PSİKOLOJİ 12 Mayıs 2021
71,2b OKUNMA     564 PAYLAŞIM

Erteleme Hastalığını Nasıl Yenebilirsiniz?

Erteleme hastalığından kurtulmanın yolu nedir? İşlerinizi sürekli erteliyor ve aynı zamanda bu davranışınızdan rahatsızlık da duyuyorsanız okumanız gereken bir yazı.
iStock

bu makalenin erteleme davranışınızı gözden geçirmenize yardımcı olacağını düşünüyorum

makale; ertelemenin kötü zaman yönetimi ile ilgili olmadığı, ruh hali ve duygu yönetimiyle ilişkili olduğu argümanı üzerinde duruyor. erteleme konusu genelde zamanın iyi planlanmaması veya zamanın yetmemesi ekseninde tartışılan bir konu. makale bu anlamda konuyu farklı bir açıdan ele aldığı için ilgi çekiyor.

insan davranışlarını etkileyen, duygusal tepki ve hafızayla ilgili kararlar almamıza neden olan bölge beynin amigdala bölümü. genelde beynin "kaç veya savaş" gibi reflekslerinin verildiği bölüm olarak biliniyor.

araştırmada kronik erteleme yapan kişilerin amigdalalarının hacminin daha büyük olduğunu ve bu kişilerin ertelemeye daha eğilimli olduğunu tespit etmiş. yani erteleme eğilimi yüksek kişilerin beynin kimyasının da bu süreci olumsuz etkilediği anlamı çıkıyor. ama tabi bu beynin kimyasının sık tekrarlanan davranışlardan etkilendiğini ve bu nedenle de değişebileceğini de unutmamak gerek.

bir diğer konu ise araştırma; sürekli bir şeyleri erteleme eğiliminde olan insanların zamansal düşünmelerinin hatalı olduğunu, kendilerinin gelecekteki hallerini bir süper kahraman gibi gördüklerini ortaya koymuş.

erteleyen kişi farkında olmasa da aslında ertelerken şöyle düşünüyor: "gelecekteki ben daha iyi dinlenmiş olacağı için o halleder."

böyle düşünerek farkında olmadan ertelerken gelecekteki halimize çok fazla sorumluluk yüklemiş oluyoruz. ama aslında gerçek şu ki yakın gelecekte de şu anki halimizden çok farklı olmayacağız. eğer hayatımızda ekstrem bir değişiklik olmazsa erteleme sebeplerimiz gelecekte de var olacak. bu nedenle gelecekteki ben'e bırakmadan şimdiki zaman diliminde yapılması gereken o şeyin sorumluluğunu almak da motive edici olabilir.

makale, kronik olarak erteleme durumunun sadece ertelenen o eylemi etkilemediğini, hayatın tümünü de kapsadığını; daha düşük benlik saygısı, çevreden daha az değer görme, daha düşük ücretlerde çalışma gibi çeşitli problemlerin asıl kaynağı olabileceğinden de bahsetmiş.


yine makale çözüm önerileri olarak şunları sunuyor

ilki; yapılacak işin zamanını net bir şekilde belirlemek, büyük olan zaman ölçütlerini de küçültmek. mesela ben bu işi 2 günde yapacağım demek pek yardımcı olmuyor. onun yerine 48 saatte yapacağım ya da bugün yapacağım değil 2 saat içinde tamamlayacağım demek gibi.

ikincisi; kendine özşefkatli davranmayı bilmek. bir şeyleri ertelemiş kişiler bilir ki o "şey"i erteledikten sonra ister istemez vicdan azabı duymaya ve kendine olan saygısınızı yitirmeye başlarsınız. makale, bu ruh halinin insanı eyleme geçmekten daha çok alıkoyduğunu ifade ediyor. ertelediğimiz şeyler yüzünden duyulan suçluluk duygusu uzun vadeli olarak pek motive etmiyor. o yüzden suçluluk duygusunu bırakıp bu gerçeği kabul etmek, hayatta tek erteleyen kişi olmadığımızı kendimizi hatırlatmak önemli adımlardan biri.

üçüncüsü; her şeyde olduğu gibi, bu meselede de mindfulness dediğimiz farkındalık konusu karşımıza çıkıyor. neden ertelediğini, erteledikten sonra neler hissettiğini bilmek ve kaçmadan kendine bu yanıtları vermek önemli. üçüncü maddeyle ilişkili olduğu için çok uzatmıyorum. ayrıca makalede nefes egzersizleri de öneriliyor.

dördüncüsü; mutlu düşünceler üretmek. genelde insanlar yapılacak işi düşünüp işi gözünde büyütme eğiliminde oluyor. ancak işi tamamladıktan sonraki duygulara odaklanmanın, işin bitmesiyle neler hissedeceğini düşünmenin süreci kolaylaştırdığı araştırma tarafından da doğrulanmış. bu da o şeyle alakalı anlamlı bağlantılar kurmakla mümkün.

ben biraz kendi yorumumu da katarak anlatmaya çalıştım. dileyen yazının tümüne
buradan erişebilir.