HABER 3 Nisan 2020
42,6b OKUNMA     680 PAYLAŞIM

COVID-19 Kaynaklı Ölüm Oranları, Ülkeden Ülkeye Neden Epey Farklılık Gösteriyor?

SARS-CoV-2 virüsünün yol açtığı COVID-19 hastalığından kaynaklanan ölüm oranlarının ülkeden ülkeye çok farklı seyrettiğini fark etmişsinizdir. Bazı komşu ülkeler bile epey farklı gidiyor bu konuda. Nedenlerini aktaralım.
iStock

italya'da mart ayı sonundaki ölüm yüzdesi %11'lik bir oranda. bu arada komşu almanya'da aynı virüs sadece % 1'lik ölüm oranlarına yol açtı. çin'de % 4 iken, israil % 0,35 ile dünya çapında en düşük orana sahipti.

ilk başta, yayıldığı gibi önemli ölçüde mutasyona uğramamış gibi görünen aynı virüsün, bu kadar geniş çapta farklı bildirilen ölüm oranlarına yol açması şaşırtıcı görünebilir, hatta kafalarımızda "hangi ülke doğru, hangi ülke yalan söylüyor?" sorusunu bile bize sorduruyor.
gördüğümüz farkın sebeplerini çeşitli ana faktörler oluşturuyor. bunların en önemlilerini, vakaları nasıl saydığımızın yanı sıra test ettiklerimiz ve etmediklerimiz oluşturuyor!

şöyle açıklayalım: test edilmiş olan "vaka ölüm oranı" ve diğer test edilmemiş ama yine de covid-19'a yenilmiş "genel enfeksiyon ölüm oranı" olarak iki ayrı başlıkta degerlendirebiliriz.

100 adet pozitif vakayı düşünelim; içlerinden 10 kişi ağır seyrediyor ve hastahaneye giderek test oluyor. bu 10 kişi içinde bir kişi ölüyor. ortaya "test edilen vakalar içinde %10'luk bir ölüm oranı" çıkıyor. ama bu ölüm oranı, 100 kişilik test edilmiş ve edilmemiş genel enfekte grupta %1'de kalıyor.

yani bazı ülkeler sadece hastaneye gidebilen hastaları test ediyor ve daha az hasta olan (hatta asemptomatik olan) hastaneye gitmeyen covid-19 hastalarını (ingiltere'nin şu anda yaptığı şey) test etmiyorsa - ölüm oranı, testlerin yaygın olduğu ülkelerde (almanya veya güney kore gibi) daha yüksek görünebilir. bunların dışında, endonezya ve hindistan gibi ülkeler büyük nüfuslarına rağmen olabildiğince az sayıda test yaparak düşük oranları yakalamaya çalışıyorlar. çünkü ekonomik ve toplumsal başka seylerden endişe ediyorlar. elbette ki yanlış yapıyorlar. yaptıkları yanlış politikanın ağır sonuçlarını yakınlarda görmeye başlayıp, utanmadan dünyayı göreve, kendilerine yardıma çağıracaklar.

sonuç olarak, mevcut rakamlar ülkeler arasında doğrudan karşılaştırılabilir değiller. çünkü bir popülasyonda doğru bir rakam elde etmek için, sadece semptomatik vakaları değil, asemptomatik insanları da test etmek gerekir. bu verilere sahip olmak, salgının sadece hastaları değil, tüm popülasyonları nasıl etkilediğinin kesin bir fikrini verecektir.


çok çarpıcı başka bir örnek daha var

kuzey italya'da vo isminde bir köy var. vo'daki ilk covid-19 vakası onaylandıktan sonra, 3.300 kişilik tüm köye test uygulanıyor. sonuçlar, "ilk vaka" ardından yapılan testlerde, köyün %3'ünün zaten enfekte olduğunu, ancak hiç belirti göstermediğini veya az belirti gösterdiğini ortaya çıkarmış.

bize fikir verebilecek başka bir örnek de izlanda

izlanda, şu ana kadar yaklaşık 365.000 kişilik nüfusunun %3'ünden fazlasını test etmiş, hem semptom gösterenler hem de göstermeyenlere test yapılmış. sonuçları genel nüfusa uyarlayarak, izlanda nüfusunun %0,5'inin covid-19'a sahip olduğunu tahmin edilmiş. ancak bu rakam gercekte biraz düşük kalacak bir oran, çünkü asemptomatik insanlarda test arama olasılığı daha düşüktür. gerçek rakamın izlanda nüfusunun % 1'ine yakın olabileceği düşünülmektedir, bu da yaklaşık 3.650 enfeksiyon anlamına geliyor. vò'da, covid-19'un yayılması iki hafta sonra durduruldu, çünkü hem yaygın testler hem de izolasyon işe yaradı. izlanda'da ise sadece 4 adet ölüm yaşandı.

