KÜLTÜR 18 Ağustos 2016
33,9b OKUNMA     1078 PAYLAŞIM

Eskiden Boşanmanın Ne Kadar Zor Olduğunu Gösteren Evlilik Kurtarma Yöntemleri

Yürümeyen evliliklerin çözümü şimdilerde basit. Hatta anlaşmalı boşanmalarda çok daha kısa. Ancak tarihte devletler boşanmanın önüne geçmek için ilginç yöntemler belirlemiş. Ufukları ikiye katlayan yazarımız "alebahad" şimdi de bu konuya ışık tutmuş, buyursunlar.
iStock.com

boşanmaya giden evlilikleri kurtarmanın tarihteki bazı garip, abuk yöntemleri.

misal;

16. yy'da avrupa'da boşanmak tanrı'ya karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilirdi. kadın her ne olursa olsun eşinden boşanma talebinde bulunamazdı, fransa hariç. fransa'da bunun tek bir istisnası vardı, iktidarsızlık.
kadın kocasının iktidarsız olduğunu iddia edip boşanmak isteyebiliyordu ancak o iş öyle kolay olmuyordu yine de. mahkemece atanmış bir cerrah, bir papaz ve belki bir kaç yetkili önünde erkek iktidarsız olmadığını ispatlamak zorunda idi.
nasıl?
önce heyetten birileri sanığın ereksiyon halindeki penisinin esnekliğini ve sertliğini elleriyle kontrol ediyordu(doink doink!) sonra karı koca bu heyetin gözü önünde koca bir yatakta cinsel faaliyette bulunup erkeğin sonunda boşalıp boşalmadığına bakılıyordu. bu sırada kadın da genelde erkeğin dikkatinin dağılması ve boşalamaması için elinden geleni yapıyordu. ama çoğu kez erkekler evliliklerini bu gibi bir durumda kurtaramıyordu çünkü olay başlıbaşına çok abuk. hayır olayı kurtarsan bile kahvede dönecek muhabbet insanı olaydan soğutur zaten.
aha

bir başka örnek.
incil, problem yaşanan bir evlilik için şahane bir çözümden bahseder.
diyelim ki koca karısının zina yaptığını, kendisini aldattığını iddia edip ispatlayamıyor ve boşanmak istiyor. incil diyor ki "karını da al gitasabımı bozma!".
şaka len, "karını da al bir rahibe git. rahip bir kaseye kutsal su ve toz talaş kir filan koysun. kadın aldatmadığına yemin etsin ve suyu içsin"

iStock.com

eee hacı dayı?


"hah işte kadın eğer aldatıyorsa karnı kabaracak uyluk arası açılacaktır"

kafalara gel.


aha

ilginç bir yöntem de romanya'dan.
1550lerden 1800lerin sonuna dek uygulanan bir yöntem.
boşanma odası!
boşanmak isteyen çift "biertan" kilisesine gidiyor.

iStock.com

orada 2 hafta boyunca bir odada kilitli kalıyor. tek yatak, tek sandalye, tek masa, tek tabak, tek çatal yani anlayacağınız oda her şeyiyle tek kişilik. çift her şeyi paylaşmak zorunda 14 gün boyunca ve eğer en son gün kilit açıldığında hala ayrılmak isteniyorsa kilise boşanmaya rıza gösteriyor.
değişik bir yöntem ama denildiğine göre o kadar işe yarayan bir yöntem olmuş ki 300 yılda sadece 1 çift 14 gün sonunda yine de ayrılmak istemiş.
aha

evliliklerdeki anlaşmazlıklarla ilgili değişik kültürler değişik yöntemler belirlemişler evet ancak bazılarına insan gerçekten hayret ediyor.
bir çok medeniyette kadınlar kocaları ile kalmak ve her ne olursa olsun dayanmak zorunda idiler çünkü kocalarının kendilerini öldürmesi yasal olarak hakları idi. fransa napoleonic code sistemine göre kocanın karısını öldürmesi suç değildi. 1975 yılından itibaren bu değişti, eğer zina yapan karısını yakalarsa karısını ve yavuklusunu öldürebilme hakkı şeklinde düzeltildi.
hindistan'da ise bazı bölgelerde aldatan karısını yakmak bir gelenek ve doğal sayılan bir haktı. ismi de "gelin yakma" idi bu olayın. di'li geçmiş zaman kullandığıma bakmayın, verilere göre hala her ay yaklaşık 70 kadın yakılıyor bu sebepten. lan bunlar da ne bulursa ilk fırsatta yakma derdindeler arkadaş.
aha
aha

şaşırdık mı? evet.
ama devamı var.
çin'de boşanma hastaneleri var efendim. 


çin toplumu aldatma problemleriyle boğuşuyor denilene göre. hatta çiftlerin yüzde 60 kadarı en az bir kez eşini aldatmış ve evliliklerin yarısı ilk 5 yılda sona eriyor.napak napak demişler ve bir hastana kurmuşlar.koca, karısı ve metresi aynı hastaneye.karı-koca ve adamın karısı-metres ilişkisi irdeleniyor birlikte vakit geçiriyorlar. empati kuruyor, kadın kocasını kapan aşifteyi tanıyor ve onunla amansız mücadeleye giriyor.kazanan adamı alıyor zaar.düşünsene mesela adana'da böyle bir hastane açılıyor. abavv 2 günde havaya uçar orası!
aha

bir diğer zorlayıcı etken, para.
yine fransa'da (ne iş? genelde hep fransa?) bir kadın kocasının 21 yıldır kendisi ile sex yapmadığını ve bu hizmetten mahrum olduğu gerekçesi ile dava açıyor ve 15 bin dolar tazminat kazanıyor. yıl 2011.
neymiş? hizmet mağduru, vay!
aha

bak bak bak, yakın tarihten bir örnek daha.
18. ve 19 yy'da ingiltere'de aşağı sınıftan ingiliz çiftlerde evlilik sıkıntılı ise koca kasaba meydanına bir sandalye koyup onu açık arttırmayla satıyor. en çok parayı veren kadını alıyor. üstelik bu tamamen kadının da rızasıyla yapılıyor. sanmayın öyle çok para olduğuna, raporlara göre bir koca bir defasında karısını 20 şilin ve bir köpek karşılında satıyor. böylece hem sıkıntı kalmıyor ve belki de kadın da adam da mutlu oluyor yeni ailesiyle. olmadı tekrar meydana sandalyeye. lan çok eskiden bahsetmiyoruz yav. bize ahkam kesen, kadın haklarından basheden, sanki binlerce yıldır kendileri süpermiş gibi havalara giren medeniyete bak sen.
aha

olaya bak şimdi.
ortaçağ'da bir alman kasabasındayız. herkeste bir telaş, meydana bir arena kuruluyor. tribünler, şenlik hazırlıkları, kalabalık.
sirk mi geliyor? festival mi var?
hayır, boşanma düellosu!

ney ney ney?
boşanmaya karar veren çiftler arenada ölümüne dövüştürülüyormuş efendim.
kocaya bir sopa kadına da içi taş dolu bir çuval veriliyor. kocanın bir eli arkadan bağlı ve ortada bire çukurun içinde beline kadar. sonra fight sesiyle başlıyor şenlik!
birisi kaybedene kadar dövüşüyorlar eğer kaybeden hala yaşam belirtileri gösteriyorsa bir de onu idam ediyorlarmış. finish him!
götün yiyorsa boşan amk!
aha

boşanma oranlarının düşmesinin en etkili yolu kadın haklarını hiçe saymak çünkü hak verdikçe boşanma oranları arttı. nerede eski güzeel günler!!
şaka lan tabi.