ayakkabılar

tango yaparken olduğunuz yerde dönebilmek (pivot) için altı kaygan ayakkabılara ihtiyacınız var. yani beton veya hali yüzeyde tango yapmaya çalışmadığınızı varsayarsak, altı kösele, deri veya süet ayakkabılar işinizi görür. aşağıda değinilecek tek ayak üzerinde durabilme şartını sağlayabiliyorsanız topuklu ayakkabıda sorun yok (hatta daha bir güzel görünüyor). "ay dengem bozulsa da herif beni tutar" diye topuklu giymesin bayanlar, herkes kendi ayakları üzerinde duruyor bu dansta, bileğinizi burktuğunuzla kalırsınız! tercihen ilk başta burnu kapalı ayakkabı giyin çünkü bol bol partnerların ayakları birbirine basacak. artı ayakkabınızın bileğinizi iyice sardığından emin olun (yani terlikle falan yapmaya kalkmayın).

adımlar

tango yapabilmek için gerekli ve yeterli şart tek ayak üzerinde 5 saniye durabilmek (her iki ayak için). tango adımları vücudun ağırlığını bir o ayak bir bu ayak üzerine vermekten ibaret. durduğun yerde yapabiliyorsun bunu ya da ağırlığı aktarırken ileri, geri veya iki yana açıyorsun bacağı, ağırlık öbür ayağa aktarılıp serbest kalan ayak da onun yanına çekilince adım oluyor! ağırlık transferini tam yapmak temiz, estetik adımlar atmak için önemli olduğu gibi çiftin kendi içindeki "iletişim"i açısından da önemli. bunun dışında salsa'daki gibi 4'lük veya 6'lık adım sayımı diye bir şey yok (yani "bir-ki-üç, bir-ki-üç" diye adım saymıyorsunuz). müziğin ritmine göre slow - slow-quick - quick-slow gibi hızlanma veya yavaşlamalar olabilir ama onun dışında nereye gitmek istiyorsan gidiyorsun, yerinde kalmak istiyorsan da yerinde sayıyorsun. bu bayağı büyük özgürlük sağlıyor ama diğer yandan da henüz (bizim gibi) "iletişim" olayını tam oturtamamış çiftlerde "ha şimdi geri gitmemiz gerekiyor" gibi tahminleri ortadan kaldırdığı için hata ihtimalini artırıyor.

postür/duruş

hem kadın hem erkek dimdik duruyor kardeşim, bu kadar basit. aslında teoride basit de pratikte kaşıyor, insan dik duruyorum derken bir bakıyor beli geriye bükülmüş ya da partnerinin üzerine abanıyor, ya da dizler bükülmüş çarliston yapar gibi. postür dersi almış olan varsa bilir: doğru duruş sanki başımızın ortasından bizi yukarıya doğru çekiyorlarmış gibi duruştur (tam anlamıyla sopa yutmuş gibi değil: göğüs çok ileride değil, omuzlar gevşek olacak, özellikle kadınlarda bel kavislenmiş ve göbek bir yana kıç bir yana çıkmış olmayacak). bu duruş işte tango süresince korunması gereken duruş. bozuk postür paslanmış telefon telleri gibidir, iletişiminize parazit katar bol bol (analojimi seveyim).

iletişim

deminden beri iletişim iletişim diyorum, çünkü tangoyu adam gibi yapmak için varlığı şart olan bir şey. yani teknik olarak mükemmel adımlarla mükemmel duruşla mükemmel hareket ediyor olabilirsiniz. ama tango iki kişilik bir danstır ve bu iki kişi arasındaki iletişim de mükemmel olmazsa yapılan tango değil güreş tutuşma gibi bir şey olur.

bu iletişim denen şey ise kesinlikle salsa'daki gibi değil, resmen mind trick gibi bir şey! şimdi salsa'da iletişim mesaj alıp verme şeklinde oluyor. leader sol kolunu kaldırıp follower'ın sırtındaki eliyle de hafifçe ittirince "bak seni döndürücem şimdi, seni şöyle alayım şekerim" demek oluyor. salsa yaparken "evriliyorum çevriliyorum" derken abartmadım yani. follower sadece adımlarını atar orada, leader çeker, çekiştirir şimdi şöyle şimdi böyle diye. eller ve kol kasları iletişimde çok kullanılır yani. ama tango'da yok öyle bir şey. bizim hoca dedi ki "your partner is not a chair" yani "partneriniz bir sandalye değil", yani çekip itme yok! onun yerine ne var? elektrik akımı gibi bir şey var!

