YAŞAM 7 Ağustos 2024
16,2b OKUNMA     135 PAYLAŞIM

Fakir Aileler Neden Daha Çok Çocuk Yapar?

Ekonomik zorluklarla mücadele eden ailelerin daha fazla çocuk sahibi olma eğilimi, birçok sosyal ve kültürel faktörden etkilenir.

birkaç sebebi vardır bunun. ama ilk ve en önemli nedeni; çocuk yapmanın, onun geleceğini düşünmek gerekliliği konusunda bir bilgi, fikir sahibi olmamalarından kaynaklanmasıdır.

ben kültürlere göre değişecek kısımları es geçerek, tamamen global olacak şekilde, yukarıda değindiğim ilk sebep ile başlayayım:

1. sınırlı mali durum

yoksul aileler, özellikle de geçimlerini tarımla sağlayanlar, ailenin geçimini sağlamanın bir yolu olarak daha fazla çocuk sahibi olmak olduğunu düşünürler. çocuklara çok küçük yaşlardan bahçe işleri, tarla işleri ve hayvan bakımı gibi görevler verilir. daha zor durumlarda çocuklar, ailenin hayatta kalması için daha fazla gelir elde etmek amacıyla, genellikle de yasa dışı, kayıt dışı olarak, işgücüne katılırlar.

2. eğitimsizlik

eğitimli insanlar girişte de bahsettiğim gibi çocuğun bakımını, ileride alacağı eğitimi, hatta manevi koşulları bile düşünürlerken, eğitimsiz insanlar çocuğun bereketi ile geleceğine ve kendilerinin büyüdüğü asgari şartlarda bile erişkin olabileceğine inanırlar. erken yaşta, hatta ergenlik döneminde evlenen ve aile kurmaya başlayan kızların okulu bitirme ve çocuklarına eğitim değerleri konusunda örnek olma olasılıkları zaten çok daha düşüktür. ayrıca daha fazla çocuk sahibi olma olasılıkları artar. bu da her çocuğun eğitim masraflarını karşılamayı zorlaştıracaktır. öte yandan, eğitimlerinde daha ileri giden kadınların daha az çocuk sahibi olma eğilimi olduğu gözlemlenmektedir. çoğunlukla hayatlarının ilerleyen dönemlerinde evlenirler ve bunun gerektireceği finansal yatırımın bilincinde olarak kendi çocuklarının eğitimine öncelik verme olasılıkları daha yüksektir.

3. yaşlı bakımı

"üç değil beş çocuk yapın"; bu cümleden de anlayacağınız gibi çok çocuk beklentisindeki amaç iş gücü olduğu kadar geleceğin de kendini amorti etmesi beklentisidir. yani işgücüne katılım olmazsa mevcut emeklilik sistemi devam edemeyeceği gibi, çok çocuk olması ileride ebeveynlerin de kendilerine maddi ve manevi yönden bakılma gereksinimlerini karşılayacağı inancına sahiptir. daha fazla çocuğa sahip olmak ebeveynler için ekstra bir güvenlik hissi sağlayabilir ve bir veya daha fazla çocuğun bir gün tüm aileyi yoksulluktan kurtaracak kadar başarılı olabileceği umudunu da beraberinde getirebilir.

4. ataerkil değerler

kadınların üreme haklarının ve kürtaj konusunun erkeklerin perspektifinde olduğu her toplumda kadınların asli görevinin annelik olduğu sonucuna varılır. birçok ülkede ataerkil değerlerin ciddiyeti ve yaygınlığı hala karşı konulmaz bir gerçektir. bu koşullar altında, erkekler genellikle doğum kontrolü kullanıp kullanmayacakları da dahil olmak üzere eşleri ve aileleri adına karar verebilirler. sonuç olarak, kadınlar genellikle kaç çocuk sahibi olacakları konusunda herhangi bir kontrole sahip değillerdir.

5. dini inançlar

birçok dinde çocuklar çok büyük bir nimet olarak görülür, hatta çocuğun gelmesi bile kadere yoğrulur. çocuğun ihtiyaçlarının karşılanacağı ve çocukların inanılmaz hediyeler olduğu inancına dayalı bir yaşam felsefesi kökleşmişse(rızık gibi), çiftlerin geniş bir aile fikrini benimsemesi olanaksızdır.

bu maddelere, sosyal itibar, zorunlu evlilikler, sağlık hizmetlerine erişim eksikliği, yüksek çocuk ölüm oranları gibi başka veya alt başlıklar da eklenebilir pekala.

öte yandan, kaynakların azalmasıyla, dünya nüfusunun da ekstrem artışı sebebi ile büyük ailelerin çocukları için eğitim masraflarını karşılama olasılıkları daha da azalıyor; bu da, bu çocukların büyüyüp daha düşük kazanç potansiyeline sahip olacakları ve yoksulluk döngüsünü tekrarlama olasılıklarının daha yüksek olacağı anlamına gelmekte.