şimdi asemptomatik kişiler ile ilgili başka bir konu önemli olmuş oluyor bu aşamada. asla semptom geliştirmediniz ancak virüsle karşılaşmış birisiniz., bu bir enfeksiyon olurdu, ancak 'sayılamayan' bir enfeksiyon. sayamayız, hesaba katamayız! bir antikor testimiz olana kadar da sayılamayacak ve asla bilemeyeceğimiz bir istatistik olarak kalacak. 

şu ana kadar covid-19'a özel bir antikor testi geliştirilmemiş ne yazık ki. antikor testleri, virüse karşı bağışıklık tepkisinin izlerini tespit eder ve kimin enfeksiyonu olduğunu ortaya çıkarır. bu testler, kimin virüse karşı bağışıklık geliştirdiğini ve enfeksiyon riski veya virüsü yayma riski olmadan günlük hayata güvenli bir şekilde geri dönebilecekleri ortaya çıkarabilir. istatistikler de bu sayede daha doğru sonuçlar verecektir.


ülkeler arasında farklı ölüm oranlarına sebep olan bir diğer konu ise, ölüm anında, ölüme sebep olan komplikasyonun ne olduğu ve doktorların ölümü covid-19 ölümü olarak mı yoksa başka bir sebep olarak mı kayda aldığı konusu.

kanserli bir hasta covid-19'a enfekte olup ölüyorsa, çin ve endonezya gibi ülkeler bu hastanın ölüm sebebini kansere bağlı semptomlar olarak kayda alırken , ingiltere gibi hatta türkiye gibi ülkeler altta yatan hastalığı olup da virüse enfekte olur olmaz ex olan tüm vakaları covid-19 ölümü olarak kaydediyor. çin ve endonezya'da oranlar düşük kalırken, ingiltere'de ve türkiye'de oranlar yüksek çıkıyor.

hatta abd'de doktorların bu konuda takdir yetkisi var! abd'de doktorların covid-19 ölümlerini hastalık kontrol ve önleme merkezlerine bildirirken hastanın “bu hastalık nedeniyle” ölüp ölmediğini kaydetmeleri isteniyor. doktor da, hastanın covid-19'un bir sonucu olarak kalp krizi veya beyin anevrizmasından ölen covid-19 hastasının nasıl ölüp nasıl ölmediğine karar veriyor. "hayır virüsten ölmedi, bu bir kalp krizi" gibi...

hasta covid-19 testi yaptırmadıysa, şüpheli bir vaka olduğunda resim henüz karanlık. covid-19'dan gelen birçok ölümün altta yatan sağlık sorunları olan insanlarda olduğu göz önüne alındığında, yoğun hastahane ortamında doktor bu duruma çabucak karar verip rapor ediyor. doktorun raporu, uzun vadede hastalığın ne derece ölümcül oldugunu anlamamızı sağlayacak verileri doğru olarak almamızı etkiliyor.

canlı bir örnek küçük bir italyan kasabası olan nembro'dan. kasabada covid-19 yüzünden sadece 19 kişi ölmüş gözüküyor. diğer vakaların ölüm sebepleri ise başka başka gösterilmiş. normalde nembro'da yılın aynı aylarında tüm nedenlerden dolayı ortalama 25 kişi ölürmüş. ama bu yıl 158 kişi ölmüş. büyük fark var ve bu fark tespit ve test edilmemiş covid-19 hastalarından oluşuyor.


tüm bunların yanında, pozitif vakaların ülkelere göre değişen "yaşların nüfusa göre dağılımı" durumu var

bunu da iki örnekte açıklayalım: 

mart ayında italya'daki 1625 vaka ve çin'deki şubat ayında yaşanan 1023 vaka karşılaştırması sonucunda çıkan tablo aşağıda:

italya: 30-39 yaş arası __________ %0.3
40-49 yaş arası __________ %0.6
50-59 yaş arası __________ %2.7
60-69 yaş arası __________ %8.6
70-79 yaş arası __________ %35.6
80 üstü __________ %52.3

çin : 10-19 yaş arası __________ %0.1
20-29 yaş arası __________ %0.7
30-39 yaş arası __________ %1.8
40-49 yaş arası __________ %3.7
50-59 yaş arası __________ %12.7
60-69 yaş arası __________ %30.2
70-79 yaş arası __________ %30.5
80 üstü __________ %20.3

genç yaş grupları için, italya ve çin'deki vaka ölüm oranları karşılaştırılabilir düzeyde. hatta az sayıda çocuk hasta ölümleri bile mevcut. ancak en ileri yaş grupları için italya'nın ölüm oranı daha yüksek. bu da covid-19'a bağlı ölümlerin, ülkelerin nüfuslarındaki yaş dağılımı ile alakasını ve ölümlü vakaların ülkelere göre değişkenliğinin sebeplerinden bir diğerini açıklıyor.

kaynakça

Almanya'daki Koronavirüs Kaynaklı Ölüm Oranı, Diğer Ülkelere Kıyasla Neden Düşük?