EKONOMİ 5 Haziran 2023
28,9b OKUNMA     246 PAYLAŞIM

Ekonominin Başına Geçen Mehmet Şimşek'in Bakanlığında Bizi Ne Bekliyor?

Mehmet Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni Hazine ve Maliye Bakanı oldu. Ortodoks politikalara dönüş sinyali veren Şimşek'in öncelikleri ne olacak, nasıl bir politika izleyecek?


mehmet şimşek'in önünde iki yol var

a. ülkeyi tam teşekküllü bir şekilde agresif tarzda ekonomi politikasına sokmak. kısa vadede millet inim inim ağlar. orta ve uzun vadede ise allah büyüktür.

b. bir yerden kemer sıkarken öbür yerden kemeri kesmeye çalışmak. kısa vadede millet inim inim ağlamaz. ancak orta ve uzun vadede ülkece inim inim ağlarız.

tahminen mehmet şimşek'in öncelikleri şunlar olacak

1. türkiye'nin acil olarak sıcak paraya ihtiyacı var. döviz noktasında cumhuriyet tarihinin en kötü dönemine girdik ve işin boktan tarafı dünyanın gittiği yerde sıkıntı. yani mevzu savaş var, pandemi oldu değil sadece. dünya parasal daralmaya gidiyor şimdilik. sonrasında genişler, daralır bilemem. şimdilik tablo böyle.

2. türkiye'nin acilen tl'nin değerini yükseltecek önlemler alması lazım. şu anlık en basit yöntem faiz artırmak gibi duruyor. piyasadaki para çekilip yakılabilir vs. ama bugün itibariyle en basit yöntem bu. türkiye'de hem tl değersiz hem de döviz yok. hani çin gibi kendi paramızı bilerek değersizleştirip döviz toplamıyoruz biz. yok lan yok işte. öküz gibi borcumuz var. daha ne kadar sağdan soldan ne olduğu, kimden geldiği belli olmayan paralarla iş yapacağız ki? mevzu sadece ev almakla ilgiliyse araplar ev ala ala bitirdi zaten. birçok sıfır lüks inşaat öyle bomboş duruyor. tek kanal istanbul projesi kaldı elimizde. e onun da maliyeti, gelecek paraya değecek durumda değil. hatta biz bununla ilgili tek cent kredi bile bulamıyoruz çok şükür.

3. türkiye'nin anlık olarak acil krediye ihtiyacı var. mehmet şimşek'in varlığı direkt olarak burada devreye giriyor. kendisi malumunuz dünya piyasalarında saygı gören, hasbelkader değil üst düzey tanınan birisi. tabii ki berat albayrak gibi nureddin nebati gibi no name isimlerden çok daha fazla sükse yapacağı kesin. bu konuda elimiz daha rahat gibi duruyor.


bunlar kısa vadeli problemlerle alakalı. peki orta ve uzun vadede mehmet şimşek'in öncelikleri neler olabilir?

- türkiye'nin istikrarlı bir ortodoks sisteme girmesi lazım. nedir bunlar?

a. piyasadaki saçma sapan para arzını kısmak.

b. sürdürülebilir bir model benimsemek. sosyal devletiz ayağına ''bebek bakan büyükanneye'' para veriyoruz biz. oğlum piyasada doğru düzgün ithal ilaç bulamıyoruz lan biz, kimlere para yediriyoruz? e seçim kazanılacak diye eyt bir gol oldu. haklıdır, haksızdır noktasında değilim. eyt'liler haklıdır elbet ama bunun götürüsü tam bir kara delik. hadi geçti artık o iş diyelim. e memur zamlarında inanılmaz fiyatlar konuşuluyor. asgari ücret için dudak uçuklatacak rakamlar var. e devlet yine seçim kazanmak için vara yoğa havadan para saçmaya başladı. bunlar sürdürülebilir değiller. bizim ülkedeki insanlar önemli olan şeyin paranın miktarının olmadığı, paranın değeri ve alım gücü olduğunu ne zaman anlayacaklar? ben birkaç sene önce 2000 tl ile gül gibi geçiniyordum. şimdi 10 bin küsur tl ile geçinemiyorum. yarın 20 bin tl olsa ne olacak? 50 bin tl olsa ne olacak? onunla da geçinemeyeceğiz. satın alma gücümüzü bu sistemle koruyamayız biz. bu arada enflasyonla oynanarak çıkarılan rakamlar bunlar. şayet gerçek enflasyonla biz zam yapmaya kalkarsak şu an asgari ücret takribi 25 bin tl, memur maaşları da 60-70 bin tl olurdu herhalde.

