David Card, Joshua Angrist ve Guido Imbens 2021 Ekonomi Nobel Ödülünü Neden Kazandı?
2021 yılı nobel ekonomi ödülünü kazanan isimler david card, joshua angrist ve guido imbens olmuştu. peki bu ekonomist bilim adamları ne yaptılar da bu ödüle layık görüldüler? insanların hangi ekonomi konusunun hangi alanda ufuklarını 2 katına çıkardılar? gelin bu bilim adamların çalışmalarına yakından bakalım. bence oldukça başarılı ve ilginç bir keşif yapmışlar...
sosyal bilimler alanında akademisyen olmak istiyorsun, makalelerin bilim dergilerinde yayımlansın, güzel atıflar alsın istiyorsan bu yazı çok işine yarayabilir.
tıp alanında bir bilim adamısınız. ve sivilcelerin tedavisinde kullanılanılacak ve sivilceleri çok hızlı bir biçimde iz bırakmadan iyileştirmesini sağlayacak yeni bir ilaç keşfettiğinizi düşünüyorsunuz. bu keşfinizin gerçekten işe yarayıp yaramadığını nasıl anlarsınız?
hayvan deneyleri vs yaparak ilacın insan sağlığı üzerine olumsuz etki oluşturmayacağını ispat edersiniz. çeşitli etik kurul basamaklarını aşarsınız ve son aşamaya gelirsiniz.
sivilcesi olan gönüllü insanları 3 gruba ayırırsınız:
1. grup sizin mucize kreminizi kullanır.
2. grup içinde hiçbir tedavi edici özelliği olmayan ama sizin kreminize görünüş ve koku olarak birebir aynı olan plasebo verirsiniz.
3. gruba hiçbir ilaç vermezsiniz.
sonuçları karşılaştırırsınız. ve ilaç işe yarıyor mu yaramıyor mu öğrenirsiniz. bilimde bir konuda neden sonuç ilişkisi kuracaksanız ve bu ilişki kesin olarak kanıtlansın istiyorsanız yöntem budur. ama işler her zaman bu kadar kolay değildir. hele üzerine çalıştığımız konu ekonomi gibi sosyal bilimler dalındaysa...
örneğin
daha erken yaşta okulu terk edenler mi daha çok para kazanır, daha geç yaşta okulu terk edenler mi? okuldan ne kadar büyük yaşta ayrılırsan o kadar iyi mi? iyi ise yüzde kaç daha iyi?
bu sorunun yanıtını merak ediyorsan klasik yöntemlerle yapman gereken şey belli: bir grup insanı al ve onlara sen a grubusun, 16 yaşında okuldan ayrıl ve işe başla, yıllarca çalış ve 15 yıllık çalışma sonunda ortalama gelirini bana bildir diyeceksin. bir diğer grup insana ise sen b grubusun, 16 yaşında okulunu terk et, işe başla ve yıllarca çalış ve bana ortalama gelirini bildir. ben ikinize bakacağım ve aranızdaki farkı analiz edeceğim.
böyle bir deney yapmaya çalışmak çok mantıksız olurdu. çünkü hiçbir insan böyle bir deneye gönüllü olarak katılmaz. katılsa bile böyle bir deney yapmak etik olmaz. üstelik çok uzun süreli olduğu için maliyetleri yüksektir.
peki o zaman ne yapacağız? insanlar daha refah içinde yaşamaları için daha ileri yaşlara kadar okula gitsinler mi gitmesinler mi? bunu nasıl öğreneceğiz? tek yol var olan verileri geriye doğru taramak. bu nobel ekonomi ödülü kazanan insanların keşfinden önce biz hep bunu yapıyorduk. okul bilgi bankasını alıyoruz. 15 yaşında okulu terk eden insanları buluyor. bu kişilerin vergi ödemelerine göre ortalama gelirini tespit ediyor ve daha büyük yaşlarda okulundan ayrılanlarla kıyaslıyorduk. arşılaştırıyorduk. grafikler çizip yorumluyorduk. "4 yıl fazla okulda kalanlar daha iyi ama 7 yıl fazla geçirenler kötü" gibi. fakat bu yorumlar belirli ölçüde önemli iç görüler kazandırıyor olsalar da aslında doğrulukları oldukça şüpheliydi. çünkü ilkokul 5. sınıfta okulu terk etmiş bir kişi ile üniversite okumuş ve üzerine doktora yapmış kişinin zeka, çalışkanlık, planlı hareket etme, sorumluluk bilinci, ailesinin maddi koşulları gibi çok sayıda ve biri elde edilen sonucu etkileyecek değişkenler yokmuş gibi davranıp elde ettiğimiz sonucu sadece eğitim süresiyle ilişkili olarak yorumluyorduk. ve bu aslında oldukça saçmaydı.
ilkokulu 5. sınıfta terk edenlerin az kazanmaları büyük ihtimalle onların iş yerinde de okulda yaşadıklarına benzer sorunlar yaşamalarına yol açan karakter özellikleriydi. david card, joshua angrist bu saçmalığı fark etti ve buna bir çözüm geliştirdi.
çözümün adı: doğal deneyler
dünyada her an, her yerde, çok sayıda olay yaşanıyor. yaşanan olaylar çok fazla olduğu için yaşanan olayları yakından incelersek, bunların bazılarının tesadüfen bilimsel olarak yapılan deneylere benzer biçimde neden sonuç ilişkisi kurulabilecek deney ve kontrol grubu yönteminin tüm niteliklerini taşıyabileceğini fark ettiler. kafamızda sosyal bilimlerle ilgili bir soru varsa, bu cevabı bulmak için bu soruya yanıt oluşturacak uygun deney koşulları oluşturan doğal olayı araştırıp bulun.
o olayı bulduğunuzda klasik deney yöntemi imkanlarının sizin için doğal olarak tesâdüfi olarak gerçekleştiğini görürsünüz. bu olayı ve sonuçlarını inceleyerek deney yapmadan deney sonuçları elde edersiniz dediler. bu görüşlerini birçok ekonomik araştırmada kullandılar.
