri zayıftır.
• çözüm ve performans odaklıdırlar. işlerine ya da hobilerine bağımlı olmalı muhtemeldir. bu sebeple partnerleri dışlanmış hissetmeye başlar.
• başlangıçta sorumluluk, stabilite ve tahmin edilebilirlik gibi özellikleri çekici gelir. ilerleyen zamanlarda partner dışlanmış ve alınan kararlarda kendini etkisiz hissedebilir.

tavsiyeler

• partnerlerine karşı, duygularını ve fikirlerini daha açık şekilde ifade etmeyi öğrenmelidirler.

orijinal metin ve video için yazının kaynağı. ben kendimce ufak tefek kısımları atladım, sıralamayı değiştirdim, sadeleştirdim falan.

İkili İlişkilerdeki ''Hep Manyaklara Denk Geliyorum'' Sorununun Bilimsel Açıklaması: Yineleme Zorlantısı

İkili İlişkilerde Kadınları ya da Erkekleri "Anlamaya" Pek de İhtiyaç Olmadığına Dair Bir Yazı