YEME İÇME 11 Kasım 2024
5,5b OKUNMA     58 PAYLAŞIM

Espresso Makinesi Almayı Düşünen Kahve Bağımlılarının Bilmesi Gereken Temel Şeyler

Espresso makinesi alırken nelere dikkat edilmeli? Espresso makinesi alacak olanlara fikir verecek kıvamda faydalı tavsiyeler.

espresso makinesi alırken dikkat edilecekler... istek ve beklentilerinize göre şekillenebilecek tavsiyelerdir bunlar, uzun süredir evinde espresso tüketen ve ev tipi olsun endüstriyel olsun çeşitli makineleri deneyimlemiş biri olarak bu konuda adım adım fikirlerimi belirteceğim.

önceliğimiz kullanım kolaylığı mı yoksa lezzetli bir espresso mu içmek mi?

-bu konudan başlayacak olursak derdimiz tek tuşa basayım bana bir kahve hazırlasın yada çeşitli kahveleri beni yormadan hazırlasın, temizliği dert olmasın diyorsanız bu noktada tam otomatik espresso makinelerine yönelmenizi önereceğim, tam otomatik espresso makineleri öğütülmüş yada çekirdek kahveden tek bir dokunuşla sizlere çeşitli içecekler hazırlayan makinelerdir.

geneli öğütücüsünde seramik disk kullanmaktadır ve espresso için bu önerilen bir durum değildir. espresso odaklı hiç bir öğütücüde bunu görmeniz mümkün değildir bunu hatırlatmakta fayda var.

ancak sabah işe gitmeden bir bardak içeyim, misafir geldiğinde granül yerine kaliteli kahve servis edebileyim diyorsanız bu makineler sizi gerçekten memnun edecektir, ancak unutmayınızki bu makinelerde hiçbir parametreye siz müdahele edemezsiniz, içindeki demleme ünitesi tampınıda kendi yapar demlemeyide yani özetle standart düz bir içiciyseniz bu cihazları sizlere seve seve önerebilirim özellikle fiyatıyla öne çıkan philips latte go serisi ve gaggianın tam otomatik modelleri ev kullanımında sizi üzmeyecektir, bu cihazlar ile espressodan latteye, her türlü espresso bazlı içeceği çok kolay şekilde hazırlayabilir ve tüketebilirsiniz.

- ancak 1 numaralı soruya cevabınız hayır ise sizleri yarı otomatik ve tamamen manuel olan cihazlara yönlendirmemiz gerekecek. bu noktada sizler için en önemli şey kahveyi öğütmek bunu unutmayın iyi bir öğütücünüz yoksa bu cihazlarla lezzetli bir kahvenin yanından dahi geçemezsiniz burada anlaşalım.

* manuel demleme aletleri, içerisine suyu dahi elinizle koyup, demlemenin tamamını kendinizin yönettiği tamamen saf espresso içicilerine yönelik aletlerdir, kullanımı meşakatli ve efor gerektirir, bu cihazlara örnek olarak cafelat robot ve flair serisi makineleri önerebiliriz, bu cihazların kimisinde ticari portafiltre bulunurken kimisinde kolsuz hazneler vardır ve içerisine öğüttüğünüz kahveyi hazneye koyup, içerisine önceden ısıttığınız suyu koyduktan sonra bir piston veya kol yardımıyla tamamen manuel olarak basınç oluşturarak kahveyi çözeceksiniz, espresso standartlarını zamanla öğrenip en lezzetli kahveleri bu cihazlar ile içeceğinizi bilmenizi isterim ancak dediğim gibi ön hazırlığı temizliği ve demlemesiyle standart bir shot espressoyu içmeniz sizin en az yarım saatinizi alacaktır o yüzden günlük espresso tüketiminiz 2 bardaktan fazla olacaksa bu cihazlara bulaşmanızı hiç önermem.

* yarı otomatik makineler ise hem ev tipi cihazlarda hemde endüstriyel modellerde standart olan cihazlardır bu cihazların ise bir çok çeşidi vardır, tek kazanlı, çift kazanlı, termoblok yada heatexchanger gibi.

ev tipi cihazlar genellikle tek kazanlıdır ve hem espresso hazırlamak için gereken sıcak suyu hemde süt için gereken buhar basıncını tek kazanda hazırlarlar yani bu cihazların bir çoğuyla aynı anda espressonuzu çekerken yan tarafta sütünüzü köpürtemez yada ısıtamazsınız, çift kazanlı ev tipi cihazlarda var ama bunlara ev tipi demek ne maddi olarak nede kullanım olarak çok mümkün değil, ufak işletmelere bile kaliteli kaçabilmekteler.

termoblok sistemler genellikle en ucuz ev tipi makinelerdir, bu cihazlarda suyun içerisinde ısıtıldığı bir kazan bulunmaz ve su ince borulardan geçerken anlık olarak ısıtılmaktadır bu sebeple stabil bir su sıcaklığı bulmanız pek mümkün değildir, demleme esnasındaki sıcaklık değişimleri çıkacak olan espressonuzun tadını oldukça etkileyecektir ancak bu cihazların en büyük avantajı dakikalar hatta saniyeler içerisinde sizlere kahve hazırlayabilecek sıcaklıklara ulaşabilmeleridir. (breville ya da ülkemizde sage markasıyla satılan ürünlerde bu sistem sayesinde sadece 3 saniye içerisinde cihaz kahve yapmaya hazır hale geliyor).

heatexchanger cihazlar ise, ev tipi cihazlarla çift kazanlı cihazlar arasındaki son basamak diyebilirim, tek kazanlı olmalarına rağmen aynı anda sizlere musluktan hem sıcak su verebilir, aynı anda grup başlığında kahve demleyebilir ve süt köpürtebilirler ancak bu cihazların örnekleri ülkemizde hem çok yok hem de çok pahalılar, (bkz: lelit mara x), düzenli bir kahve tüketicisi iseniz ve süt köpürtmek sizin için mühim ise mutlaka önerebileceğim bir modeldir.


genel anlamıyla bu konuları bitirdiysek önemli olan başka bir kısma geçeceğim

bu cihazların grup başlıkları (kahveyi suyla buluşturduğunuz portafiltrenin kazanla bağlandığı kısım) birbirinden farklı özelliklerde olabiliyorlar .

