YEME İÇME 11 Ocak 2023
17b OKUNMA     264 PAYLAŞIM

Faydaları Saymakla Bitmeyen Lezzetli Bir Tropik Meyve: Guava

Bir süredir ülkemizde de (Mersin, Silifke) üretilmeye başlayan leziz meyve guava hakkında bilgilendirici bir yazı. Guavanın faydaları neler, guava nasıl yenir?

adını filipin efsanesinden alan guava meyvesinin diğer adı bayabas imiş.. ana vatanı güney amerika ve batı hindistan olan bu meyve, mersin'in silifke ilçesinde de yetiştiriliyormuş.

guavanın faydaları

- c vitamininin en zengin besin kaynaklarından biridir. turunçgillere oranla 4 kat daha fazla c vitamini içerir.

- guava özü, diyabetli veya risk altındaki kişilerde kan şekeri kontrolünü iyileştirmeye yardımcı olur.

- içinde yüksek seviyede a vitamini bulunur. bu sebeple göz sağlığı için çok önemlidir. ileri yaşlarda yaşanma riski olan görme problemlerini engeller.


- cilt sağlığına iyi gelir. cildin parlak görünmesini sağlar. ayrıca saç dökülmesini azaltır.

- guava meyvesi, boğazda virüs ve enfeksiyonlu hücrelerin birikmesini önler. akciğerlere virüsler gitmeden yok eder.

- guava yaprağının özünü günlük olarak almak, kramplar da dahil olmak üzere ağrılı menstrüasyon semptomlarını azaltmaya yardımcı olur.

- guava’daki yüksek antioksidan seviyeleri, kanser hücrelerinin gelişimini ve büyümesini önlemede oldukça etkilidir.

kaynak


guava nasıl tüketilir?

- hawaii ve amerika’da guava meyveleri sirke yapımında kullanılır. bazen de soya sosu ve sirke karışımın içine biraz şeker ve karabiber ilave edilerek bir sos yapılır ve guava meyvesi bu dip sosun içine batırılarak yenir.

- pakistan’da guava meyveleri genellikle çiğ olarak, üstüne tuz ve karabiber gibi baharatlar eklenerek yenir. sokakta satılması çok yaygındır, bir sokak lezzeti olarak bolca satıcısı bulunur.

- asya’da guava meyvesinin dilimleri erik tozunun içine veya tuza batırılır. aynı zamanda yapraklarından içecekler de yapılır. hindistan’da ise benzer bir kullanım olarak özel bir kaya tuzu serpilerek çiğ yenir.

- yüksek miktarda pektin (pektin, asidik koşullarda jel biçimini alır kıvamlaştırıcı olarak kullanılır.) içermesi nedeniyle guava meyveleri gıda endüstrisinde tartlarda, jöle yapımında, içeceklerde, kokteyllerde kullanılır.


gelelim guava efsanesine

"bir zamanlar, açgözlülüğü ve bencilliği nedeniyle birçok insan tarafından nefret edilen barabas adında bir kral varmış. kral, kaba ve aşırı kilolu biriymiş yiyeceklerini kimseyle paylaşmazmış. tüm zamanının yemek yiyerek geçirirmiş.

bir gün kral yemek yerken, kambur yaşlı bir kadın şatoya yiyecek dilenmek için gelmiş ve neredeyse açlıktan ölecekmiş. “git buradan! verecek bir şeyim yok. yemek yediğimi görmüyor musun?” demiş sinirli kral. yaşlı kadın, yalvarmış. “çok acıktığım için bana verebileceğin her şeye kabulüm, küçük bir parça ekmek ya da meyve bile yeter.” şişko kral “çık dışarı, beni iğrendiriyorsun!” diye bağırmış kadına.

işte o an yaşlı kadın kambur duruşunu düzeltmiş ve dimdik ayağa kalkmış. “senin ve krallığının nasıl acı çektiği hakkında çok şey duydum yardım istedim, beni ittin. kendin için çok zenginlik içindesin ama ben biraz yemek istediğimde beni küçük gördün. bencilsin. seni kimse sevmiyor ve sen öldüğünde kimse seni hatırlamayacak!” ve dilenci ortadan kaybolmuş.


birkaç gün sonra kral yavaş yavaş zayıflamış ve hastalanmış. çok kilo vermiş, yaşından daha yaşlı görünüyormuş. kısa bir süre sonra da ölmüş. ne kadar talihsiz ve beklenmedik olursa olsun, kimse ağlamamış ve kralın cenazesine kimse gelmemiş. nefretle anılan kral barabas yalnız ölmüş.

bir zaman sonra halkı, kralın gömüldüğü yerde daha önce hiç görmedikleri bir bitkinin büyüdüğünü fark etmiş. bitki kısa süre sonra olgunlaştığında sarımsı yuvarlak meyveler taşıyan bir ağaca dönüşmüş.

insanlar ayrıca meyvenin geliştikçe bir taca sahip olduğunu fark etmişler, bu da onlara bencil, kibirli krallarını hatırlatmış. meyvenin eti biraz ekşiymiş, tıpkı kralın onlara karşı ekşi kişiliği gibi.

insanlar meyveyi nasıl yiyeceklerini öğrendikten sonra bu meyve onlara açlıkları konusunda çok yardım etmiş. ve ağaca, kralları barabas’ın mezarından olduğu ve tıpkı kralları gibi tacı olduğu için “barabas” adını vermişler, bu isim de zamanla bayabas olarak kullanılmaya başlanmış."