Disney+'ta İzleyecek Bir Şeyler Bulamıyorum Diyenlerin Göz Atması Gereken Dizi ve Filmler
"disney plus'ta yeterli içerik yok" diyenleri görüyorum, duyuyorum... sonra açıyorum bakıyorum, "allah allah" diyorum tüm ateistliğime rağmen. nasıl yeterli içerik yok burada. ben badum diye ses çıkaran öteki platformda bir şey seçmeden önce bir saat dolaşırdım, burada da dolaşıyorum ama burada "oha hepsi çok iyi hangisini izleyeyim" diye dolaşıyorum. karar veremiyorum, onu seçsem ötekinde aklım kalıyor.
şimdi diyeceksiniz ki sen bu entry için disney plus'tan rüşvet mi aldın? aldım. ama duygusal rüşvet aldım. bana çok güzel içerikler veriyorlar, beni hoş tutuyorlar.
bakın burada öncelikle angel ve buffy the vampire slayer var
ben torrent'i zorunlu haller dışında hayatımdan çıkardım, bahis reklamlı dizi izleme siteleriyle hiç yolumu kesiştirmedim ama olsaydı bile böyle eski dizileri düzgün görüntü kalitesinde, altyazısıyla derli toplu bulmak zordur. 90'ların sonunda başlayan bu buffyverse evreni bugün pek çok süper kahraman ya da fantezi dizisinin olmak istediği ama olamadığı şey; kült. twilight, the vampire diaries gibi bence vasat işlerden önce hayatımıza vampirleri ve kurt adamları işleyen evren. aradan 20 yıl geçti, bugün hala çizgi romanları çıkıyor, hala zamanında izleyenlere buffy, angel, spike dediğinizde gözleri parlıyor. alyson hannigan dendiğinde aklımıza how i met your mother değil willow geliyor. joss whedon her şeye rağmen, yaptığı işler ölçeğinde başımızın tacıdır bunlar nedeniyle.
sonra yine joss whedon'un firefly dizisi var. zamanında değeri bilinmese de kült olmuş bir western bilim kurgudur. lambadan cin çıksa üç dilek hakkı verse dünya barışından önce firefly'a ikinci sezon çekilsin deriz. en iyi bilimkurgu dizisi sorulduğunda battlestar galactica'dan sonra ikinci sıraya koyarım. koymayana da saygı duyarım ama bence koyulmalı.
lost var. lost'u benim yaş grubuma anlatmama gerek yok ama yeni nesle şöyle özetlenebilir; game of thrones izlerken duyduğunuz “oha neler oldu acaba sonraki bölüm ne olacak” hissiyatını ve teori üretme azmini 160'la çarpın. son sezonun yarattığı huzursuzluğu da ikiye bölün. kötüydü ama o kadar kötü değildi.
lost demişken j.j. abrams'ın son dönemdeki o kadar kötü işine rağmen hala kredisi olmasını sağlayan lost'la beraber alias var. mission impossible tarzı ama tom cruise yerine jennifer garner gibi hoş bir hanım var. gerçi mission impossible'ın dizisinde de tom cruise yoktu ama olsaydı da olmasaydı gibi düşünün.
yine kült statüsünde bir dizi olan the x-files var. bu dizi sayesinde bir nesil amerikan hükümetinin gizli gizli uzaylılarla iş birliği yaptığına ciddi ciddi inandı. kütüphanemde hala o dönem aldığım çok kötü komplo teorisi kitapları duruyor.
şimdi yeni nesil yetişkin animasyon tarzında rick and morty'yi çok seviyor, laf ettirmiyor. bence de güzel. ama bir sıralama yapsak the simpsons'ın the simpsons olduğu zamanları ve family guy'ı daha üst sıraya koyarım ben. onları sevenin seveceği bob's burgers ve american dad de var. yakında hepsinin kralı futurama da eklenecek beklentisindeyiz.
robert downey jr'ı bir de böyle görün diyebileceğimiz, bizi gizli gizli chick flick hayranı yapan ally mcbeal var. bence bu dizinin gizli kahramanı richard fish'tir o ayrı. barney stinson'ın bro code'undan önce fishism vardı.