- bilmem ne kadrosuna 20 bin memur, hede kadrosuna 30 bin memur, bütün taşeronlar kadrolu işçi vs. derken devlet kendi ve vatandaşın üstüne bütün kozmos'u aldı. biz bunu 1990'larda denedik zaten, finalinde de battık. yine aynı yere gerdi dönmeyi başardık bir şekilde.

c. kemer sıkma politikasına geçmek. hem de en büyüğünden girmemiz lazım. yoksa biz devamlı şuna para, ona emeklilik, berikine para, şirketlere büyük vergi afları, bilmemneye para, evde oturana para, amuda kalkana para stratejisiyle devam edersek tez zamana ayvayı yiyoruz zaten.

- ha bu arada uyarayım siz vergiler yüksek diyordunuz değil mi? daha hiçbir şey görmediniz. bundan sonrasını daha dikkatle takip etmeye çalışın. atom bombası büyüklüğünde vergiler kapıda.

d. faizlere abanılıp merkez bankasının rezervlerini toplaması lazım. en azından 100 milyar dolar artıda olmamız gerekiyor. bu da ortalamada 5-6 senede falan anca olabilir. (o da işler iyi giderse) siz eksi rezervleri herhalde üç günde toparlayacağımızı zannetmiyorsunuzdur umarım. swaplar vs. uzun iş var. merkez bankasının burada agresif tutum takınacağını düşünüyorum. bankada, sokakta, yatakta, tuvalette vs. ne kadar dolar varsa elektrik süpürgesiyle toz çeker gibi çekmeye çalışacaktır.


ve en önemlisi mehmet şimşek'in, tayyip erdoğan'a şunu demesi gerekiyor. ''reis bir karar ver.'' neden?

- bakın bir elimiz orta doğuda, öbür elimiz afrika'da, bir ayağımız uzak asya çin'de, başka bir ayağımız rusya'da, kafamız avrupa'da, kalbimiz amerika'da. hani şu övündüğümüz ''her masada varız. her masada bir sözümüz var.'' tavrı var ya, bizi yedi bitirdi. bu kadar bölünmeyi geçtim bir elimizin rusya öbür elimizin amerika'da olması bile başlı başına ekonomik politika üretmemizi engelliyor. kendimize bir taraf seçmemiz lazım. kim ne seçerse seçsin arkadaş, ben kendimden tarafım diyerek hiçbir boka varamayız çünkü ekonomimiz bok gibi. o yüzden karar verilmesi lazım. amerika ve avrupa mı yoksa çin ve rusya mı? cevap her ikisi de olursa finalinde her ikisi de bize girer, haberimiz olmaz. bütün dış siyasi politikalarımızı elden geçirmemiz lazım. yoksa bu ekonomi düzelmez. arkadaşlar biz emperyal güç değiliz. emperyal güçmüş gibi davranarak ancak gabon ve sudan'ı etkilersin. ha o güce gelelim önce sonra gerekirse masayı onların götlerine sokarız ama rasyonel olalım. biz o güçte değiliz. bırakın o güçte olmayı çeyreğinde bile değiliz. her şeyin bir yeri ve bir zamanı var.

ha bu arada mehmet şimşek'in, tayyip erdoğan'ı da devamlı ikna etmesi gerekecek. zaten her şey iğrenç gitmiyormuş gibi bir de devamlı erdoğan ve şimşek gerilimi görmek istemiyor insan. bakalım, hakkımızda hayırlısı ama bir gerçeği söylemek isterim. ekonomi düzelene kadar (düzelirse tabii) bizi çok daha zor günler bekliyor. hazırlanın, önümüzde tsunami var.