Değersiz Şeyler Satarak Para Kazanma Yöntemi: Büyük Aptal Kuramı
yabancı literatürde the greater fool theory olarak bilinen ve bilinmeyen sebeplerle türkçeye daha büyük aptal kuramı olarak çevrilmek yerine büyük aptal kuramı olarak çevrilmiş bir ekonomi kuramıdır. büyük aptal kuramı
büyük aptal kuramı basitçe satış yapabileceği kendinden daha da aptal insanlar bulabileceğini düşünerek değersiz şeyleri yüksek fiyatlardan satın alan kişilerin yaptıkları eylemi açıklamak için ortaya atılmıştır.
peki böyle bir şey neden yapılır? insanlar neden değersiz şeyler satın alır ve bu değersiz şeyler nasıl olur da inanılmaz yüksek fiyatlardan satılabilir? kim neden değersiz şeyleri satın aldığı fiyattan yüksek fiyata satabileceğine inanır? değersiz şeyler satın almak gerçekten aptallık mıdır ve bunu sadece aptallar mı yapar?
aslında bu düşünce ne kadar mantıksız görünürse görünsün ekonomide birçok şeyin değerli olmasının sebebidir ve insan-sürü psikolojisiyle yakından alakalı bir durumdur.
örneğin; spekülatif hisseler, belirli belirsiz kripto paralar, nft'ler gibi birçok ekonomik unsur özünde hiçbir işe yaramayan unsur özünde tamamen değersiz varlıklar olmalarına rağmen dışarıda bir yerlerde daha büyük aptalların olması gerçeği sebebiyle değersizlikleri ortaya çıkana dek değer kazanırlar. bu unsurlar gerçek hayatta bir işe yaramamalarına rağmen gerçekten de daha büyük aptal bulunabilecek durumlarda daha büyük aptal bulabilecek kişiye kar etme potansiyeli sağladıkları için değer kazanırlar.
bu olayı daha iyi anlayabilmek için mahmut ve hüso isimli iki hayali girişimcinin pergel üretimi yaptıkları bir atölye kurduklarını hayal edelim:
mahmut ve hüso, ellerindeki bir miktar sermaye ile üretim masraflarının düşük olduğu bir yerde bir atölye satın alıyor ve bu atölyede pergel üretmeye başlıyorlar. bu atölyede her gün on tane pergel üretip satıyor ve bu satıştan kendilerine yetecek miktarda kar elde ediyorlar.
bir süre sonra ikilinin aklına bir sürü pergel satarak uzun sürede kazanacakları parayı kısa sürede kasalarına eklemenin bir yolu geliyor.
bunu yapabilmek için pergelsa isminde bir şirket kurup bu şirketin karına ortak olmak isteyenleri şirkete ortak edebilmek adına şirketi hisselere bölüyorlar. mesela toplam 100 tane hisse oluyor ve bu hisselerin 96 tanesi mahmut ve hüso'da dururken kalan 4 hisseyi satışa çıkarıyorlar.
cabbar isimli bir kişi gelip bu satışa çıkan 4 hisseyi satın aldığında cabbar pergelsa şirketine %4 oranında sahip oluyor ve böylelikle hisselere verdiği para karşılığında pergelsa şirketinin satışlarından elde ettikleri karın %4'üne ortak oluyor.
diyelim ki cabbar bu 4 hisseyi tanesi 1 liradan aldı.
cabbar'ın bu hisseler sayesinde para kazandığını gören başka bir kişi bir sebepten pergelsa şirketinin geleceği olan ve ileride çok daha para kazanacak olan, böylelikle cabbar'ın aldığı paranın çok daha büyük bir kısmını kar payı olarak hisse sahiplerine dağıtacağına inanıyor ve gidip cabbar'ın 1 liraya satın aldığı hisseleri cabbar'dan 2 liraya satın alıyor.
böylelikle cabbar'ın 1 liraya satın aldığı ve değeri de aslında 1 lira olan hisselerin fiyatı aptal biri onların değerinin 2 lira olduğunu düşünerek onları o fiyattan satın aldığı için 2 liraya çıkıyor.
bu noktada aslında şirketin karları artmıyor ya da mucizevi bir şekilde mahmut ve cabbar daha fazla kar dağıtmanın bir yolunu bulmuyor. şirketin dükkanı ve üretim kapasitesi hala aynı kalırken, şirketin hisseleri bu değerin üstünde satılabildiği için şirketin değeri aynı kalırken şirketin hisselerinin değeri iki katına çıkmış oluyor.
hisselerin değeri iki katına çıkıyor çünkü aslında bir şeyin değeri sadece ve sadece o şeyi kaç paraya satabildiğiniz ile alakalıdır.