49mm ile 58mm arasında ölçüler standartlaşmış durumda, piyasada 49, 51, 53, 54, 57, 57mm olacak şekilde portafiltre kullanan birçok marka var, açıkçası 54mm altındaki portafiltreler ile düzgün bir espressoya ulaşmanız için ya çok şanslı olmanız gerek yada kahveden çok iyi anlıyor mekaniklerini yiyip bitirmiş olmanız gerekli.

bu sizin içine kahveyi koyduğunuzun sepetin çapının boyutudur. 49-51-53 gibi küçük kaşık kullanan cihazlar en ucuz plastik aksamlı ev makineleridir (delonghi, electrolux, vs vs) bu cihazlar sizlere basit bir cappucino yada latteden ötesini sunamazlar, iyi bir kahve için endüstri standartı olan 58mm grup başlığı bulunan cihazlara yönelmenizi tavsiye ederim, bu cihazların ev tiplerinde 2 adet amiral gemisi bulunmakta. bunlar (bkz: rancilio silvia) ve (bkz: gaggia classic), rancilio ülkemizde pazarda çok olan bir ürün değil ancak neredeyse endüstriyel bir makine kadar güçlü buhar üretebiliyor ve malzeme kalitesi çok çok iyi, gaggia ise pazarda çok ulaşılabilir konumda ve tedariği çok kolay, bu iki cihazın da üzerinde pid dediğimiz sistem yok ancak sonradan uygulayarak neredeyse 30-35 bin lira seviyesindeki cihazlar kadar kaliteli içecekler sizlere sunabiliyorlar.

pid sistemi ve termostatın farkını basitçe açıklamam gerekirse, termostat hassas bir ölçüm aralığına sahip değildir, atıyorum siz kazanı 100 derece olmasına programladıysanız, 101 olduğunda ısıtıcıyı kapatır, 94-95 derecelere düştüğünde geri açar ve sürekli sıcaklık dalgalanmaları olur, pid sistem ise çok hassas aralıklarla ölçüm alır ve ısıyı sürekli 100 derece civarında tutmanızı sağlar, özellikle gurme bir içici değilseniz bu sistemin yokluğunu damağınız ya da gözünüz aramayacaktır.

özetleyecek olursak, gaggia new classic gibi 58mm portafiltresi bulunan aynı zamanda 3 yollu solenoid valfi bulunan bir cihaz uzun yıllar evinizde size kaliteli içecekler sunacaktır, 3 yollu solenoid dediğimiz parça ise, kahveyi demlerken grup başlığına giden suyun fazlasını demleme bittiği anda atık kabına almanızı sağlar, böylece demlemeyi durdurduğunuz anda portafiltreyi sökebilir ve yeni kahve hazırlayabilirsiniz, cihazınızda bu parça olmaz ise kahve kaşığını aletten sökmek için 10-15 dk kadar beklemeniz gerekebilir ya da buhar vanasını açarak fazla basıncı tahliye edebilirsiniz ancak bunun da kazana ya da sisteme atık kahve kaçırabileceğini unutmamanız gerek.

ayrıca yarı otomatik makinelerde kendi içerisinde tamamen manuel ve programlanabilir olarak ayrılabilir, mesela delonghi dedica 685m modeli en basit kahve makinesinde akış metre vardır ve üzerindeki tek shot ya da double shot tuşuna basarak önceden ayarladığınız miktarda kahve akışı sağlayabilirsiniz, ancak gaggia gibi ev makinelerinin üst segment girişine geçişte bulunan cihaz ise tamamen manueldir ve alacağınız kahveyi siz kontrol edersiniz.

kahve yapmak sizler için bir zevk ise, yarı otomatik makinelerin tamamen manuelleri sizler için tercih edilebilir olacaktır, bu makineleri zamanla daha kaliteli sepetler, ya da shower screen dediğimiz suyun damla damla aktığı metal parçaların iyisiyle değiştirerek keyfinize keyif katabilir ve güzel rutinler oluşturabilirsiniz, ancak ben kahve yapmayı öğrenmek istiyorum ama çok da merakım yok diyorsanız basit bir ev tipi makineye yönelebilirsiniz.

söylemeyi unuttuğum en kritik nokta ise kahve sepetlerinin basınçlı (dual wall) ya da basınçsız olmasıdır, ev tipi makinelerin bir çoğu standart olarak 15 bar pompa basıncıyla sizlere gelir, basınçlı bir sepet kullanıyorsanız, önceden öğütülmüş bir kahveyi düzgün tamplamadan sadece alete koyarak otomatik olarak 11-12 bar civarlarında demleyerek kremalı ve görece düzgün kahveler içebilirsiniz. ancak basınçsız bir sepet kullanıyorsanız en başta söylediğim gibi öğütümünüz son derece homojen olmalı, dozajınız doğru ve tampınız mükemmel olmalı ki cihazın demleme esnasında doğru basınçta çalışmasını sağlayabilesiniz.