Distopya Seven Bünyelerin İlacı The Handmaid's Tale Kitabından Rahatsız Edici Alıntılar
Not: Kullanılan GIF'ler kitabın uyarlaması The Handmaid's Tale dizisinden alınmıştır.
''kollarımı saracak gerçek bir beden istediğim için suçlanabilir miyim? onsuz ben de bedensizim.'' (s.132)
''beden öyle kolay incinebilir ki, öyle kolay elden çıkarılır ki, su ve kimyasallardan oluşmuştur hepi topu, bir denizanasından da pek farkı yoktur, kumda kuruyan.'' (s.133)
''gölgesiz ışığın olamayacağına inandığım gibi inanıyorum direnişe; ya da daha doğrusu, ışık olmazsa gölge olmayacağına inandığım gibi. bir direniş olmalı, yoksa bütün o suçlular nereden geliyorlar, televizyonda gösterilen?'' (s.134)
''akıl sahip olunacak değerli bir şey; bir zamanlar insanların para biriktirdiği gibi biriktiyorum onu. saklıyorum, zamanı geldiğinde, elimde yeteri kadar olacak.'' (s.139)
''böyle bir günde istediğimiz her şeyi yapabiliriz. düzeltiyorum: sınırlar dahilinde.'' (s.142)
''siz geçiş neslisiniz, derdi lydia teyze. en güç durumda olan sizsiniz. sizden beklenen fedakarlıkların farkındayız. erkeklerin sizi aşağılamasına dayanmak zor. sizden sonra gelenler için daha kolay olacak. görevlerini gönül rızasıyla kabul edeceklerdir.
söylendiği buydu: çünkü anıları olmayacak, başka bir yaşama dair.
söylediği ise şuydu: çünkü sahip olamayacakları şeyleri istemeyecekler.'' (s.150)
''erkek dediğin bir kadının başka kadınlar üretmensine yarayan araçtır yalnızca.'' (s.154)
''siz gençler, hiçbir şeyin değerini bilmiyorsunuz, derdi annem. sizi sadece bulunduğunuz yere getirmek için neler çektiğimizin farkında değilsiniz. bak şuna -luke'u kastediyor-, havuç doğruyor. şu kadarcık yol almak için bile kaç tank, kaç kadının yaşamını ve bedenini ezip geçti, biliyor musunuz?'' (s.155) -favorilerimden olan muhteşem konuşmalardan biridir-
''ama bir kez geçti mi kim acıyı anımsayabilir ki? acıdan geriye kalan bir gölgeden ibaret, zihinde bile değil, sadece bedende. acı insanda iz bırakır, ama görülmeyecek kadar derinde. gözden ırak olan, gönülden de ıraktır.'' (s.158)
''özgürlüğün tadını çoktan kaybetmeye başlamıştık, bu duvarları güvenli bulmaya başlamıştık. atmosferin üst katmanlarında parçalanır, buharlaşırsınız, sizi bir arada tutan bir basınç olmayacaktır.'' (s.168)
''belki de bunun kontrol ile hiç ilgisi yoktur. belki de bunun kimin kime sahip olabileceği, kimin kime, ölüme varıncaya dek ne yapabileceği ve bundan yakasını sıyırabileceği ile de bir ilgisi yoktur aslında. belki kimin oturabileceği ve kimin diz çöekeceği, ayakta duracağı ya da bacakları açık yatmak zorunda olduğu ile de ilgisi yoktur. belki de kimin kime ne yapabileceği ve bunun için affedileceği ile ilgilidir. sakın bunların aynı kapıya çıktığını söylemeyin.'' (s.171)
''biz iki bacaklı rahimleriz, hepsi bu: kutsal tekneler, gezgin kadehler.'' (s.173)
''istemek zayıflıktır.'' (s.173)
''ancak elbiseleriniz üstünüzdeyken sağlıklı düşünebilirsiniz.'' (s.181)
''susturulanlar duyulmak için yaygara koparacaklardır, sessizce de olsa.'' (s.192)
''arzuların bastırılmasının yapabilecekleri şaşırtıcı.'' (s.192)
''o piçlerin seni unufak etmesine izin verme.'' (s.234)
''işte, yaptıkları şeylerden biri bu. seni öldürmeye zorluyorlar, kendi içinde.'' (s.241)
''ihanet anı en kötüsüdür, şüphe götürmeksizin ihanete uğradığını anladığın an: bir başka insanın senin için bunca kötülük istediğini.'' (s.242)
''cennet için sana ihtiyacımız var. cehennemi kendi başımıza da yapabiliyoruz.'' (s.243)
-june'un geride kalanlar için tanrı'ya dua ederken söylediği bir cümle-
''bilmek baştan çıkmaktı. bilmediğiniz şey sizi baştan çıkaramaz, derdi lydia teyze eskiden. belki de neler olup bittiğini bilmeyi aslında istemiyorum. belki de bilmemeyi yeğliyorum. belki bilmeye dayanamazdım. insanoğlunun düşüşü masumiyetten bilgiye düşüştü.'' (s.244)
(atwood, m. (2017). damızlık kızın öyküsü. istanbul: doğan kitap)