henüz tam kapamadım bu olayı, anladığımca tarif edeyim. leader kişisi follower kişisine elleriyle dokunmuyor olsa bile followerin leaderın üst bedenine bakıp gördükleri ve (pazularına ya da alt-kaburga kemiklerine) dokundurduğu iki eliyle ikili arasında bu enerji akımını sağlayabilmek gerekiyor. yani bir nevi leaderın beyninden "sağa adım at" emri kendi bacağına giderken bir noktada followera da intikal ediyor ve o da aynı şeyi yapıyor (mesaj üst vücuttan aktarıldığı için aynı anda ulaşıyor bacak/ayaklara, lağ olmuyor). işte leaderın ağırlık transferini temiz yapması ve üst vücudunun kasılmamış ve dik olması bu transfer edilen şeyin doğru transfer edilmesini sağlıyor. leaderın "yerimde mi saysam yoksa ileri mi adım atsam belki de yana daha iyi?" türü tereddütlerde bulunmaması da gerekiyor tabii! (bkz: noise)(bkz: noise reduction)

ondan gerisi followerın sorunu ama! öyle yan gelip yatmak yok tango'da. "al beni erkeğim, evir çevir, kuklan olayım!" yok. adam ileri geri yana yürüyüp gidiyor kendince, nereye gideceğini hissedip (anlayıp değil, önce hissedip sonra anlayıp) ona ayak uydurmak da kadına düşüyor. tango'da teslimiyet falan yok şekerim, inanmayın tam teslimiyettir diyene. direniş de yok ama. partnerlar kendi ayakları üzerinde duruyorlar tamamen, aralarında bir dokunma var sadece, onun dışında ne kendilerini birbirlerinin kollarına bırakma, ne itme çekiştirme var. ne var peki? iletişim ve güven.

güven

bu dansı yapabilmek için followerın leaderına şartsız güvenmesi gerektiğini ikinci dersten anlamış bulunuyorum. bu teslimiyetle aynı şey değil. sadece "i'll go wherever you will go" diyebilmesi gerek followerin. "sen bizi yönlendir, ben sadece seni hissedip anlamaya konsantre olacağım" diyebilmesi gerekiyor yani. leaderın da bu güveni boş çıkarmamak için followerı duvarlara, diğer çiftlere çarptırmaması gerekiyor. follower dans sırasında erkeğin omuzlar ve göğsüne bakarken, leaderın da trafikteki gibi ortamı tarayıp nereye gideceğini belirleyip gerekli mesajı vermesi gerekiyor. benim gibi "ay ama arkamda biri varsa ve geri adım atarken tepesine çıkarsam" korkusuyla minik minik adımlar atan followerı "sen büyük adım at rahatça, arkada biri varsa ben gerekeni yaparım zaten"e inandırmak leadera düşüyor.

embrace -sarılma pozisyonu-

şimdi postür dedik, her iki eleman da dik durmalı dedik ama tango'da bu ikisi bir araya geldiğinde birbirlerine nasıl sarılacaklar? şimdi efenim salsa'da iki temel duruş var çift için: karşılıklı durup pençe şeklinde bükülmüş parmaklar birbirine geçecek şekilde veya klasik bir el omuz/sırtta bir el tutuşur şekilde yanda dans duruşu. ama bu klasik dans duruşunda erkeğin sağ eli kadının sırtının ortasındadır, dirseği yere paralel kalkıktır, kadının sol kolu bu dirsek üzerine yaslanır (ağırlık vermeden), el de omuzdadır. diğer ellerde önemli olan ellerin ayalarının birbirine değmesidir. erkek yönlendirmelerini iki elini itip çekerek verdiği mesajlarla yapar. ikili arasında hatırı sayılır bir mesafe vardır, vücutlar birbirine bazı ancak figürler sırasında değer.

tango ise çok daha yakın temaslı bir dans imiş. uzaklığı ayarlamak mümkün olsa da karşınızdaki elemandan fazla uzaklaşmanız mümkün değil (ayaklar da çok yakın oluyor bu durumda, adım boylarınız birbirini tutmuyorsa birbirinizin ayağına bol bol basarsınız!). dans ettiğiniz kişinin kişisel hijyen konusunda özenli olduğunu umarak çift duruşunu tarif edeyim. hocamız "kollarınızda bebek tutar gibi sevgi dolu ve narin olsun" dedi. en yakın versiyonunda leaderın sağ eli followerın kürek kemiklerinin hemen altından koltuk altına doğru yerleştiriliyor, follower da kolunun uzunluğuna göre leaderın üst-koluna, omzuna, ensesinin altına veya sol omzuna koyuyor elini. dirsek yere paralel kalkacak diye bir şey yok, relax tutuluyor. diğer kollar da rahat bir yükseklikte ne çok açık ne çok dirsekten bükük. bu yakın pozisyonda bu elektrik/enerji akımı üst vücut temasıyla oluyor, ellerle değil. o yüzden eller sadece dokunuyor, itme falan yok, eller kollar diğer kişinin vücudunda 1 gr. ağırlık yapmamalı. adım atarken üst vücut bacaklar birbirine paralel oluyor en başarılı versiyonlarında.

vallahi teoride süperim ama pratikte sallanmaktayım, ee azim sebat işiymiş, onu da öğrendik. bu da bu gece yazacağım son tango deneyimim olsun!

Bu içerik de ilginizi çekebilir