yani diyelim ki bir ton ağırlığında elmastan mücevheriniz olduğunu ve bu ölçüde bir mücevherin piyasadaki diğer mücevher fiyatlarıyla göre yüz trilyon dolar değere sahip olduğunu düşünelim. bu durumda sizin bir tonluk mücevherinize yüz trilyon dolar para verip o mücevheri satın alabilecek kimse olmadığı için aslında mücevheriniz beş para etmez. mücevherinizin değeri, sizin onu en fazla kaç paraya satabildiğinize göre belirlenir.
bu durumda pergelsa hisselerinin değeri 2 liraya satılabildikleri için 2 liraya çıkmıştır ve insanlar bu hisselerin değerinin iki katına çıktığını görünce mahmut ve hüso'nun kurduğu ve aslında hiçbir değişiklik geçirmemiş olan pergelsa şirketinin mucizevi bir şirket olduğuna inanıp, bu hisselerin tıpkı cabbar'a %100 kazandırması gibi ileride kendilerine de bu oranda para kazandırabileceğine inanırlar. yani aslında insanlar basitçe gerçek değeri 1 lira olan bu hisseleri "ben bunu 2 liraya alıp 4 liraya başkasına satarım" fikriyle hisseleri satın alır ve belki gerçekten de 4 liraya başkasına satarlar.
özünde değeri 1 lira olan bir şeyi 2 liraya satın almak aptallıktır, ancak eğer bu hisseyi 2 liraya satın alan kişi bu hisseyi 4 liraya satın alacak daha büyük bir aptal bulabilirse yaptığı aptallıktan kar etmiş, dolayısıyla aptallık yapmamış olur.
peki eğer değeri 1 lira olan bir şeyi 2 liraya alıp da 4 liraya satmak aslında aptallık değilse bu kuramda bahsedilen "büyük aptal" kimdir?
bahsi geçen büyük aptal bu hisseyi 2 liraya alıp 4 liraya satamayan kişidir.
değeri 1 lira olan hisse önce bir aptala 2 liraya satılır, sonra bu aptal tarafından daha büyük bir aptala 4 liraya satılır, sonra bu aptal tarafından daha da büyük bir aptala 8 liraya satılır ve bu iş bu şekilde bir süre boyunca devam eder. eninde sonunda bu şirketin değeri mesela 128 lira gibi insanların kolay kolay satın alamayacağı bir noktaya gelir ve bu hisseyi 128 liraya alan kişi hisseleri daha büyük bir aptala 128 liradan fazlasına satamaz.
insanlar hissenin 128 liradan fazlaya satılamadığını fark edince kimse o hisseyi 128 liraya da satın almak istemez çünkü zaten insanlar bir hisseyi o hisseden kar edebilecekleri inancıyla o hisseyi satın alırlar ve eğer kimse o hisseyi 128 liradan pahalıya satabileceğine inanmazsa hisse satılamayacağı için tıpkı hiçbir değeri olmayan bir tonluk mücevher gibi bu hissenin de değeri 128 lira olmaktan çıkar ve çok kısa sürede şirketin hisselerinin gerçek değeri olan 1 liraya doğru yol alır.
bu iş bir çığ gibidir ve hisseleri 128 liraya alan kişi fiyatın düşüşüne engel olamaz. mesela bu kişi hisseyi 128 liraya almışsa ve eskiden hissenin 64 liraya satıldığı görülmüş bir şey olsa da 128 liraya satın alan kişi hisseyi eski değeri olan 64 liraya bile satamaz.
peki neden?
çünkü tıpkı en başta insanların o hisseye bakıp "ona kazandırdıysa bana da kazandırır" mantığıyla satın alarak hissenin fiyatını arttırması gibi, bu sefer de insanlar "ona kaybettirdiyse bana da kaybettirir" düşüncesiyle hisseyi satın almak istemezler. bu durumda o hisseler onları en son satın alan kişinin elinde gerçek değerleri olan 1 lira dolaylarına kadar düşer ve onları 128 liraya satın almış olan kişi aslında hisse başına kaybettiği 127 lirayı o zamana kadar hissenin fiyatını 128 liraya çıkarmış insanlara bedavadan dağıtmış olur.
yani aslında hisseyi en son 128 liraya alan kişi hisseyi 2 liraya satan cabbar'ın hisseden kazandığı 1 liralık kazancı da ödemiştir, cabbar'dan sonra gelen ve 2 liraya alıp 4 liraya satmış olan kişinin kazancını da ödemiştir. bu hisseden elde edilen bütün kazanç hisseyi son satın alan kişinin cebinden çıkmıştır.
kripto paralardan, borsadan, nft gibi şeylerden çok büyük zararlar eden kişiler aslında büyük aptal kuramına göre en büyük aptallardır ve kripto para gibi şeylerden kar edilebilmesinin sebebi dışarıda bir yerlerde daha büyük aptalların var olmasıdır.
yani borsadan borsadan 2 liraya alıp 4 liraya sattığımız saçma sapan bir hisseden para kazandığımızda bizim cebimize giren parayı o hisseyi satın alan en aptal kişinin cebinden almış oluruz.