örneğin eğitim süresi ve kazanılan para ilişkisini test eden şöyle bir doğal deney buldular...
buldukları doğal deney çok zekice...
bizim ülkemizde eylül ayı sonu itibarıyla 66. ayını doldurmuş çocuklar okula başlayabilirler. yani 31 mart 2017 doğumlu bir çocuk ilkokul birinci sınıfa başlayabilir. ama 1 nisan 2017 doğumlu çocuk ilkokul birinci sınıfa başlayamaz. aralarında bir gün fark olan bu çocuklar büyüdüklerinde okulu bitirme yaşları birbirinden 1 sene farklı olacak. david card bu özellikteki kişileri incelemiş. yılın ilk üç ayında doğan ve lise 1. sınıfta okulu terk eden çocuklarla, yılın son üç ayında doğan ve lise 1. sınıfta okulu terk eden çocukları bulup ileri yaşlardaki ortalama kazançları arasındaki farkı araştırmış. yılın ilk çeyreğinde doğduğu için daha erken yaşta okula başlayan ve bu yüzden daha erken yaşta okuldan ayrılan çocukların, büyüdüklerinde her şeyi aynı olan ama sadece 1 yaş daha büyükken okuldan ayrılan çocuklardan 15 yıllık ortalama gelirinin yüzde 9 daha düşük olduğunu bulmuş.
bu, işte david card ve arkadaşlarına nobel ekonomi ödülü kazandırmış. ödülü kazandıran şey okulu bırakma yaşıyla, hayatının devamındaki ortalama gelirleri arasındaki ilişki değil. bu ilişkiyi tespit etmekte kullandıkları yöntem.
bu yöntemi başka çalışmalarda da kullanmışlar
mesela en düşük çalışma saati ücreti yükseldiğinde çalışan maliyeti yükseldiği için bu durum işsizlik oluşumuna yol açar mı? bunu test eden doğal deney:
1 nisan 1992'de new jersey'de saatlik asgari ücret 4,25 dolardan 5,05 dolara çıkarılmış olması ama onların komşu eyaleti olan ve kişi başına düşen gelir miktarı ve sosyokültürel yapısı new jersey ile hemen hemen aynı olan pensilvanya'da ücret artışı yapılmamış olmasında bulmuşlar. ve bu iki komşu eş eyaletteki işsizlik rakamlarını değerlendirmişler. değerlendirme içinde fastfood şirketlerini baz almışlar. yoğun iş gücü çalıştırılan ve işte kalım süresinin oldukça kısa olduğu dinamik bir iş gücü piyasasına sahip bu sektör, işçilik maliyetlerindeki artışa en hızlı yanıt verecek sektörlerden biridir. bu araştırma sonucu oldukça ilginç... içgüdüsel olarak işçilik maliyeti artarsa, iş verenler maliyetleri düşürmek için işçi sayısını azaltma yolunu seçer düşüncesinin yanlış olduğunu göstermiş.
çalışan ücretinin artması işsizliği artırmıyor. ürünlerin satış fiyatını artıyor. şirketler işçilik maliyetleri arttığında işçi sayısını azaltmak yerine bunu maliyet artışı olarak yorumlayıp ürün fiyatlarını artırmayı seçmişler. çalışan kazanları arttığında tabanı oluşturan halkın kazancı arttığı için ürün satışları artmış. bu yüzden işçi çıkarmak yerine ürün fiyatlarını artırmışlar. hatta 3 yıl süren bu iki eyalet arasındaki minimum çalışma saati ücret farkı, işçi ücretleri artan eyalette işsizliğin azalmasına yol açmış. çünkü tabanın geliri arttığında harcamalar artmış. bu da daha çok üretim için daha fazla çalışan anlamına gelir.
aynı bilim adamlarının yaptıkları başka bir ilginç deney ise göçmenlerin yerleşik halkın refahı üzerine etkisini hakkındaki çalışmaları
bu çalışma sonucunda göçmenler yerleşik halkın gelirini ve kaynaklarını onlarla paylaştıkları için daha düşük gelir kazanmalarına yol açmadıklarını bulmuş. bilakis göçmenler yerleşik halkın refahına olumlu katkı sağlamış. ancak, yeni göçmenler eski göçmenlerin refahını ve ortalama gelirini düşürmüş. yeni bir göçmen 10 sene önce abd'ye göç eden kişinin gelirini düşürür. ama doğma büyüme abd vatandaşının gelirini artırır.
doğal deneyler kavramı ortaya atıldığı 1990 yılından bu yana sosyal bilimler alanında binlerce deneye ilham kaynağı oldu. ve bir devrim yarattı. güvenilir bilgiye sahip olmak için laboratuvar koşullarına ihtiyaç duymadığımızı doğaya ve gündelik yaşama bakarsak, olayların çok sayıda ve çok çeşitli oldukları için ihtiyaç duyduğumuz deneyin koşullarını sağlayan bir olay ya da durumu tesadüfi olarak dünyada var olduğunu görebiliriz.
sosyal bilimler alanında deney yapıyorsan, çevrene iyi bak. ihtiyacın olan şey orada bir yerlerde mutlaka vardır.
bunu bulursan ve bu konuda çalışma yaparsan ve çalışma da kullandığın yöntemi geçen sene nobel ödülü almış bu bilim insanlarının çalışmalarına atıflarsan makalenin başarılı olması ve prestijli dergilerde yayınlanması çok daha kolay olacaktır...