her bölüm cinayet çözmeli dizilerden çok fazla haz duymayan benim bile çok sevdiğim bones ve castle var. dahasını isteyene criminal minds var.
star trek deep space 9'dan beri çekilmiş en iyi star trek dizisi olan the orville var. şu an star trek adıyla çıkan dizilerden çok daha fazla star trek.
bu kadar drama baydı komedi istiyorum diyene scrubs, my name is earl, raising hope, according to jim, modern family, how i met your mother var. artık eskisi gibi komedi dizileri yapılamadığı için bunlar cevherdir cevher. yeni dönem çıkan nadir iyi komedilerden scream queens ve what we do in the shadows da yine burada var.
izlerken tansiyon yükselten 24 ve prison break var. binge'lerken tuvalete gitmeyi bile unutabilirsiniz ama 24'te jack bauer da bir gün boyu gitmiyordu zaten, immersiyonu arttırır.
masal karakterleri gerçek dünyaya taşınsa ne olur gibi temasıyla fables adlı çizgi romandan esinlenen, fables kadar iyi olmasa da yine kaptıracağınız once upon in a time var.
içimdeki çocuğu eğleyeyim, hatta yaptıysanız yaptığınız gerçek çocuğu da eğleyeyim diyebileceğiniz darkwing duck ve gravity falls var öncelikle. zaten adı disney olan bir platformda çocuk içeriği bulmak pek zor değil. mickey mouse'un ilk defa gözüktüğü 1928 tarihli kısa animasyon steamboat willie bile var. bu disney klasiklerine göz atmanızı tavsiye ederim, bence keyifli.
marvel ve star wars içeriklerinden bahsetme gereği duymuyorum ekstra olarak
marvel ve star wars adı altında çıkan eski ve yeni her şey var. 90'lardaki fox kids'in spider-man, x-men, fantastic four, silver surfer, iron man, the incredible hulk, spider-woman animasyonlarından günümüzün disney plus orijinallerine kadar. star wars adına sadece hepimizin zaten yokmuş gibi davrandığı star wars holiday special yok.
burada marvel tarafında çok fazla bilinmediği için özellikle bahsedilmesi gerekenler the spectacular spider-man ve the avengers earth's mightiest heroes. disney'in marvel'ı satın almasından önce çıkan çok çok iyi animasyonlardı bunlar. hatta avengers earth's mightiest heroes, justice league unlimited'a rakip olabilecek kadar iyiydi neredeyse. maalesef disney alımdan sonra iptal edip kötü birer kopyalarını koydu yerine. bir de agents of s.h.i.e.l.d.. marvel dizi içerikleri arasında ekstradan adı anılması gerektiği için anıyorum. yine fitilini joss whedon'un yaktığı (öyledir böyledir ama çok iyi evren yaratıcıdır bu adam), her sezon daha da güzelleşen bir dizi.
filmler kısmına girersem gereğinden fazla uzayan bu yazı daha da fazla uzar
ama sırf geçmişten bugüne disney / pixar animasyon arşivi bile beni mutlu etmeye yetiyor.
bu sadece benim izleme listem, başkasının izleme listesinde bir bu kadar başka dizi vardır. içerik yok demeden önce bir bakın ne var diye. bunların yarısı sarsa bir yıl başka hiçbir şey yapmadan izlesen ancak biter. netflix ile arasında en büyük fark sırf platform dolu gözüksün, içerik olsun diye yeşil ışık yakılmış yüzlerce kötü yeni yapım yerine zamanında kendini ispatlamış kült yapımların içerik olarak yer alması. zaten netflix'i de sırf annem izliyor diye açık tutuyordum bugün aradım sordum "aman evladım hiçbir şey yok orada izleyecek" dedi bastım iptali. o paraya ayda bir kere iskender yerim.
not: bahsettiğim dizilerin her birinin çok iyi ve izlenmesi gereken diziler olduğunu düşünsem de neticede bunlar tamamen subjektif fikirler. ben hepsini izledim hepsi rezalet diyeni önce çok kötüyse nasıl izledin hepsini diye yalancılıkla itham ederim, sonra zevksiz herif git arka sokaklar izle o zaman diye çirkefleşirim ama en nihayetinde saygı duyarım.