EDEBİYAT 19 Kasım 2024
4,6b OKUNMA     60 PAYLAŞIM

Drakula ve Genel Olarak Vampir Karakteri Aslında Neyi Temsil Ediyor?

Bram Stoker'ın 1897'de edebiyat dünyasına saldığı Drakula, esasında neyin tezahürü? Drakula ve genel olarak vampir kavramının neyi sembolize ettiğini hiç düşünmüş müydünüz?

vampir: aristokrasinin modern edebi düzlemdeki temsilcisi olan korku motifi

bram stoker'ın drakula karakterinin iki tarihsel kaynağı var: vlad tepeş ve elizabeth bathory. vlad tepeş, bizim kont drakula olarak bildiğimiz kazıklı voyvoda. elizabeth bathory, genç ve güzel kalabilmek için bu şekilde olan kadınların kanlarında banyo yapan bir psikopat. iki gerçek kişi de aristokrat kökenli.

aristokrasi, feodal dönemde serflerin emeğini bir vampir gibi adeta emerek sömürüyordu. aristokrat olmanın yolu damarlarda asil kana sahip olmaktan geçiyordu. modern vampir edebiyatında da bir kişinin vampir olabilmesi için bir vampirin kanını içmesi gerek. kan yoluyla geçen bir hal olarak vampirlik bu konuda da aristokrasiye benziyor.

burada modern vampir imgesi ile folklorik vampir imgesini birbirinden ayırıyorum. inşasında bram stoker'ın pay sahibi olduğu modern vampir imgesinin ortaya çıkış nedeni ne? modern zamanda aristokrasinin esamesi okunuyor muydu ki? artık hüküm sürmenin yolu kan yerine paraya geçmemiş miydi?

Vlad Tepeş

bu imgenin aristokrasiyle özdeşleşmesinin nedeni bram stoker'ın doğup büyüdüğü bağlam

stoker, irlanda doğumludur. büyük patates kıtlığı'nın başladığı tarihten (1845) iki yıl sonra doğmuştur. haliyle yazarın çocukluğu bu kıtlığın belirlediği politik ve psikolojik atmosferde geçmiştir. modern vampir imgesinin doğuşunun tohumları bu deneyimle toprağa düşmüştür. "ya nerede bu işin aristokrasi ile ilişkisi?" diyecek olursanız, bir sonraki paragrafta bu sorunun cevabını veriyorum.


1845'te başlayan irlanda patates kıtlığı, ingilizlerin kurduğu sosyo-ekonomik organizasyonun derinleştirdiği bir sorundu. ingilizler sanayi devrimi'nden sonra işçilere ihtiyaç duydu. kırda yaşayan çiftçiler topraklarından koparılarak şehirlere sürüldü. şehirdeki işçileri tahılla beslemek gerek ama ingiliz köyleri artık çiftçi değil işçi kaynağı. o zaman en yakın sömürge irlanda'da ahaliye bunun için tarım yaptırmak lazım. irlandalılar neyle beslenecek? e tahıl bulamıyorlarsa patates yesinler! tek tip beslenmeye tâbi kılınınca; o besin kaynağına zarar gelirse büyük felaketler olur ki 1845-46'da irlanda'da olan budur. özetle, irlanda, ingiliz yönetici sınıfının politikası yüzünden felaketle karşılaştı. ingiliz yönetici sınıfının aristokrat ağırlığını, daha doğrusu burjuvalaşmış aristokrat ağırlığını düşünecek olursak; bram stoker'ın niçin vampir imgesini inşa ettiğini anlarız. vampir burada ingiliz aristokrasisini temsil etmektedir. kıta avrupası'ndakilerden farklı olarak varlığını adaptasyon yoluyla sürdürebilmiş ingiliz aristokrasisi bir vampir gibi irlanda'yı sömürmüş ve bunun sonucunda da 1845-46 tarihlerinde ciddi bir felaketle karşılaşılmıştır. (bu konuya şu yazıda değinmiştim: (bkz: #166496764))

elbette bu tezin zayıf noktaları vardır. mesela bram stoker'ın politik çizgisini bilmiyorum. irlandalılar arasında protestan-katolik ayrışmasının ciddi politik sonuçları var. stoker'ın ailesinin mezhebini bilmiyorum ama benim yorumum akla ilk gelen yorum.