peki en büyük aptallar gerçekten de her zaman aptal insanlar mıdır?
eğer isaac newton aptal bir insansa evet, bu insanlar aptal insanlardır. eğer newton aptal bir insan değilse hayır, demek ki bu insanlar her zaman aptal insanlar değillerdir.
kuşkusuz biçimde gelmiş geçmiş en zeki insanlardan biri olan newton sadece bir matematikçi ve fizikçi değil, aynı zamanda ingiltere ekonomisini bugünün parasıyla milyonlarca dolar zarardan kurtarmış bir adamdır.
newton 1699 yılında ingiltere'de dolaşımda olan para birimlerinin üretildiği royal mint'in başına geçmiş ve hayatı boyunca 30 yıla yakın bir süre ekonomi ile ilgilenmiştir.
o zamanlar devletlerin, özellikle ingiltere'nin ekonomi yönetimi oldukça karışık olsa da, newton'ın yaptığı işi bugünkü merkez bankası başkanlığı gibi düşünebiliriz. newton çalıştığı sürede sahtecilikle mücadele etmiş, enflasyon ile uğraşmış, para birimlerinin düzenlemesi için teknikler geliştirmiş ve o dönemler ekonomiye zarar veren bir sürü probleme çözüm getirmiştir.
hatta newton bu işi yaptığı sürede edindiği kişisel servetiyle borsaya da girmiş ve 1711 yılında kurulmuş olan south sea isimli bir deniz ticaret şirketinin hisselerini erkenden satın alıp 1720 yılında çok büyük kar oranıyla satmıştır.
ancak newton bile kazanma hırsının önüne geçememiş ve "kesin yine daha büyük bir aptal çıkar" inancıyla aynı şirketin hisse değeri kendi sattığı değerden çok daha yukarda olmasına rağmen servetinin büyük kısmıyla yeniden bu hisseleri satın almış ve bu sefer en büyük aptal konumuna düştüğü için bu hisselerden çok büyük zarar etmiştir. hatta bu olay sonrasında yaptığı hatadan bahsederken türkçeye "koskoca gezegenlerin hareketlerini hesaplayabilirken, insanların çılgınlığını hesaplayamıyorum" şeklinde çevrilebilecek olan "i can calculate the motion of heavenly bodies, but not the madness of people" cümlesini kullanmıştır.
newton gibi inanılmaz zeki bir dehanın bile bu hesabı yapamamasının sebebi aptal olması değil, ekonomi dediğimiz sistemin özünde kaotik bir yapıya sahip olması ve ekonominin ne yönde ilerleyeceğini kestirmenin neredeyse imkansız olmasıdır.
borsa gibi sistemler kaotik sistemlerdir ve eğer siz mesela bankalar gibi çok büyük hacimli alış satışlar yaparak belirli bir hissenin fiyatına yön verme gücüne sahip bir fon değilseniz bu hissenin değerinin nereye kadar yükselebileceğini hesaplayamazsınız.
borsadan para kazanma teknikleri vardır ama bu teknikler hiçbir zaman bir hissenin değerinin nereye kadar çıkacağını gösteren teknikler değil, daha büyük bir aptal bulup bulamayacağımızı anlamamıza yardım edecek tekniklerdir ve bu teknikler bile her zaman düzgün çalışmazlar.
örneğin; price action gibi fiyat hareketi analiz teknikleri ile para kazanan insanlar, aslında aptal olduklarını bilirler ve kendilerinden daha büyük aptal bulabileceklerini, yani hiçbir şey bilmediği halde bir hissenin üzerine balıklama atlayacak insanların hangi durumlarda bulunabileceklerini bildikleri için bu teknikle para kazanabilirler.
özetle olay hesap yapabilmekten çok, sürü psikolojisini ve ekonomik tuzakları anlayabilme yetisiyle ilgilidir. bu yeti de her ne kadar gelişmiş ve tecrübeli olunsa bile güçlü bir karaktere ve kazanma hırsına baskın gelebilme iradesine hakim olunabildiği taktirde kazanç sağlayabilir.
borsadan para kazanmak ya da kaybetmek sadece zeka ve hesap yapabilme yeteneği ile ilgili değil, aynı zamanda güçlü bir irade ve yatırım psikolojisiyle de ilgilidir.
yani her ne kadar büyük aptal kuramı sona kalan kişileri en büyük aptallar olarak nitelendirse de, para kaybetmiş olmanın aptallıktan çok daha fazla sebebi vardır.
bu sebepten eğer para kaybetmiş biriyseniz ve bu sebepten kendinizi aptal gibi hissediyorsanız newton gibi bir adamın da bir zamanlar sizinle aynı hatayı yaptığını hatırlayıp suçu zekanıza atmak yerine iradenizi güçlendirmeyi deneyebilirsiniz.
ileri okuma ve kaynakçalar için: büyük aptal kuramı wiki, büyük aptal kuramı investopedia, newton'ın borsada batması, royal mint wiki, royal mint newton